I.Bölüm

II.Bölüm

III.Bölüm

IV.Bölüm

V.Bölüm

VI.Bölüm


ÇAĞDAŞ BiREYSEL VE YÖNLENDiRiCi EĞiTiM SiSTEMi

 

     






 
 
 

III.Bölümün Devamı

 
            
           B-  YÖNLENDİRME  
     
 

YETENEK: Herhangi  bir şeyi  öğrenebilme, belli bir becerinin ya da bilginin öğretiminden yararlanabilme gücüdür. Bireylerin doğuştan  getirdikleri gizil  güçlerini  (kapasitelerini) ve potansiyellerini kullanabilme, daha etkili  hale getirebilme; en  iyi ve yararlı  olabilecek  düzeylerde  kullanabilme  ve  eğitimden  yararlanabilme  gücü  de  diyebiliriz.

             Oysa günümüzde mühendislik meslekleri, başta tıp gibi toplumumuzda  prestij, toplumda bir yer edinme,  maddi yönden ya da farklı yönlerden cazip olan meslekler; çevre tarafından destekleyici ve ön plana getirici tutumlarla desteklenerek, pekiştirilmektedir.Bu durum bireyler arasında Matematik ve Fen yeteneği güçlü olanları ön plana getirerek, bu üstünlükleri olanlar gerek toplumca, gerekse öğretmenlerce zeki olarak lanse edilmekte, diğer yetenekler pek ön planlara gelememektedir.

           Oysa zihinsel yetenekler bireyseldir.Kişiden kişiye farklılıklar gösterir.Her insanın yetenekleri keşfedildiğinde, yeteneklerini kullanma olanağı tanındığında yetenekleri ile ilişkili alanlarda başarılı olmaları kaçınılmaz bir gerçekliktir.Yine bireyler, bir alanda yetenekli olabileceği gibi farklı yeteneklerde düşük ya da zayıf olabilecekleri gibi birden fazla alanda yetenekli olabilirler.Eğitim bakımından önemli olan bu yetenekleri belirlemek ve bireyin yeteneğine uygun , kendine yetiştirmesini desteklemek, onun yeteneklerini kullanmasına yardım etmek ve gerekli katkıları sağlamaktır.Eğitimin  temel görevi bu olmalıdır.Her yeteneğe eşit mesafede yaklaşılmalı ve değer verildiği, önemsendiği eğitim uygulamaları ile kendini göstermelidir.Öğrencilerin yeteneklerinin belirlenmesinde kullanılan ölçme araçlarının sonuçları yetenek ve ilgi testleri sonuçları dikkate alınarak objektiflik sağlanmalıdır.

           Temel yetenekleri belirleyen psikolojik ölçme araçları dışında, öğrencilerin özel yeteneklerini, güçlü ve zayıf yönlerini ortaya çıkaran ayrıştırıcı yetenek testleri kullanılmalıdır. Bu test sonuçlarından yararlanarak öğrencilerin yönlendirmesi, genel yeteneklere ve ayırıcı özellikler uygun onları zorlamadan, güçlü yönlerini daha güçlendirici, zayıf yönlerini geliştirip, güçlendirici öğretim programları hazırlamak kolaylaşır.       

    KABİLİYET :  Doğuştan   getirilen  ve  her  bireyde  farklı  düzeyde bulunan  bu  gizil  güçlerden  oluşan  donanımların, çevresel  koşulların  etkisi  ile  şekillenmesine  kabiliyet  diyoruz.Bu anlamda  ele  alındığında  pedagojik  açıdan insan  yavrusunda  diğer  değişle  çocuklarda,  15  ve 16  yaşları  yeteneğin  kalıplaştığı  yaşlardır. Yani  bu  yaşlardan  sonra  kişilik  çok  az  ya da  hiç  değişikliğe  uğramamaktadır.Bu nedenle  kabiliyetlerin  doğumdan  bu  yaşa  kadar eğitim  sürecinin  her  aşamasında  kullanabilme  gücüne de  kabiliyet  diyebiliriz.

      Çağdaş eğitim sistemlerinde, yetenekleri eğitim koşulları ile geliştirmek, üst seviyelere çıkarmak; bireyin bu alanlarda uzmanlaşmasına katkı sağlamak önemli ve hayati bir konudur.Aksi takdirde bireyin yeteneği dışında yönlendirdiğimizde yeteneklerinin körelmesine katkıdan başka bir kazancımız bulunmayacaktır. Bireyin, yeteneklerini  özgürce kullanmasına  katkı sağladığımız, özendirdiğimiz, destek verdiğimiz ve benimsediğimiz, kısaca  yeteneği ile ilişkili mesleklere olumlu tavırlar geliştirdiğimiz oranda; bireyin yeteneği çok üst seviyelerde gelişecek, benimsenip kalıplaşacak, birey ilgili alanda uzmanlaşarak, üretken birey olarak toplum içinde yerini alacaktır.

       Kabiliyet + Bilgi  = Yetenek  

       İLGİ: Kısıtlı koşullarda  bile bir nesneden  ya  da  yapılan  bir etkinlikten  uzun  süreli  haz  duyarak, yapma  eğiliminin  devam  etmesi  ve  sürekli  olmasıdır.İlgi  ve  yetenek  arasında  yapılan  araştırmalarda  orta  düzeyde  bir ilişki  saptanmıştır.    

          Küçük  yaşlarda bireyin yetenekleri ilgileri ile belirlenmektedir. Ailelerce, yakın çevrece bu ilgileri desteklendiği, ödüllendirildiği, olanaklar tanındığı, ortamlar bulduğu ve bundan dolayı aile içinde yerinin daha önemsendiği pekiştirildiğinde ilgileri yeteneğe dönüşmektedir. Tam tersi durumda bu ilgiler körelebilmekte, farklı ilgilere yönlendirmeler olabilmektedir.

      İlgiler ilköğretim birinci kademede uçarıdır yani her an  koşullar gereği değişikliklere uğrayabilir.İlgiler açık hava ya da büro, hesaplama yada sosyal, edebiyat ya da dil, müzik ya da resim, el işi ya da spor, bilim ya da iletişim, ikna ya da mekanik, iş ayrıntıları ya da teknik vb. değişik ilgi alanları ilköğretim ikinci kademede yetenekleri ile tutarlılık gösterir ve kalıplaşır. Bu nedenle bu yaşlardan sonra ilgi,yetenek, istidat,kişilik, akademik başarı vb. bireysel ayrıcalıkları dikkate alınarak yönlendirme yapılabilir.Öğrenciler yönlendirildikleri programlardan istekli oldukları ortaöğretim  programlarına yönelirler.

        Öğrenme Stili: Doğuştan var olan  her bireye has özelliklerdir. Boydak,” Görsel, işitsel ve kinestetik (dokunsal) olmak üzere her bireyde doğuştan bir öğrenme stili bulunduğunu, bireylerde bu stillerin her üçünün olabileceği gibi yalnız birinin de olabileceğini belirtmiştir.Toplumun 1/3 ünde yalnız bunlardan birinin olabileceğini, küçük yaşlarda bu özelliğin belirlenmesi ve uygun yöntem ve teknikler kullanıldığında daha iyi ve etkili bir öğrenmenin olduğunu belirtmiştir.”

      Bu sitillerin isimlerinden de herkesin kolaylıkla anlayacağı gibi görsel sitile sahip bireyler görsel araçlarla desteklenen eğitim-öğretim ortamında, işitsel sitile sahip bireyler işitsel araç-gereçlerle, dokunsal  stile sahip olanlar, deneyerek, yaparak,yaşayarak daha  kolay ve hızlı öğrenmektedirler. Bilinen bir gerçeklik eğitim-öğretim programları ne kadar çok sayıda duyu organına hitap ederse o kadar iyi bir öğrenme oluşacak ve öğrenmeler kalıcı olacaktır. Bireylerin öğrenme stillerindeki farklılıklar, aynı görüşü desteklemektedir.Bu nedenle etkili ve verimli bir öğrenme diğer değişle öğrenmenin öğrenilmesinde çağdaş araçlardan mutlaka yararlanılmalıdır.

      Bu nedenle etkili ve verimli bir öğrenme diğer değişle öğrenmenin öğrenilmesi için çağdaş araçlar- gereçlerden mutlaka yararlanılarak, çağdaş yöntem ve teknikler kullanılarak; öğrencinin  ihtiyaçlarına uygun onları aktif hale getirici, gelişim dönemlerinin özellikleri ve bireysel ayrıcalıkları dikkate alınarak öğretim programları düzenlenerek yetiştirilmeleri sağlanmalıdır.

   İSTİDAT: Kelime  ve  sembolleri kullanma , problemleri  çözme, yazıları  okuma vb.  şekillerde  kendini  gösteren  zeka  gücüdür. Bu  tür  zeka  gücü  soyut, somut,   zeka  ve  sözlü, okuma, aritmetik,sosyal, bedensel,sanatsal  derslerde  başarılı  olmak şekillerinde  karşımıza  çıkabilir.

        Thutstone’ nin  analizlerine  göre  istidat,  zeka  algıla ma, hafıza, sayı, matematik,   kelime  kullanmada  kolaylık, tümdengelim, tümevarım, muhakeme, mekan tasarımı   gücü  gibi  etmenlerden  meydana  gelir. Başka  değişle sayıların, sembollerin  kullanılmasını  içerir.

  ZEKA: Bir grup zihinsel yeteneğin bileşenleri zekayı oluşturmaktadır. Her bireyde  doğuştan, farklı ,farklı bulunan yeteneklerin tümü zekayı oluşturmaktadır.Gerçek dünyaya uyum sağlamada, etkili bir şekilde performans göstermeyi sağlayan çok sayıda yetenekten oluşmaktadır.     

              R. Sternberg’e göre, Pratik Problem Çözme : Mantık kullanmayı, düşünceler arasında bağlantılar kurmayı ve prop lemi  bir  bütün  olarak  görmeyi içerir. Sözel yetenek, yazılı ve sözlü dili gelişmiş olarak kullanmayı ve anlamayı gerektirir. Üçlü zeka kuramı.      

             Thurstone ise zekayı, Uzaysal yetenek, algısal hız, sayısal yetenek, sözel yetenek, bellek, kelime bilgisi ve akıl yürütme olarak yedi farklı bileşene ayırır.

