GENEL BiLGiLER


  HAKKIMDA
  ÖZGECMiS
  ESERLER
  MAKALELER
  E-POSTA
  iLETiSiM
 


KiTAP HAKKINDA


iNDEKS
ÖZET
iLK SÖZ
SUNUS
KiTAP
DOWNLOAD
iLETiSiM
LiNKLER

    
                                    iLKSÖZ :

  

Eğitim, bireylerin yaşantılarında amaçlanan hedefler doğrultusunda, kasıtlı, istendik ve kalıcı davranış değiştirme sürecidir. Eğitimin girdisi olan öğrencinin davranışları, eğitimi süresinde değiştirilmek istenen hedef davranışlar ve belirli amaçlar doğrultusunda değiştirilmeye çalışılır. Değişen bu olumlu ya da olumsuz davranışlar alınan üründür. Diğer değişle eğitim dizgecinin çıktılarıdır. Bu çıktıların hedeflenen amaçlar doğrultusunda olup, olmadığının sistemce kontrol altına alınması ve değerlendirilmesi gerekir. Değerlendirme sonucu hedeflenen amaca ulaşmak için çaba gösterilmesi gerekir. Eğitim işlevinin bir bütünlük içinde tüm bu unsurları taşıyan biçimine Eğitim Dizgeci diyoruz. Bu günkü Eğitim Sistemi, Milli Eğitim Temel Kanununda ve Anayasamızda belirtilen ilkelere uygun eğitim işlevini, eşitlikçi ve öğrenci merkezli olarak gerçekleştirme  görevini yerine getirememektedir. Bu yönü ile demokratik, çağdaş ve evrensel bir sistem olmaktan uzak  ilkel bir yapıya sahiptir.

        Eğitimim bir neferi olarak, ülkemizde eğitim konusunda çağdaş bir esere gereksinim duyulduğu düşüncesinden yola çıkarak; 1983 yılında bu eseri kaleme almaya başladım.

        1991-1997 yılları arasında, eğitim bilimleri alanında ve eğitimin uygulanması işlevini yürüten bir eğitimci olarak, bana eğitimciliğin verdiği bir sorumluluk ve görev anlayışı ile eğitimde yaptığım çeşitli araştırmalar ve uygulamalarım sonucunda; her eğitim dizgeci gibi sürekli düzenlenmesine ihtiyaç bulunan yapıtımda, küçük ve yeni düzenlemeler yapma ve geliştirme ihtiyacını duydum. 2001-2002 yıllarında emekliye ayrıldığım zaman yayımlamak düşüncesi ile 2000 yılı başlarında, basıma hazır bir yapıta dönüştürdüm.

 

       Bu yapıt bir gün basımı yapılarak yayımlanacak,okuyucularımca okunacak.

 

         Ancak bitmedi !..  Bitmeyecek !.. Hep açtı!..  Hep Susamıştı !..
 

         Hep aç ve susuz kalacak !..

 

        Günümüzde, gelecekte, insan oğlu evrende var olduğu süreçte; kuşaktan, kuşağa, nesilden,nesle her Eğitim Dizgeci gibi bu yapıttaki eğitim dizgecinin de sürekli geliştirilmesi gerekecektir.

        Eğitim sistemlerinde,insanın insan olmasının gerektirdiği evrensel değerler, yalnız insana has değerlerdir. Çağdaş bir insan toplumu olmanın felsefesi, çağa uygun insan olmanın gerektirdiği tüm değerlerin yaşam biçimine dönüştürülmesidir.  Bu değerlerin teknolojinin, bilimin, evrensel bazı güçlerin ya da kendi ürettiklerimizin esiri ya da kölelerine dönüşmemesi, düşünce ürünlerimizle yok edilmemesi için hep var olmaları gereken ve yalnız insana  has duygular ve davranış örüntüleri olduğu unutulmamalıdır.

        Bu amaçla insanın insan olmasının gerektirdiği bu değerler, sürekli eğitimcilerin düşünceleri, görüşleri, önerileri ve katkıları ile geliştirilmeye, beslenmeye, büyümeye ve sürekli düzenlenmelere gidilmesine ve sistemin yapılanmasında yer almasına  ihtiyacı bulunmaktadır.

        Çağımızda, bilim ve teknolojinin baş döndürücü bir hızla geliştiği, ” Sibernetik Uzay Çağını “ yaşadığımız evrende, artık devletler küçülmeye başlamışlardır. Bu amaçla bir çok ulus ya da devlet bir araya gelerek “Avrupa  Birleşik Devletleri, Avrasya Devletleri,  3.  Dünya  Devletleri, Afrika  ve  Orta  Doğu  Devletleri,  Amerika  Birleşik  Devletleri  vb”  birlikler oluşturmaya ihtiyaç ve gereksinim duymaktadırlar. Bu birliklerden yola çıkarak, küçülen dünyamızda süreç içinde bir bütünleşme ile dünyanın birliğine doğru bir gelişme, birliktelik ve bütünleşme yakın çağımızda yaşanacaktır. “Dünya Devletinin”  Dünyamızın  korunması, tüm olanaklardan her insanın eşit yararlanması  için  bu  zorunludur. Bu nedenle de herkes için geçerli çağdaş bir eğitim zorunlu  hale  gelecektir.   