            Howard Gardner’ in Çoklu Zeka Kuramı: Gardner 1993’ de kaç ayrı zekanın olduğunu belirlemenin güç olduğunu, ancak Mantıksal-Matematiksel, Sosyal, Mekansal, Dille ilgili, Bedensel – kİnestetik, Görsel-alansal, Müziksel-ritmik, İçsel ve kişiler arası-kişiye dönük zeka olmak üzere yedi zekanın bulunduğunu belirtmektedir.

           Sternberg, üçlü zeka kuramına göre, bileşenli  zeka, Yeni bilgileri kazanma, nasıl yapılacağını ve yeni etkinlikler yürütme  deneyimsel zeka, Yeni işlere uyum sağlama, etki ve tepki verme, yeni kavramlar kullanma, iç görü geliştirip, yaratıcı olmak. bağlamsal zeka, Güçlü yönlerini öne çıkarıp, geliştirmede ve zayıf yönlerini ödünlendirme de başarılı olmak.  

        Thurstone, Spearman, Cattell gibi kuramcılar zihinsel yeteneklerin yapısını ayrıntılı olarak saptamaya çalışmışlardır.Sternberg zekanın farklı yönlerini ölçmede zeka testlerini

geliştirmiştir. Gardner vaka öyküsü yaklaşımı ile çeşitli zekaların kişiliklere yansımasını irdelemiştir.Genel Yetenek kavramını kullanarak, zekanın tek bir psikolojik özelliği olmadığı,dereceleri bakımından çeşitli bireylere göre farklılaşan bir çok yeteneklerin bir bileşkesi olduğunu ortaya koymuşlardır.       

      Ben de tüm bu kuramcılardan yararlanarak, gerek vaka kayıtları, gerek görüşme ve gözlemler, gerekse uyguladığım ölçme araçlarından elde edilen verilerle öğrencilerin yöneldikleri alanlar ve meslekler, bu alan ve mesleklerdeki performanslarını değerlendirerek;  insanların, bu kişilerin belirlediklerinin çok üzerindeki sayıda “ Çok Sayıda Zihinsel Yeteneğe “ sahip olduklarını tespit etmiş bulunuyorum. Bunları aşağıda tek, tek belirterek, özelliklerini açıklayarak, bu bilgilerimi başta eğitimci meslektaşlarıma ve okuyucularıma sorumluluğumun gereği, aktarmamın  ve  onlarla paylaşmamın yararlı olacağına inanmaktayım.

    Türk Toplumunda, aileler, öğretmenler ve tüm eğitimciler,klasik eğitim yaklaşımlarının ilgi, yetenek, zeka, ihtiyaç, kişilik vb. bireysel ayrıcalıkları dikkate almayan sonuçta, ”Bu çocuk neden Matematikten  ya da neden  Fizikten  başarılı olamıyor.” diyerek savunmaya geçici ve yalnız bireylerin derslerdeki başarı durumunu dikkate alan ve kendilerinin isteklerini, doyurulmamış arzularını ve aşağılık komplekslerini ortadan kaldırmak amacını çocuklarının üzerinde gerçekleştirecekleri, bazı programlara yöneltme hedefini gerçekleştiren; bu çağ dışı eğitim anlayışını bıraktıklarında, tüm sorunların çözüleceğini göremiyorlar.   Her birey belirli oranda Pratik bir yeteneğe sahiptir. Bu pratik yetenek, sosyal yeterlilik ve pratik problem çözme, etrafındaki olayların farkında olma ve tepki verme ve ilgili olma, hedefe varmayı belirleme ve çaba gösterme, bilgileri değerlendirebilme, becerilerini kapsar. Her bireyde olan bu yeteneği ayırma gereksinimi duymadım. Ancak gerek sosyal yetenek, gerekse problem çözme yeteneği bireyden bireye hatta cinsten cinse belirgin oranda farklılıklar gösterir. Bu amaçla pratik  zekayı iki farklı yeteneğe ayırmak daha uygun olacaktır.  ( Yapılan araştırmalar sosyal yeteneğin bayanlarda erkeklere göre, problem çözme yeteneğinin de erkeklerde, bayanlara göre daha fazla olduğu yolunda araştırmaları desteklemektedir.Ancak bunları genelleme yanılgısına düşmemiz gerekmektedir.) Aslında bireylerin genel yetenekleri, bireyden  bireye farklılıklar gösteren çok sayıda yetenekten oluştuğu ve her bireyde  bu yeteneklerin farklı olduğu, bireylerin farklılıkları ile bir değer olduğu, bu özelliğin kalıtsal olarak belirlendiği, çevresel olanaklarla şekillendiği, gelişip-güçlendiği, yada zayıfladığı, kendilerince belirlenmediği; bu nedenle  ona bu özelliklerine uygun önem verilmesi gerektiği  bilincini  geliştirmelidir Her bireyin bu üstün yönlerini belirlemeli ve bu yönlerinin geliştirilebileceği kadar geliştirmesi olanağı tanınarak, alanda uzmanlaşmanın bireysel ayrıcalıkları bakımından güçlü olan yönlerde eğitilmeleri ile sağlanabileceği unutulmamalıdır. Çocuğun, insan yerine koymayan, klasik bakış açısını  değiştirip ve olumlu ve insancıl tutum içinde yaklaşılmalıdır. Eğitim Sistemleri de bu çok sayıda zihinsel yeteneği değerlendirmeye uygun değişimlere girişerek, ülkemizde her mesleğin elemanına belirli sayıda ihtiyaç bulunduğunu, ihtiyaca uygun, her bireyin yeteneği oranında gelişmesine yardım olucu görevini ve işlevini yerine getirmek için acilen önlemler almalıdır. Çünkü bu çocuklar, bu gençler, bizim yarınlarımız, geleceklerimiz, ülkemiz bunlar sayesinde gelişip, kalkınarak, çağdaş ülkeler seviyesine, hatta daha üzerine çıkacaktır.Bu amaçla atacağımız ilk adım işe  köhnemiş, eskimiş kafalarımızı değiştirmekle yani kendimizi değiştirmekle başlamalıyız.Her birey bu görevini yaptığında ülkemizin çehresi değişecektir. Kafalarımızı değiştirmenin ikinci yolu saplantıları,takıntıları bırakıp ne  pahasına olursa olsun  akıl ve bilimi yani çağdaş bilimi ve bilimsel yöntemleri  kullanmamız ve tüm bunları sağlayacak Atatürk’ ü,  O ’ nun düşünce ve görüşleri tek aydınlatıcı rehberimiz olarak almalıyız... Henüz geç kalmış sayılmayız, zararın neresinden dönülürse yararımızadır !..

      Şunu bir defa daha sakın unutmayalım. Her  birey zihinsel yeteneklerinin üst seviyede olduğu alanlara ya da mesleklere yönlendirildiklerinde, bu alanla  ilişkili derslerde başarılı olmalarının, ilgili  mesleklerde kendilerini daha çok geliştirmelerinin, hatta uzmanlaşarak icat ve keşiflerde bulunmalarının önü açılacaktır. Birey, başarının  hazzını  tattıkça, yani  yaşamı  başarısızlıklar değil  başarılarla  dolu oldukça; kendilik duyguları ( Değerlilik, önemlilik, güven, özgüven, yeterlilik vb.)  gelişip, kendine  güvenleri artacak,ben yapabiliyorum, bu alanda düşündüklerimi gerçekleştiriyorum, ben yeterliğim, bu alanda bir şeyler üretebilirim. Anlayışı yaşamının bir parçası haline gelecektir. Bunun verdiği mutluluk ve doyumla işine daha çok sarılarak,  büyük bir enerji ve istekle,  bu alanda yoğunlaşarak, yeni yeni şeyler üretecektir. İşte bizim istediğimiz ve hedeflediğimiz, gerçekleştirmek için çaba gösterdiğimiz insan modeli. İşte mutlu, kişilikli, onurlu, hedef koyan ve uygulayan, saygın, kararlı, seven ve sayan, güven ve özgüveni gelişmiş, kendisi ile çevresi ile barışık, paylaşan, dayanışma yapan, empatik yaklaşan, yararlı olan, hak ettiği ile yetinen, adil, sorumluluk sahibi, onurlu, özverili, çalışkan, dürüst, hak sever,insanı yalnız insan olduğu için değer verip seven, barışçı, yurdu sever ve ülkesini sever,üretken, Atatürk Çocuğu,  Türk  insanı !

     Bu insandan topluma, ülkeye,dünyaya ve evrene yarardan başka bir şeyin gelmesi düşünülebilir mi?

     İşte eğitimin işlevlerinden bir kaçını geçekleştiren ve özellikle topluma yararlı bireyler yetiştirmenin tek reçetesi, sihirli değnekler değil bilimsel olan ve bireylerin duygusal zihinsel, sosyal bir varlık olarak değer verilmesi gerektiği, bunun yolunun bireysel ayrıcalıklarının dikkate alınarak yönlendirilmesi ve geliştirilmesi gerektiği gerçekliğidir.       
    Tüm bu hedefler ve beklentiler hayal ya da ütopya değil, gerçekleştirilmesi olanaklı olan durumlardır. Ben tüm bunların, Çağdaş, Bireysel  ve  Demokratik  Eğitim  Dizgesi  adını verdiğim bu eserimde belirtmeye çalıştım.Bu eser akademik bir dille yazılmaktan uzak olabilir ancak akademisyenler, bu alanda kendini geliştirip, kanıtlamış ve benim gibi düşünen uzmanlar ve eğitimcilerin katkıları ile beslenip, geliştirilip,  taraflarca istenilen düzeyde olgunlaştırıldıktan, uygulama sonuçlarına uygun gerekli düzenlemeler yapıldıktan sonra uygulamaya geçildiğinde; istenen mükemmellikte ve ülkemiz koşulları ve gerçeklerine uygun  bir eğitim sisteminin  oluşturulacağına inanmaktayım.


     Yeter ki eğitim işini yürütme görevi eğitimcilerin yetki ve sorumluluğuna verilsin !..

     AKADEMİK YETENEK: Okullarda  kelime,  şekil, işlem, sözcük, akıl  yürütme, soyut    vb. ifade edebilen kavramları, öğrenebilmek  için  bireyden bireye  farklı  ve  değişebilen  bilgi,   becerilere  yönelik  yeteneğe; diğer değişle bireyin  zeka  kapasitesini kullanabilme  gücüne  akademik  yetenek  diyebiliriz.

       Bireylerin çevresindeki olayları algılama, kavrama, anlama, yorumlama, problemleri çözme, tartışıp-eleştirme,analiz ve sentez etme  gücüdür.Diğer değişle  ölçülebilen  yeteneğe   zeka   ya  da zihinsel yetenek diyoruz.

         Ölçülen  yetenek  ile  akademik  başarı  arasındaki  ilişki  normal  bulunmuştur.        ( Korelasyon  r= 0.50  ve  0.60) Genel yetenek ile  akademik başarı  arasındaki ilişki  daha  yüksek tespit edilmiştir.  ( Korelasyon  r=0.70 ilköğretim, 0.60  Ortaöğretim, 0.50 Yükseköğretim.)

        Bir önceki  öğretim  kademesindeki akademik başarı  ile bir  sonraki öğretim kademesindeki  akademik başarı  arasındaki  ilişki, başarı  ve  yetenek  arasındaki  kadar  yüksek çıkmıştır. Bu durumdan da anlaşılacağı  gibi  akademik başarının  kazanılmasında  yetenekler  bilhassa ilköğretim  çağında daha  etkili olmaktadır. Bu nedenle yönlendirme  de  yalnız  başarı  durumu  değil  yetenek  ve  diğer  bireysel  ayrıcalıklarda  dikkate  alınmalıdır. Yönlendirme  için  en  önemli  zaman  ise  ilköğretim  sonunda yapılması gerçeğidir.  Zihinsel  yetenek  geri  zekalısından, normale  yakın  öğretilebilir, eğitilebilir, üstün  zekalı  ve dahisine  kadar herkeste belirlenen ölçülerde  mevcuttur.Ancak bu farklı yeteneklerden bazısında birey çok güçlü olabileceği gibi,bazılarında daha düşük,bazılarında da normalin çok altındaki derecelerde düşük bir zekaya sahip olabilir.Önemli olan bireylerin güçlü olduğu yeteneklerini ortaya çıkararak; bu yeteneklerini en üst düzeyde geliştirmelerini sağlamak olmalıdır.İşte bu geliştirme görevi bireyin yeteneğine uygun olan programlarda eğitimi ile olasıdır.Eğitimin temel işlevlerinden biri, bireyin güçlü yönlerini geliştirmek ve bu alanda kendini en üst düzeyde geliştirecek, hatta bu alanda uzmanlaş masını sağlayacak her türlü olanağı hizmetine sunmak olmalıdır.Güçsüz yönlerini ise zorlama ve baskı yaparak istenen, hedeflenen seviyede bir öğrenme  beklentisi yerine öğrenebileceği kadar öğrenmesini sağlamaya katkıda bulunulmalıdır.Bu amaçla onun ilgisini çekerek, programı daha cazip hale getirerek, birden çok duyu organına hitap eden çağdaş araç-gereçlerden yararlanarak; gelişebilecek oranlarda gelişmesine katkıda bulunulmalıdır.Hele  yeteneklerinin yetersiz olduğu alanlarda,  zorlama ve baskılarla  normal ya da normalin üstünde bir başarı beklentisi içinde olmak, olanaksız olanı gerçekleştirme çabaları boşa çıkmakla  kalmamakta, bireyin kişiliğini de olumsuz etkileyerek, bir çok sorunlara yol açmaktadır  Bu nedenle  aşağıda belirttiklerimin dışında da bir çok psikolog, psikiyatri uzmanı, akademisyen özel eğitimci,eğitimci vb. meslek sahiplerinin bilimsel araştırmaları ile belirledikleri daha çok sayıda akademik yetenek belirlenebilir. Benim araştırmalarımda belirlemiş olduğum, sayıda akademik yeteneğin  alt  bölümlerinde  zihinsel  yeteneğe  yer  verilmiştir. Ancak bu sayının üzerinde insanların yeteneği sahip olduğu, teknoloji ve uygarlık insan düşüncesinin, zihinsel yeteneğinin bir ürünüdür.Bu nedenle uygarlık geliştikçe, zihinsel yeteneklerin sayısının artması, ilerde yeni yeteneklerin ortaya çıkması kadar doğal bir şey yoktur.

    Akademik Başarıyı Farklılaştıran Temel Faktörler  

    1-  Bilişsel Yetenekler      ( Cognitive Abilities) ve ilgili özellikleri,  

    2- Duyuşsal Yetenekler  ( Affective  Charocteristici ) ve ilgili özellikleri,   

    3- Psikomotor Yetenekler ( Psyhomotor  Abilitres ) ve ilgili özellikleri,   

    4- Cinsiyet  ile  ilgili özellikleri,   

    5- Aile ve  Sosyo - ekonomik durum ve ilgili özellikleri  sayabiliriz.     

      Herbert,J.Klausmeren,Richard,E.Ripple,Leaning and Human Abilitres,Educational  Psyhology-1971.

      Gerberich ve Greene göre, öğrenmeler sonucu bireyler tarafından kazanılan öğrenme hünerleri: Bilgiler, beceriler, kavramlar, anlayışlar, takdir duyguları, tutumlar, ilgiler, uyumlar,etkinlikler ve uygulamalardır.
      Tüm bu bulgular sonucu, öğrencileri başarı durumları dikkate alınarak yönlendirirken dönem ya da yıl sonunda hazırlanan standart başarı testlerini derslere göre zümre-bölüm, ölçme değerlendirme komisyonu üyelerince hazırlanmasında yarar bulunmaktadır. Genel yeteneği belirlemede standart başarı testlerinden yararlanmalıdır. Ölçülen yetenekle, farklı kademeler ve dersler arasındaki başarı ilişkilerin farklı, farklı olması öğrenciler arasındaki bireysel farklılıktan kaynaklanması yeteneklere uygun ayrı bir yönlendirmeye gereksinim olduğunu vurgulamaktadır.   >
    Oysa bu günkü okullarda öğretimde daha çok bilişsel nitelikler dikkate alınarak, sonuçlar notla değerlendirilmekte, diğer özelliklerinin ne derecede ve düzeyde olduğu dikkate alınmamaktadır. 1963-67 yılları  5 Yıllık Kalkınma Planlarında, “ Toplumdaki çeşitli görevlerin yurttaşlar arasında yeteneklerine göre dağılmasını ve her kademedeki eğitim kurumunda seçmelerin yeteneklere göre yapılması gerektiği “ belirtilmektedir.
      Milli Eğitim Bakanlığına tavsiye niteliğinde görüş belirten sürekli kurullardan biri olan Eğitim Şurası ( 8. Eğitim Şurasında), “ Öğrencilerin istekleri,yetenekleri ve dersler deki başarıları dikkate alınarak; Yükseköğretime, Mesleğe ve Yükseköğretime, Hayata ve İş alanlarına uygun programlara yöneltilmeleri sağlanmalıdır.” denilmektedir. Bu üç türlü yönlendirme daha sonra tüm eğitim sistemlerinde hep birer madde olarak geçmiş ancak ne derecede  uygulamıştır. Eğitimcilerin dikkatlerine!...

           Akademik-Zihinsel  Yeteneğin  Alt  Bölümleri:

          A- Sözel   Yetenek
          B- Sayısal Yetenek
          C- Şekil Uzay Yeteneği        
          D- Dikkat  Yeteneği         
          E- Seçici  Bellek  Yeteneği        

          F- Mekanik  Yeteneği
          G- Parmak ve El  Becerisi Yeteneği
          H - Renk  Algısı Yeteneği
          I- Güzel  Sanatlar ve Mekansal Yetenek
          İ- Göz ve  El koordinasyonu –Uygulamalı Sanat Yeteneği
         J- Özel  Kişisel Yetenek  ( Ayrıcalıklı Yetenek )
         K- Bedensel  Yetenek  
         L- Sosyal  ve Kişisel Yetenek
         M- Mantıksal ve İçsel Yetenek
         N-  İletişim Kurma ve Dilsel Yetenek

       A-SÖZEL YETENEK: Sözel  içerikli  ders  programları  ile  ilgili  sözcükleri, kelimeleri, kavramları;  belleme, anlayıp, anlatabilme, uygun  durumlarda  ve  yerlerde kullanabilme ve  ifade  edebilme  gücüdür.Sözel  yeteneği  sözel  akıcılık ve sözel  akıl  yürütme  diye  iki  bölüme  ayırabiliriz.

     1-Sözel Akıcılık: Konuşma  dilinde zengin  bir  sözcük ve kelime  dağarcığına  sahip olmak,sözcükler, ifadeler  arasındaki  farklılıkları ve  benzerlikleri görebilme, anlatmak  ifade  ve  ifade  etmek istediği  duygu  ve  düşünceleri  söz  ve  yazı  ile akıcı  bir  üslupla edebilme;  okuduklarını  anlayıp, akıcı  bir  ifade  ile  açıklayıp, anlatabilme gücüdür  diyebiliriz.

  Bu  yeteneği  güçlü  olan  öğrencileri  İletişim, Hukuk, Siyaset Bilimleri ve  Dil  Bilimleri vb. programlara   yönlendirirken; bu  yetenekleri  gelişmiş  öğrencilerin  seçilmesi,  özel  koşullardan  bir tanesi  olmalıdır. Bu  yetenek bakımından yapılacak  değerlendirmelerde  sözle  ve  yazı  ile  ifade  edebilme  güçlerinden  biri  diğerine  göre  gelişmiş olabileceği  gibi  her  ikisi de  gelişmiş  olabilir.

       2- Sözel  Akıl Yürütme: Sözcükler  ve  ifadeler arasındaki  benzerlikleri, farklılıkları sezme, görüp- ayırabilme,sözcüklerle  ifade  edilen kavramları öğrenebilme, konuşmaları , dinlenilenleri  ve  okuduklarını, yazılı metinleri  en iyi şekilde  algılayıp-anlayabilme ; duygu  ve  düşüncelerini  açık, net  ve  anlaşılır bir  biçimde  ifade  edip, aktarabilme gücüdür  diyebiliriz.
       Diğer  değişle  sözcükler arasındaki  farklılıkları, sözcüklerin anlamlarını, çok iyi anlama ve kavrama sanatı  demek de mümkündür. 
       İletişim, Dil, Siyasal, Sosyal  Bilimler  alanlarına  yönlendirilecek  öğrencilerde  bu  yeteneğin gelişmiş  olması  koşulu  aranmalıdır.