     


 


                        »
devamı


Tüm bu amaçlarla globalleşen dünyamızda, eğitim, bilgi, iletişim, enformasyon, teknoloji, siyaset, ekonomi vb. alanlarda insan oğlunun birlikteliğine, barış içinde birlikte yaşamasına, anlaşabilmesine, tüm olanaklardan eşit ve birlikte yararlanmalarına ihtiyaç bulunmaktadır. Bu gün insanların, bilgiye ulaşması, bilgiden yararlanması, bilgiyi kullanması ve tüm toplumun yararına ve hizmetine sunması; daha gelişmiş, daha kalkınmış, daha özgürlükçü, daha demokrat, daha insancıl, daha barışçı, daha çağdaş bir ülkeyi ve dünyayı gelecek kuşaklara ve nesillere bırakma özlemimizin; çağdaş, demokratik bir eğitimle gerçekleşeceği unutulmamalıdır.

      Ülkemizin, gelecekte dünya aileleri arasında uygar bir ulus olarak yer alabilmesi için ülkemiz üzerinde yaşayan tüm bireylere bu bilincin verilerek, insan olmanın gerektirdiği, çağdaş, demokrat, laik ve özgürlükçü bir ulus olarak; geleceğine güvenle bakacak güven ve öz güveni gelişmiş; kendisi, çevresi ve tüm toplumla barışık; sevgi ortamında büyüyerek, kendini ve insanları sevmekten, ülkesini ve dünyayı seven, koruyan; insan haklarını savunan, koruyan ve uygulayan; laik, demokratik, sosyal ve hukuk devleti ilkesini gözeten ve tüm yönleri ile eşit uygulayan, bilimsel ve hür düşünceye sahip ; tüm bu insani ve toplumsal özellikleri yaşam şekline dönüştüren; sağlıklı kişilikli, verimli, kendine  ve topluma yararlı üretken bireylere dönüştürülmeleri, bunları gerçekleştirmek için daha çağdaş ve daha demokratik ve öğrenci merkezli bir eğitime ihtiyaç bulunmaktadır.

     Eğitimimizin bu günkü yapısına baktığımızda insanın insan olmasının gerektirdiği, çağın koşullarına uygun erdem olan evrensel değerleri kazandırmaktan uzak olduğunu, süslü yazılarla metinlerde  bulunmasına rağmen, uygulamada bunları davranışa dönüştürecek bireyleri yeterince yetiştiremediği ; sevgiye- saygıya, özveriye  tutsak, kendine ve yakın çevresine güvensiz, özgüvensiz, mutsuz, umutsuz, karamsar, kötümser, bencil, kendi çıkarlarını toplumun çıkarlarının üstünde tutan, soyan, talan eden, kaçıran, göçüren ve bu davranışları kurnazlık diye maharet bilen, kısacası doğanın sunduğu olanakları bilinçsizce tüketen, insan olmanın gerektirdiği olumlu  davranışlardan çok olumsuz davranış örüntülerini alışkanlığa ve yaşam biçimine dönüştürmüş  bireylerin yetiştirilmesine, zemin hazırladığı acı gerçeği ile karşı karşıya gelmekteyiz.

       Çağdaş bireylere dönüşmek yerine, çağdışı kalmış ve çağ dışılık özlemlerini sürekli yaşayan bireyler; demokratik, laik, özgür, bağımsız, hür düşünen bireyler yerine, demokrasiye, laikliğe, insan hak ve özgürlüklerine hatta Atatürk’e düşman, kaderci ve gerici bireyler; çalışkan,sağlıklı kişilikli, üretken, verimli ve topluma yararlı bireyler yerine, ben merkezli, bana neci, bilinçsizce tüketen sağlıksız kişilikli bireyler; ülkemize ve topluma kazandırma işlevini gerçekleştirerek; insanlarımızı  sürekli çağın gerisinde kalmaya, Uygar Avrupa, Dünya Devleti ailesi olma yerine barbar olmaya mahkum ettiğimiz gerçeği ile karşı karşıya kalmaktayız. Oysa çağdaş bir ulusa dönüşmenin, tüm alanlarda çağdaşlaşma ve bu gününe, geleceğine güvenle bakan sağlıklı kişilikli, üretken bireyler yetiştirmekten geçtiği, bunun tek yolunun Öğrenci ve Öğreten Merkezli Bir Eğitim olduğu gerçeğidir.


 


 Geleceginegitimi©2003-2005
 Design by merihweb.net
 Webmaster devrim türkmen