Sözel Yeteneğin  Belirlenmesi Koşulları:

      Öğrencilerin  sözel  yeteneğinin  güçlü  olduğu  uygulanan  testlerle  belirlenirken, en az  aşağıda  belirtilen  özelliklerin  güçlü  ve  gelişmiş olması  koşulu  aranmalıdır.      

      Sözel yeteneği belirleyici koşullar

     a-) Sözel  akıcılık,
     b-) Sözel akıl  yürütme,
     c-) Güzel ve akıcı konuşabilmek,
     d-) Okuduğunu  anlayabilmek,
     e-) İnsanlarla  iletişiminin güçlü olması,
     f-) İnsanları  ikna  gücü,
     g-) İkili  ilişkilerin  sağlıklı olması,
     h-) Sosyal  içerikli konuları  çabuk  öğrenmesi,
     ı-) Güven  ve  özgüven  duygularının  gelişmiş olması,
     i-) Hitabet  ve  insanları  etkileme  gücü,
     j-) Kompozisyon  yazabilmek,
     k-) En az  şiir,anı, biyografi vb.  den birini  yazabilmek,
     l-)  Espri yapabilme, esprisel yaklaşma gücü ,
     n-) Seçici bellek yeteneği
     m-)Geniş  bir  hayal gücü.  Vb.  özellikleri sayabiliriz.           

         Bu alanla  ilgili  programlara  öğrenciler yönlendirilirken, yeteneklerle  birlikte  bu yeteneklerle  bağlantılı Dil, Edebiyat, Hukuk, Psikoloji, Coğrafya  ve iletişim  vb. ders  programlarında  başarı Sosyoloji, Felsefe, Tarih, durumu üst  düzeyde, sözel  sosyal  yeteneğini  destekleyici  ve ilişkisinin  güçlü  olması,ilgi,değerler,kişilik ve isteğine  uygun  programa  yönelmesinin  önerilmesi  gerekmektedir.Öğrenciye  yukarıda belirtilen  güçlü  yönleri ile ilişkili  mümkün olduğu  kadar  çok  sayıda  seçenek  sunulmalıdır ki  öğrenci kendi koşullarına  uygun  en ideal ve istekli  olduğu  programı  seçebilmelidir.        

            B- SAYISAL  YETENEK: Sayılar ve  şekiller  arasındaki ilişkileri  görebilmek, kavramak  ve  ilgili konularda  dört  işlemi  rahatlıkla  kullanabilme, problemleri  çöze bilme  gücüdür diyebiliriz.İki alt  bölümde inceleyebiliriz. 

            1- Sayısal akıl yürütme-Düşünme : Matematik  dersleri ile ilgili ilke ve kavramları kullanarak, alıştırma  ve  problemleri çözebilmek.Sayılar arasındaki  teorik ve  sembolik ilişkileri  görüp, ayırabilme gücü de diyebiliriz.
        Fizik, Kimya, İstatistik, Matematik, Ölçme ve  Değerlendirme, Muhasebe  vb. Matematikle ilişkili programlara  yönlendirmede  bu  yeteneğin  güçlü  olması  koşulu gerekmektedir.
         Ayrıca  sözel  yetenekle  sayısal  düşünce arasında  bir ilişki  bulunmaktadır.Bu ilişki  her  iki yeteneğin kuramsal  konularda düşünme  gücünü  ifade etmeleridir.Bu  nedenle  çoğu  öğrencilerin sözel  akıl  yürütme  gücü  kadar  sayısal  akıl  yürütme- düşünme  gücü  gelişmiştir. Bu  özellikleri  tespit  edilen  öğrenciler Kamu  Yönetimi, Siyaset Bilimleri, Uluslararası İlişkiler, Ekonomi, Psikoloji  vb.  programlara  yönlendirilmelidir.

         2- Hesaplama: Sayılar  arasındaki ilişkileri görebilme, problemleri doğru  ve çabuk  şekilde yapabilme  gücüdür.Çağımızın  teknolojik  gelişmeleri  sonucu, makineler  ve bilgisayardan  yararlanmak, bu  yeteneğin  kullanılmasını  ve  önemini  azaltmıştır.Buna rağmen  Ekonometri, İstatistik, Ekonomi, Matematik, Mühendislik, Mimarlık, Muhasebe, Ticaret, İşletme vb. hesaplamalara ihtiyaç duyulan tüm alanlara  yönelmede  bu yeteneği  güçlü  olan  öğrencilerin  yönlendirilmesi  tercih  edilmelidir.
         Sayısal  yeteneğin  belirlenmesine  yukarıda belirtilen  özellikler,  öğrencilerin  sayısal içerikli  derslerden  başarı durumları  ve  en  az  aşağıda  sayısal  yeteneği  belirleme  koşullarına  uyularak  yönlendirmenin  yapılması  gerekmektedir.

        Sayısal yeteneğin belirlenmesi koşulları:

       a- Dört  işlemi  çabuk yapabilme  ve  problemleri  çözebilmek,

       b- Şekilleri  algılayıp, ilişkileri görebilmek,

       c- Sayılar  arasındaki ilişkileri  görerek, kavrayabilmek,

       d- Şekilsel ve sayısal akıl  yürütme ve düşünme gücü,

       e- Dört  temel işlemle  ilgili  alıştırma ve problemleri çabuk  yapmak,

       f- Kısa  ve  uzun süreli bellek  yeteneği,

       g- Dikkat  yeteneği.

       h- Doğru ve düzgün irade gücü,

       ı-) Fen bilimlerinde okuduğunu anlama ve kavrama ile ilgili temel bilgiler,

       j-) Seviyesinin altındaki problemleri doğru ve hızlı çözebilme gücü vb. sayabiliriz. 

      C- ŞEKİL  VE  UZAY YETENEĞİ:

       1- Şekilsel Düşünme  Yeteneği: Nesneler, şemalar, grafikler ve  geometrik şekiller arasındaki  ilişkileri, ayrıntılarını görebilme, göz önünde canlandırabilme algılayıp, kavrayabilme,  özelliklerini  ve  farklı  yönlerini  ( Boy, genişlik, derinlik, boyut, gölge, biçim vb. özellikleri.)  görerek ilgili  problemleri  çözebilme  gücüdür.

      2- Uzay  İlişkileri Yeteneği : Bir  geometrik cismin  uzay ya da bir düzlem  üzerinde  yer  değiştirmesi, döndürülmesi ya  da kağıt  üzerinde kaydırılması ile  alacağı  yeni şekil, biçim  ve  durumları göz  önünde canlandırabilmek, açılımı verilmiş bir cismi  kapalı  biçimde görüp, tasarlayabilmek ve  tersini  yapabilmek, şekilleri  çok  boyutlu  görebilmek, bir  planı  canlandırabilme  gücüdür.

       Şekil ve uzay yeteneği güçlü olan  öğrenciler  Fizik, Kimya, Makine, İnşaat, Elektrik, Elektronik, Bilgisayar, Endüstri,  Mimarlık, Teknik,tamircilik,moda tasarımı vb. alanlara  yönlendirilebilirler.

        Şekil Uzay Yeteneğini belirleme de  en  az  aşağıda belirtilen  ilgili özelliklerin belirlenmesinde yarar vardır.

      Şekil  ve  uzay yeteneğinin  belirlenmesi koşulları:

      a- Sayısal  yetenek  ile ilgili  koşulların  bazıları,
      b- Fen Bilgisi ile ilgili konuları çabuk öğrenebilmek,
      c- Göz ve el koordinasyonu yeteneği,
      d- Ayrıntılara  dikkat edebilme  yeteneği,
      e- Seçici  bellek yeteneği,
      f- Uzaysal akıl  yürütme,
      g- Yaratıcı  olma  gücünün,  güçlü vb. yeteneklerinin üst seviyelerde  olmasına  dikkat edilmelidir.

      D- DİKKAT YETENEĞİ :

     Çevresindeki eşyaları, olayları ve ayrıntıları algılayabilme, çok kısa sürede aralarındaki  ilişkileri, ayrıntıları  ve  hataları  görebilme  gücüdür.
      Dikkat, her alana  yönelmede önemlidir ve bu  yeteneği  dağınık olan öğrencilerin,  dikkat  dağınığının  nedenleri  belirlenerek, bu nedenleri  ortadan  kaldırıcı çalışmalarla  dikkat  dağınıklığı önlenmelidir.
       Dikkat yeteneği çok güçlü ve üstün olan öğrenciler, Mesleki ve Teknik Eğitim Programları na yönlendirilmeleri, daha sağlıklı bir yönlendirme olacağı unutulmamalıdır.
      Bu  yeteneği  çok  güçlü  olan  öğrenciler  Bilgisayar, Muhasebe, Cihaz Teknolojileri ve  Bakımı, Sekreterlik,  Saatçilik,  Kuyumculuk, Matbaacılık, Spor, Sanat  vb.  mesleki  ve  teknik  programlara   ağırlıklı  olarak  diğer  alanlar  içinde  bu  yeteneği güçlü olan öğrencilerin  yönlendirilmeleri  yararlı olacaktır.

        Dikkat  yeteneğinin  belirlenmesi  koşulları:

        a- Eşya  ve nesneleri  ayrıntıları  ile algılama, hataları  görebilme,
        b- El ve  göz  koordinasyonu  yeteneği,
        c- Seçici  bellek  yeteneği,
        d- İş  ayrıntıları  yeteneği,
        e- Renk  algısı yeteneği,
        f- Mekanik  yeteneğinin vb.  çok  gelişmiş  olması  gerekmektedir.

        E - SEÇİCİ BELLEK YETENEĞİ :

       Sayıları, şekilleri, sembolleri, kelimeleri , kavramları, verilen  bir cümle  ya da alıştırmayı  çabuk  algılama, kavrama,  belleme  ve  belleğinde  tutabilme  gücüdür diyebiliriz. 
       Sayısal,  Sözel,  Eğitim, Siyasal, Dil,  Mesleki  ve Teknik  hemen  tüm  programlara,yönlendirmede, yöneleceği  programla  ilişkili olarak  bu  yeteneğinin  güçlü  olması önem  kazanmaktadır.

        F – MEKANİK YETENEK :

         Nesnelerin, cisimlerin hareketlerini çabuk anlayıp, kavramak, bir aleti kullanabilmek  ve işleyişini  çabuk algılayıp, kavramak,alet ve makinelerin şekil ve şemasına  bakarak veya  görerek işletebilmek, araçları kullanabilmek, inceleyerek onarabilmek, alet ve makinelerle  çalışmaktan, onların  hatalı  yönlerini bulup, onarmaktan mutlu  olmak, haz duymak, somut  materyalleri  ve  özelliklerini çabuk kavrama  gücüdür diyebiliriz.

         Mekanik  yetenekle ilişkili  olan  dikkat, seçici bellek, göz ve el koordinasyonu, iş  ayrıntıları, şekil ve uzay ,parmak becerisi, sayısal  yetenek vb. yetenekleri de önem  kazanmaktadır. Öğrencileri bilhassa  montaj, tamircilik, teknik ve  mesleki  ağırlıklı  programlara yönlendirmede  bu  yetenek  çok  önem  kazanmaktadır.

      G- PARMAK BECERİSİ YETENEĞİ :

       Parmakları  çok hızlı  ve seri bir şekilde  pratik olarak kullanabilme gücüdür.

       Küçük şeyler ve  aletleri kullanmak ve ince işlerle uğraşılan  mesleki  programlara  yönlendirmede bu yetenekten yararlanılmalıdır.Kuyumculuk,saatçilik, işlemecilik meslekleri, operatörlük  gibi  teknik  eğitim  ve el sanatları  ile ilgili  programları  örnek verebiliriz. 

       H- GÜZEL SANATLAR VE MEKANSAL  YETENEK :

       Stenguist, resim, heykel, karikatür üretme ,   hayal ve  düşüncelerini el  işleri ve  becerileri ile  birleştirerek yeni şeyler  üretme ve yaratma  gücüdür.Bu yetenekte olan kişiler nesnelerin uzayda ve mekanda konumlarını imgeleme, kavrama ve düşünme güçleri gelişmiştir. Görsel ve uygulamalı sanatlar,yaratıcı sanatlar gibi farklı yetenekler ortaya çıkabilmektedir.

       Bu yeteneğin belirleyici özellikleri:

       a-) Resim  ve  karikatür yapabilmek,
       b-) Duyarlı bir kulağa sahip olmak,
       c-) İyi ve kaliteli bir sese sahip olmak,
       d-) Müzik  aleti  çalabilmek,
       e-) Espri yapabilmek,
       f-) Sosyal konuları  çabuk öğrenmek,
       g-) Düşüncelerini çizimle  ifade edebilmek,
       h-) Özgür fikirler ileri sürmek,
       ı-) Geniş bir hayal  gücüne  sahip olmak,
       j-) Başkaları ile iyi iletişim kurma ve ikna edebilmek,
       k-) Başkalarını etkileyebilmek,
       l-) Ses  farklılıklarını  algılayabilmek,
       m-) Melodileri  çabuk öğrenebilmek,
       n- Eşyaların  çeşitli  durum  ve  şekillerini  çizebilmek,
       o-) Renk  algısı  yeteneği,      
       p-) Göz ve  el koordinasyonu yeteneği,
       r-)  Şekil ve uzay yeteneği,
       s-) Dikkat  yeteneği.

Bu  yeteneği  güçlü  olan  öğrenciler  sanat  alanlarına  yönlendirilirken  programlarla  ilişkili  olan  bu  yeteneğin alanla ilişkili  özelliklere  sahip  olan öğrenciler,  ilgili alanlara  yönlendirilmelidir.  

         I- RENK ALGISI YETENEĞİ:

         Renkleri tanıma, aralarındaki  küçük  ayrıntıları ve  farklılıkları  görebilmek, renk  bileşikleri  yaparak, yeni  renkler bulabilme gücüdür.

          Ressamlık,resim, heykeltıraşlık, mimarlık, pilotluk, şoförlük, müzisyenlik, tiyatro, bale vb.  alanlara  yönlendirmede  bu yetenek  önem  kazanmaktadır.

        İ- GÖZ  VE  EL  KOORDİNASYONU  YETENEĞİ :

          Göz  ve  el  işbirliği  ve uyumunu hızlı  ve pratik  biçimde  kullanabilme  gücüdür  diyebiliriz. Her  türlü mesleki ve  teknik  eğitim, el  becerileri  ve görsel ve uygulamalı sanatlar,  pratik  sanatlar  vb.  programlara yönlendirmede  bu yeteneğin  güçlü  olması önemlidir.

       J – ÖZEL KİŞİSEL  ( AYRICALIKLI ) YETENEK:

        Doğuştan  getirilen  ve  hiç  kimsenin  sahip  olmadığı  yalnız o  bireye  has, kişiye özgül olan yetenektir. Bu nedenle bireyden bireye değişir. Bireylerin düşünce ve mantık yürütme, hayal kurma, hedefler koyma, zihinde  yeni  tasarımlar canlandırabilme, doğru kararlar  verebilme, sorumluluk yüklenebilme, bir işi bitirip, bir  sorunu  çözünceye  kadar  yılmadan  mücadele  edebilme, çatışmaları  çözebilme, öfkesini kontrol  altına  alabilme, sabırlı olma, olayları  ve  insanları  hep  iyi  yönleri ile görebilme, bağımsız  iş yapabilme,  bir  icat  ve keşifte  bulunabilme,  duyguları  anlayacak  sezgi gücüne sahip olma, planlı  ve  ilkeli hareket edebilme,  eşyaları  düzenli  tutabilme gücü vb.  özel  güçlerden birine ya da bir kaçına sahip olmak.

        Bu yetenek kişiye özgüldür, bireyden bireye değişen düşünce,mantık yürütme,hayal kurma,hedefler koyma,azmetmek,dostluk ve iletişim kurabilme,öğrenme yeteneği, satıcılık veya pazarlama yeteneği, ikna yeteneği vb. yetenekler bireyden bireye değişir.

        Sanat  ve  özel  yeteneği  birbirine  paralel  ve  güçlü  olan  bireyler,   müzik, resim, heykel, tiyatro  vb. sanat  programlarına, özel  kişisel  yeteneği  güçlü  olanlar  mimarlık,  mühendislik, sağlık, siyaset, hukuk,iktisat vb. programlarla bilimsel ve yaratıcı  bir çok programa  yönlendirmede  bu  yetenekleri  dikkate  alınmalıdır.

      K – BEDENSEL-KİNESTETİK YETENEK :

      Nefesini  iyi ve  doğru  ayarlayabilmek, koşabilme, hareketleri  çabuk  kavrayabilme, sağlıklı  ve  atletik bir beden  yapısı ,kas  gücüne  sahip olmak.

    Askerlik, güvenlik, polislik, dans, bale,  beden-eğitimi  ve  jimnastik, yüzme vb.  spor  ve  bazı  sanat  programlarına  yönlendirmede  bu  yetenek  dikkate  alınmalıdır.

      Bu  yeteneğin belirleyici özellikleri:

      a-) Dikkat  yeteneği,
      b-) Sosyal  yetenek,
      c-) Sözel  yetenek,
      d- Göz  el  koordinasyonu  yeteneği,
      e-) Ayak  parmakları  üzerinde durabilme,
      f-) Koşabilme,
      g-) Yüksek atlama  yapabilme,
      h-) Ellerini,ayaklarını  ve  parmaklarını  hızlı kullanabilme,
      ı-) El, ayak  gücü  koordinasyonu,
      i-) Uzun  süre  ayakta  durabilme,
      j-) Nefesini  ayarlayabilme vb. yetenekler.

      L- SOSYAL VE KİŞİSEL  YETENEK: 

     İnsanlarla iyi ve sağlıklı ilişki ve iletişim  kurabilme (Kişisel), çevreye  ve  değişikliklere çabuk  ve  iyi  uyum sağlayabilme, girişken, kıskançlık  duygusundan  uzak, sabırlı  ve  sevecen, iyi alışkanlıkları  erdem  davranışlar olarak  belirlenen kişisel güçlerdir. Sosyal  yetenekleri  zayıf  ve  gelişmemiş  bireyler  soyut  zekaları  gelişmeyen bireylerle  kıyaslandığında  hayatta  daha  çok  başarısızlıklara  uğradıkları  belirlenmiştir.  Burada sosyal yeterlilikle pratik zeka kastedilmektedir.

     Sosyal  bilimler,Siyaset, Hukuk, Uluslar arası ilişkiler, Basın-yayın, İletişim vb. programlarla,  insan  ilişkileri ile  ilgili  programlara  yönlendirmede  bu  yeteneği  güçlü  olanlar  tercih  edilmelidir.

      M- MANTIKSAL  VE  İÇSEL YETENEK:

   Fikirler arasında ilişki kurma, bir problemi tüm yönleri ve ayrıntıları ile görebilme,açık fikirli olma, başkalarının fikirlerine uygun yanıtlar verme,mantıksal akıl yürütme,durumları iyi değerlendirme,,kararları doğru alma, yorumlama, analiz etme,bilginin kaynağını araş tırıp bulmak, problemleri çözme ve bilgileri ile ilişkilendirme ve yeni fikirler ve bilgiler üretmek.vb. yetenekler.

       Bir çok alana  yönelmede  bu yeteneğe ihtiyaç vardır. Ancak üstün zekalı ve dahi denecek kadar  üst seviyede zekaya sahip olanların bu yetenekleri, normal insanlardan yüksek seviyededir. Zihinsel yetenek bakımından bireyler nasıl farklılık gösteriyorlarsa, zihinsel enerji yani içsel yetenek, içeriği belirleme ve biçimlendirme, sonuçlandırma ve kullanma açısından bireyden bireye farklılıklar gösterir. 

     N- İLETİŞİM  KURMA  VE  DİLSEL  YETENEK :

    İyi  sözcük  dağarcığına sahip  olma,cümle,sözcük ve kelime ve sözcükler arasındaki ilişkileri sezme, derin düşünme,  yüksek anlayışla okumak, hızlı öğrenmek, yaratıcı olma,düşüncelerini yazı ile ifade edebilmek, her konuda kolaylıkla konuşma ve  fikir belirtme, fikirler arasında ilişki  kurma, ilgiyle okumaya merak duyma, akıcı ve iyi konuşma, espri yapabilme becerileri oldukça yüksek seviyededir.

    Yazarlar, şairler,ozanlar,basın, yayın, edebiyat, dil bilimi ve iletişim gibi alanlara yönelmede bu yeteneği üst seviyede olanların yönlendirilmesi tercih edilmelidir.

      Öğrencileri  yeteneğe  göre  seviye grubu oluşturup , yönlendirmenin  üstün  yönleri:

      Öğrencilerin akademik başarısında, gelişim  dönemlerinin özelliklerine uygun,  eğitim-öğretimden verimli  ve  kaliteli  yararlanma  koşulları  ne  kadar  iyi  düzenlenmiş olsa da, öğrencilerin  yukarda  belirtilen bireysel  farklılıklarını  yani yeteneklerini  dikkate  almadan  hazırlanan  eğitim-öğretim  programlarında  öğrenciler  hedeflenen  ve  istenen  düzeyde  başarılı  olamamaktadırlar.Bireyin doğası gereği yeteneği olmayan alanlarda ilgi,isteği de olmamakta, ilgi ve istekli olmadığı bir program ya da derste başarı şansı düşük olmaktadır.Yetenekli olmadıkları alanlara yönelen, öğrencilerin  başarısızlık  sorunları yanında  diğer  bölümlerde de  detaylı  açıklandığı  gibi  bir  çok  psikolojik  ve  kişisel  sorunları yaşamalarına neden olmaktadır. Oysa öğrencilerin  bireysel  ayrıcalıklarını uygun eğitim programlarına yönelen öğrencilerin, eğitimde ki diğer mevcut koşulların gerekliliği ve önemi oranında; (Eğitim-öğretim yaşantısı süresince kazandıkları bilgi, beceri ve başarı oluşmaktadır.) doğuştan getirdikleri ilgi, istidat, zihinsel yetenekler, değerler, kişilik vb. özellikleri de   akademik başarının kazanılmasında en önemli koşullar olarak geçerliliğini korumaktadır.

    Bunun yanında yönlendirmede, öğrencileri bireysel özellikleri  bakımından  birbirine benzerlik gösteren, bireysel ayrıcalıkları ve güçleri denk olan  grupları-seviyeleri, olanaklar oranında  bir  araya  getirerek; Oluşturulan  bireysel kümelerde ya da gruplarda, (Yetenekleri denk seviye grupları)  uygun  programlara yönelip  ve  isteğine, ihtiyacına uygun dersleri alarak, yetişmelerini sağlamaya yönelik, hazırlanan eğitim programlarında; öğrenciler  daha  başarılı  olmaktadırlar. Bu nedenle bireysel eğitimin basamaklarından biri olan, öğrencilerin zihinsel yeteneklerini yani tüm bireysel ayrıcalıklarını da dikkate alan bir yönlendirmeye acilen geçilmesi ihtiyaç olmaktan çok  zorunlu  bir hale gelmiştir.

     Bu  yolla  öğrenciler  farklı  programlara  yönlendirildiklerinde  yetenek , başarı  ve  diğer  bireysel  özellikleri  eşit koşullarda olması, ayrıca ders ve dersleri verecek öğretmenlerin öğrencinin isteğine uygun seçilmesi, ( Öğretmenin, yaklaşımlarını ve kendini eleştirip, öz eleştiri getirmesi ve kendini yenileyip , sürekli geliştirmesini sağlayacaktır. Oysa çalışanı onurlandırmak, çalışmayanı cezalandırma gibi anlayışlar, insanlar için daha gurur ve onur kırıcı yaklaşımlardır.Bu nedenle daha az insanidir.) fiziki  çağdaş  koşulların düzenlendiği dersliklerde ya da mekanlarda,çağdaş araç-gereç ve yöntemlerden yaralanan öğrenciler  daha  istekli, daha verimli  ve  başarılı  olmaktadırlar. Bu  şekilde  bir  yönlendirme  ile  eğitimde  kalite  ve  verimliliğin  artacağına  inanmaktayım.

    Bu  gün  eğitim-öğretimde  bu bireysel  ayrıcalıklardan  yalnız  akademik  başarı dikkate alınarak,  öğrenciler  çeşitli  ortaöğretim  programlarına  yönelmektedir. Bu  günkü sistem, Ortaöğretim programlarına öğrencilerin bireysel  tüm  özelliklerini  dikkate  alan    yönlen dirici bir  yapıdan yoksundur. Bu  nedenle  aynı  eğitim  programları, yeteneği olsun veya olmasın ,ilgisi bulunsun ya da bulunmasın, değerleri uygun olsun ya da olmasın,akademik  başarısı dikkate alınarak,yeteneği üstün, orta  veya  düşük  tüm  öğrencilere  uygulan makta, bu  programlarda  bu özellikleri  üstün  olan  öğrenciler için  pek  sorun  yaratma maktadır. Sorun  çıksa  da  öğrencilerin yetenekli  olması  nedeni  ile  sorunlar  çözümlenmektedir. Oysa  orta  seviyede  ve  düşük  düzeyde bireysel  ayrıcalıklara sahip  öğrenciler, bu  programlar  kapasitelerinin  üzerinde  olduğu  için  zorlanmakta  ve  bir  çok  güçlüklerle  karşılaşmaktadırlar. Başlangıçta  az  sıkıntı  yaşarken  çalışmalarına  ve  çabalarına rağmen  istenilen  düzeyde  akademik  başarıya ulaşamamaktadırlar. Programlar  kendilerine  ve  isteklerine  uygun  olmadığı  için  anlayamamaktan  kaynaklanan  sorunlar  ortaya  çıkmaktadır .Bu  programlarda  sürekli  başarısız  duruma  düşmeleri  zamanla  çalışıyorum, başaramıyorum. O halde  ben  bunu  yapamıyorum, ben  yetersizim, benim bu  derslere  yeteneğim  yok  duyguları  gittikçe  yaşantısına  egemen  olur. Başaramıyorum  o halde  çalışmamın  anlamı yoktur. Başarısızlık  benim  kaderim.  Duyguları, savunma mekanizmalarını kullanmasına olumsuz davranışların  kişiliğinin  bir  parçası haline  gelmesine neden olur. Tabii bu duygunun  yerleşmesini, başarısızlığın  verdiği  eziklik,  aile, öğretmen, arkadaş  vb.  faktörlerce  pekiştirilmesi , baskılar, dışlanmışlık  ve  değersizlik duygularının  eşlik etmesi  sonucu; duyusal  ve  psikolojik  sorunlardan  kaynaklanan   bir  çok kişilik  sorununu  beraberinde  getirir. Öğretmenler  ve  çevrenin, öğrencinin kendini  ön  plana  çıkarıcı  olumsuz  davranışlarını  da  ödüllendirilmesi  sonucu ; başarısızlığın  yanında  topluma  yararlı  birey  yerine  topluma  zarar veren, sorunlu ,sağlıksız  kişilik sahibi ve zayıf  karakterli  bireyler yetiştirmiş oluruz.

       Bazı  üstün  yetenekli  öğrenciler  bu karma sınıflarda , öğretmenler   sınıf atmosferindeki  öğrenci  seviyesi  dikkate  alarak  programını  şekillendirip, uygulayacağı, için farklı seviyelerdeki öğrenciler ile  aynı atmosferde, ayrı , ayrı  bireysel  öğretim  gerçekleştiremeyecektir. Gerçekleştirilmek istense bile hem öğretmen hem öğrenciler büyük güçlükler ve sorunlar yaşayacaklardır. Öğretim  programları üstün yetenekli bazı  öğrencilerin  seviyelerinin  altında  olduğu  için  onlara  sıkıcı  gelmekte,   lüzumsuz  tekrarların  öğrenciyi  sıkacağı  bilinmeden,  derslerden  soğumalarına, yeteneklerini  geliştirici  bir  ortamdan  yoksun  bulunmamaktan  dolayı kendilerini  geliştirecekleri  yerde   bu  özel  ve  üstün yeteneklerinin   süreç  içinde körelmesine  neden  olacaktır. Bu  şekilde  bir  araya  getirilmiş  sınıflarda,  görüldüğü  gibi  en  büyük  sıkıntıları  öncelikli   çok alt  seviye  ve çok  üst  seviyede  olan  öğrenciler   yaşamaktadırlar. Biz  bu    çocukların, bu gençlerin  hayatlarını  kaydırıyoruz ve karartıyoruz. İfadesini  istemeden de  kullanmış  olmam,  bana  pek  anlamsız  gelmiyor!.. 

    Oysa  öğrencilerin  bireysel  özelliklerinin  tümünü  dikkate  alarak, belirlenen  programlardan  her  hangi  bir  programa,  isteğine  ve  ihtiyaçlarına  uygun  olarak  yönelmesi  sağlandığında; Bireysel özellikler bakımından, çoğu  koşulları  benzer  veya  eşit  gruplarla,  seviyelerine, kendinin ve toplumun  ihtiyaçlarına  ve isteklerine  uygun  hazırlanmış  programları  öğrenmeleri daha da kolaylaşacaktır.Ayrıca öğrenci sıkıntı çekmeden, zorlan madan, olumsuzluklarla  karşılaşmadan; kısaca kişiliği ve sağlığı bozulmadan  eğitilmesi  sağlanacaktır.

     Bu  şekilde  bir yapılanma  ayrıcalık  getirir, sorun  yaratır. Görüşünü  paylaşmıyorum.  Belki  bazı  sakıncaları  bulunabilir, ancak  yukarda  belirtilen  bu  günkü  sınıf  atmosferin de  yukarda  belirtilen  sıkıntıları  yaşayan öğrencilerimizin durumları  dikkate alındığında,  öğrenciye  vereceği  tahribatın  azlığı  tercih  edilmesi  gereken  koşullardan  sadece  biri  olduğu  unutulmamalıdır.

      Ayrıca  yönlendirme  ve  geçişler  konusunda  belirtildiği  gibi,  bulunduğu  seviyeden  yıl  sonunda  performans  göstererek  başarısı  düzeyinde,  farklı  seviyedeki  gruplara  geçişinin  düzenlenmesi  ya  da  tersi olmalı  diğer  değişle eğitimde  ödül ve ceza kullanılmalıdır.  Tercihen  ödül ağırlıklı kullanılmalıdır. Bu sistemin   işletilmesi,  öğrencilerin  kendilerini  geliştirmelerine, güven  ve  özgüven ,  başarı  hazzı, kendini  kanıtlama  vb. duygularının da  gelişmesine  katkıda  bulunacaktır. Başarısız  duruma  düşen  öğrenciler, alt  seviyedeki  gruplara  yönlendirilmeden,  yetiştirme  programları  yolu  ile yetiştirilip aynı  seviyeye getirilmeye  çalışılmalı,  öğrencinin başarı  yönünden  aynı  seviyeye  getirilmesi için  tüm  çabaların  gösterilmesine  rağmen,  istenen  başarı  düzeyini yakalayamayan öğrenciler  daha  alt  seviyedeki  programlarda öğrenimlerine  devam  ettirilmelidir. Ancak  bu  daha  önce  belirlenen  standartlara  göre  durumlarına  en  uygun  olan programlara  yönlendirilmeleri  sağlanmalıdır. Ancak alt  programa  devam  eden  öğrenciler  eğitimleri  süresince  tekrar  daha  üst  düzeydeki  programlara geçişlerinin,  her  yıl  eğitim-öğretim  yılı  sonundaki  performansı  dikkate  alınarak yapılmasının  sürekli  açık  tutulmalıdır.

     Ayrıca  üstün  yetenekli  öğrenciler  bu  sınıflarda , öğretmenlerin sınıf  atmosferindeki  öğrenci  seviyesi  dikkate  alarak  programını  şekillendirip, uygulayacağı için farklı  seviye gruplarında bulunan öğrenciler ile istenilen seviyede ayrı, ayrı  bireysel  öğretim  gerçekleştiremeyeceklerdir. Öğretim programları bu öğrencilerin seviyelerinin  altında  olduğu  için  onlara  sıkıcı  gelmekte,   lüzumsuz  tekrarların  öğrenciyi  sıkacağı  bilinmeden, derslerden soğumalarına, yeteneklerini geliştirici  bir  ortamdan  yoksun  bulunmamaktan  dolayı kendilerini  geliştirecekleri  yerde   bu  özel  ve  üstün yeteneklerinin   süreç  içinde körelmesine  neden  olmaktadırlar. Bu  şekilde  bir  araya  getirilmiş karma  sınıflarda;    görüldüğü  gibi  en  büyük  sıkıntıları  öncelikli   çok alt   ve çok üst seviyelerde yetenekli  olan  öğrenciler yaşamaktadırlar.

   Günümüzde zeka  ( Wechsler,Stanford Binet,Binet-Simon, Likert vb.)  çeşitli yetenek, ilgi testleri ( Kuder,Kendini Değerlendirme Envanteri, Temel Kabiliyetler Testi, Akademik Benlik Kavramı Ölçeği vb ) bulunmakta ve zekanın ve çeşitli yeteneklerin, ilgilerin ve değerlerin belirlenmesinde kullanılmaktadır. Zeka testleri bireylerin zekalarını bulundukları yaş içinde değerlendirmektedir.Daha iyi performans ya da daha kötü performans gösterip, gösteremeyeceklerini belirlemez. Bu nedenle zeka tek bir yapıdan oluşmamakta, bir çok yeteneğin bileşiminden oluşmaktadır.Bu yapısını göz önüne aldığımızda zekanın farklı yönlerini de belirlememize gereksinim bulunmaktadır.

    Bu amaçla, ilköğretim  ilk yıllarında ,hatta bazı yeteneklerde okul öncesi eğitimde, gözlemler sonucu öğrencilerin ilgi ve yetenekleri belirlenebilir. Bunlar rehberlik ve psikolojik danışma birimlerinin elamanları tarafından uygulanan ölçme araçları sonuçları ile değerlendirilebilir.Bu amaçla en geç ilköğretim 3. sınıftan itibaren öğrenciyi çeşitli yönleri ile öğretmenlerce tanıma çalışmaları başlatılmalıdır.Her öğrenci ile ilgili bilgiler rehberlik biriminde dosyalarda sınıf/ sınıf rehber öğretmenlerince kayıt altına alınmalıdır.Yönlendirme de öğretmen ve okul rehber öğretmeninin kayıtlarından yararlanarak ağırlıklı puanlar verilmelidir. Bu konuda ayrıntılı bilgi Yönlendirme Komisyonlarında belirtilecektir.

2.   EĞİTİM   KOMPLEKSLERİ -  KAMPUSLAR   BİRİMLER  VE MERKEZLER

             Eğitim, herkesçe bilindiği gibi; davranışta kasıtlı, istendik değişiklikler meydana getirmedir. Bu değişikliklerin süreç içinde kalıcı olması beklenir. Eğitim, bireylerde bilgi, beceri yönünden olumlu bir tavır geliştirmesini, ilgi ve yeteneklerine uygun toplumun beklentileri doğrultusunda istendik davranış değişiklikleri kazanmasını kapsayan etkinliklerin tümüdür denilebilir. Eğitim, kültürün gelecek kuşaklara aktarılması işlevinden çok bireylerin bireysel ayrıcalıklarına uygun hangi bilgileri öğrenmeye ihtiyaçları olduğuna kendilerinin karar vererek belirlemelerini bu amaçla öğrenmek istedikleri bilgileri kendilerinin belirleyip, seçmelerine, seçtikleri bilgilere ulaşırken nasıl ulaşması gerektiğinin öğretimini yani öğrencinin aktif biçimde bireysel yada ekip çalışmaları ile araştırarak, inceleyerek bilgilere ulaşmasını, ulaştığı bilgiyi tanıyarak, deneyerek, uygulayarak öğrenmesi, öğrendiği bilgileri nasıl, ne zaman, nerede ve ne şekilde kullanabileceğinin öğrenilip, öğretilmesi ve öğrendiği bilgilerden yararlanarak, transfer ederek farklı ve yeni bilgiler üretmesi, yeni projeler geliştirmesi ve insanların hizmetine sunması, çağdaş eğitimin temel işlevlerinden olmalıdır. Eğitim tüm bu işlevleri verimli ve sağlıklı olarak yerine getirebilmesi için eğitilen öğrenciye uygun olması yani öğrenci ve öğrenen merkezli olması, eğitimin olmazsa olmazlarından olmalıdır.  Formal  eğitim ile informal  eğitim birbirinden farklı kavramlardır. Formal  Eğitim, kültürlerin amaçlı ve kasıtlı olarak yeni kuşaklara aktarılma, topluma yararlı bireyler yetiştirmek amacı ile belirli bir plan ve program dahilinde, kişiler arası sağlıklı bir iletişim süreç ve ortamında, kontrollü ve sonuçların değerlendirilerek gerçekleştirildiği eğitim biçimidir, diyebiliriz. Eğitim ve eğitim sürecini bu yönü ile değerlendirdiğimizde, formal eğitimin örgün eğitim kurumları aracılığı ile yapılan eğitimi yani çok boyutlu bir yapıyı içerip, kapsadığı anlaşılır. Oysa eğitilenin insan olması ve eğitimin uzun bir süreci kapsaması sonucu, eğitim  kültürel birikimleri gelecek kuşaklara aktarılırken, eğitimin tüm işlevlerini yerine getirirken, eğitimin  informal yönü de önem kazanmakta ve dikkate alınması zorunluluk taşımaktadır.

           Eğitimle kazandırılan davranış örüntüleri, belirli yaş dönemlerinde kazanılmaktadır.    ( S. Freud’ un öğrencilerinden Erik Erikson, İnsan Gelişiminin Sekiz Çağı gereği her çağda birbirleri ile bağlantılı ve döneme has olumlu ya da  olumsuz davranışla rın kazandırılabileceğini belirtmektedir.) Bu nedenle çocuk yetişkinlik çağına gelinceye kadar, başta aileler, akranlar ve diğer insanlar, çevresel koşullar ve okul ortamları, büyük bir güç olan kitle iletişim araçlarından etkilenerek, olumlu denilen model davranışları  ya da olumsuz  davranışları kazanmaktadır. Diğer değişle insan çevresi ile etkileşim ve iletişimde bulunarak, büyür, gelişir, olgunlaşır ve sosyal bir varlığa dönüşür. Bu nedenle çocukların kreş- ön eğitim ve okul öncesinden başlanarak, okul çağındaki uzun bir süreç içinde kazandırılması gereken olumlu davranış örüntülerinin belirlenerek, gelişim dönemlerine uygun olan hedef davranışların   kazandırılması, bireysel ve sağlıklı ve çağdaş bir eğitimin temel işlevlerinden olmalıdır. Eğitimin gelişimin her dönemine has iletişimsel ve etkileşimsel önemli işlevi ve rolü önemsenip, düşünüldüğünde; İnsanın  bebeklik, çocukluk, ergenlik ve genç yetişkinlik, yetişkinlik, yaşlılık vb. yaşamının her döneminde döneme has eğitimi, öğretimden daha çok önem kazanmaktadır. Kısacası bireylerin her dönemde bireysel özelliklerine uygun olarak eğitimi önemli bir unsur olarak karşımıza çıkmaktadır. Toplumun tüm  bireylerinin eğitimi sağlanırken, herkesin eğitim olanaklarından eşit yararlanması başka önemli bir unsur olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu amaçla eğitimin amaç ve hedeflerinin gerçekleştirilmesi işlevini yerine getirecek olan eğitim kurumlarının, bireylerin gelişim  dönemlerindeki bireysel ayrıcalıklarına uygun temel  ihtiyaç  ve gereksinimlerini karşılayacak ve onları eşit eğitim koşullarında hedeflenen doğrultuda eğitilerek, sağlıklı kişilik özellikleri kazanmalarını sağlayıcı, potansiyellerini en üst düzeyde geliştirmeyi kolaylaştırıcı, çağdaş donanım ve olanakları hizmetlerine sunacak fiziksel donanımlar kadar içerik ve öğrenci merkezli  çağdaş eğitim ortamları oluşturulup, gerekli tüm düzenlemeler yasalara uygun gerçekleştirilmelidir. Bu amaçla eğitim kurumlarının bireylerin olumlu özellikleri kazanmış ve topluma yararlı bir insan olmasının gerektirdiği temel davranışları kazandırma uğruna her türlü olanak seferber edilmeli ve öğrencilerin hizmetine sunulmalıdır. Öğretim ise öğrencinin ihtiyacına uygun ve yararlanacağı bilgilerin çağdaş eğitim araç-gereçlerinin bulunduğu, çağa ve öğrencinin bireysel ayrıcalıklarına uygun düzenlemelerle dikkatini ve ilgisini çeken, istek uyandıran,  çok sayıda duyu organına hitap ederek motivasyonu arttıran ve kolay öğrenmesini sağlayan, bireysel ya da ekip çalışmaları  çeşitli yöntem ve teknikler  ile öğrencinin aktif öğretmenin ise yol gösterip, rehberlik edeceği çağdaş eğitim düzenlenmelerinin yapılması zorunlu olmalıdır. Oluşturulan her düzeydeki kurul ve komisyonlar aracılığı ile eğitenlerin ve eğitenin demokratik katılımcılığı ile değişen koşullara uygun sürekli iyileştirmeler gerçekleştirilmelidir.

         Ülkemizin gelişip, kalkınması, demokrasi ve insan hakları ile ilgili kurallarının özümsenip, yaşam biçimine dönüştürmesi, günümüzde  köyden kente göçlerin önlenmesi, bilinçli bir aile planlamasının yapılmasını ( Bazı illerde ve köylerde, olanaksızlıklar nedeni ile göçler yaşanması. Metropol İllerin artmasına ve daha çok aile bireyinin çalışarak, aile bütçesine katkı sağlayacağı düşüncesi ile Aile Planlamasının bilinçli yapılmaması sonucu  her geçen gün artan doğurganlık sayısı, ülkemizin nüfusunu arttırarak, gelir dağılımını olumsuz etkilemektedir.) ve çağın gelişen koşullarına uygun eğitimli, ülkemize yararlı ve üretken bireylerin yetiştirilmesini zorunlu hale getirmektedir. Bu hedefleri gerçekleştirmek için  eğitimde yeni ve çağdaş bir yapılanmaya ihtiyaç bulunmaktadır.

         Bu nedenlerle yöreler- illerden başlanarak, ön eğitim ve okul öncesinden, yüksek öğretimine kadar eğitimin her kademesindeki eğitim-öğretim kurumlarını eğitimde fırsat eşitliğinin gereği bir arada yeniden yapılandırarak, Eğitim Kompleksleri oluşturmaya ihtiyaç bulunmaktadır. Mevcut yapılandırılmış okullardan yararlanarak, merkezi okullara yeni kampuslar, kampuslara bağlı derslikler, amfiler, salonlar, alanlar, birimler, merkezler gibi ekleyerek, süreç içinde tüm eğitim kurumlarının bir arada yapılandırıldığı çağdaş eğitim kurumları yani Eğitim Kompleksleri oluşturulmalıdır. İlçelerin çevresindeki belde ve köylerdeki yükseköğretim programlarına  yönlendirilecek öğrenci sayılarının yetersiz olması halinde ilgili kampusların en Yakın yerleşim birimindeki Eğitim Kompleksine bağlı olarak aynı koşullarda yapılandırılması sağlanmalıdır. Mümkün olduğunca öğrencinin tüm eğitim süreçlerini kendine ulaşım yönünden en kolay olacak bir Eğitim Kompleksinde alması sağlanarak, zorunlu durumlarda yatılılık olanaklarından yararlanılarak, ülkemiz Taşımalı Eğitim belasından kurtarılmalıdır. Tüm Eğitim Kampusları aynı şekilde özerk kurumlar şeklinde yapılandırılarak, bulunduğu Eğitim Kompleksiyle işbirliği , koordinasyon ve yönetime katılarak faaliyet göstermelidir. Eğitim Kompleksi  içindeki kampuslar, fiziki yapı olarak öğrencilerin yaş ve gelişim özellikleri dikkate alınarak ayrı binalar şeklinde yapılandırılarak oluşturulur. Eğitim Kompleksine bağlı kampuslar, merkezler ve diğer tüm birimler gibi çağdaş eklentilerden oluşan yapılanmaların bir arada bulunduğu, kompleksin her türlü olanaklarından eşit ve birlikte yararlanan, eğitim ve karar süreçlerine katılan çağdaş eğitim-öğretim kurumları  yapısı oluşturulur.

       Okullarda programlı olarak yürütülen örgün eğitim, eğitim sürecinin yalnız belirli bir bölümünü kapsar. Oysa eğitim, öğretimi de içine alan geniş kapsamlı bir kavramdır. Eğitilen insandır, bu nedenle eğitimin tüm insani boyutlarını  dikkate almak zorunluluğu vardır. Eğitim gelecek kuşaklara kültür ve bilgi birikimini aktarma işlevini gerçekleştirirken, çağın koşullarına uygun demokrasi, insan hakları, insanlarla sağlıklı iletişim ve ilişkiler kurmayı, iyi bir birey ve iyi bir insan olmanın gerektirdiği temel kuralları ve insan olmanın gerektirdiği unsurları ve olumlu davranışları kazandırma yolu ile sağlıklı, kişilik sahibi, üretken, topluma ve ülkesine yararlı bireylere dönüşmelerini sağlamalıdır. Çağımızda öğretim her yerde, her zaman ve her koşulda sağlanabileceği gibi her yaşta, her zaman ve her koşulda öğrenme oluşabilecektir. Öğrenmenin yaşı, yeri ve zamanı olmadığı bilinmeli ve bireye yaş ve gelişim dönemlerinin gerektirdiği ve yalnız belirli dönemlerde kazandırılan  olumlu davranışları kazandırıcı eğitim koşulları örgün eğitim yolu ile mutlaka sağlanabilmelidir. Eğitim, her yaşta,  yaşa uygun olan istendik ve olumlu davranışların kazandırılması yolu ile gerçekleşir. Bireylerin eğitiminde mutlaka sevgi, saygı, sabır, özveri vb. davranışları erdem edinmiş rehberlik edip yol gösterecek, Atatürkçü, laik, demokrat,yurt ve barış sever, çağdaş vb. model davranışlarla örnek olacak özellikleri olan  eğitimcilere ihtiyaç bulunmaktadır. Öğrenme ise okul dışında  diğer koşullarda da her zaman ve her yaşta yeteneği varsa ilgisi olacak, ilgi olunca istek ve motivasyon oluşacak ve bireyin, öğreten yardımına  gereksinim duyulmadan belirli oranlarda öğrenmesinin oluşabileceği  hiçbir  koşulda  unutulmamalıdır.   

3-  EĞİTİM  KOMPLEKSLERİNİN  OLUŞUMU

          1- Büyük Şehirlerde, birbirine uzak olan semtlere; şehrin büyüklüğüne  ve semtlerin  nüfusunun   kalabalık olup olmaması gibi.  özelliklerin  dikkate alınarak oluşturulmalıdır.  

          2- Sanayi, ticaret, turizm, tarım, hayvancılık, seracılık, denizcilik vb. sektörlerin dağılım,durumları, o ilde etkili olup olmadıkları  dikkate alınmalı ve o ilin koşullarına uygun istihdam edilecek personelin yetişmesine uygun programlar oluşturulmalıdır.

         3- Bu sektörlerden o bölgede ve ilde en etkili ve yaygın  olan alanlarda ve sektörlerde kalifiye ve her eğitim düzeyinde elemanın yetiştirilmesi, uzmanlaşması hedeflenerek ilgili bölüm ve programların açılması öncelikli,olarak,hedef,alınmalıdır.

        4- Her hangi bir ilde  hangi tür, alan, derecede ve hangi niteliklerde ne kadar elemana ihtiyaç duyulduğu  saptanarak;  5 Yıllık Kalkınma  Planları hedefleri doğrultusunda ihtiyaca uygun hedefler belirlenmelidir.       

       5- Kırsal yörelerimiz ve köylerin yaygın bulunduğu yörelerde  merkezi bir birimin seçilerek ; Eğitim Kompleksinin ya da Kampusunun  bu  birime  yapılması. Bu  birime uzak olan  köylerin öğrencilerinin yatılılık gibi her türlü eğitim  koşulları  oluşturulmalıdır. ( Bülent Ecevit’in  Köy- Kent  Projesi  Modeli )  Şimdiki  Yatılı  İlköğretim Bölge  Okullarının geliştirilmiş yapılanmaları yeniden oluşturulabileceği gibi Yatılı İlköğretim Bölge Okulları,Eğitim,Komplekslerine,dönüştürülebilir., 

       Eğitim Komplekslerinin, kurulduğu yerin koşullarına uygun her kademedeki kampusu- okulu bünyesin de bulunduracağı, birimler, derslikler, salonlar merkezler ve amfiler oluşturulmalıdır. Kendi dışındaki herhangi bir kuruma ihtiyacı ve bağımlılığı bulunmamalıdır. Buradan tamamen özerk bir kurum anlamı çıkarılmamalıdır. MEB. Merkezi Yönetim Birimleri, Üst Kurulları ve Yöre- İl Milli Eğitim Yönetim ve Denetim Birimlerinin denetiminde olmalıdır. Eğitim Komplekslerinin, daha  yoğun öğrenci taleplerini  karşılayabilmesi  dikkate alınarak ileriye, geleceğe dönük etüt edilerek, planlanmalıdır.  Bülent Ecevit’ in  Köy Kent Projesi  kapsamında İl Merkezi dışındaki Eğitim Kompleksleri, ulaşımın kolay ve her türlü koşulun en  uygun olacağı, beldeler ya da merkezi köyler  seçilmelidir. Buraların süreç içinde gelişmiş ve üretken kentlere dönüşeceği unutulmamalıdır. İleriye ve geleceğe doğru planlamalarla gerekli tüm önlemler alınmalıdır.,

       6- Eğitim  Komplekslerinin bağlı kampuslarının  programları, Ağırlıklı  O yörenin- İlin koşulları ve ihtiyacını karşılayacak programlardan oluşmalıdır. O Bölgede geçerli ve ihtiyaç duyulacak programlardan  başlanarak; aşama, aşama  Türkiye, Avrupa Ülkeleri, Yakın çevremizdeki Ülkeler ve Tüm Evrenin ihtiyaçlarına uygun programlarda öğrencilerin  yeteneği, ilgisi, istidadı, kişisel durumu ve başarı durumu gibi bireysel ayrıcalıklarına  uygun yönelmelere cevap verecek şekilde düzenlenmelidir.           ,

      Her  Eğitim Kompleksi ve Kampusunda, o ilin koşulları gereği  yaygın olan sektörlerdeki programlara ağırlık verilmelidir. (O yörede veya ilde Turizm, Denizcilik, Balıkçılık, Seracılık, Ulaşım, Ticaret, Madencilik,Sanayii,Tekstil vb. sektörlerden hangileri  yaygınsa) Yöresinde yaygın olan sektörlerin, ara  gücü elemanı ihtiyacını  karşılayacak, sektörlerin iş yerlerinde ya da eğitim komplekslerinin atölye-işlik ve uygulama alanlarında teoriden çok pratiğe önem vererek, en az lise düzeyinde uygulamalı eğitim ağırlıklı, (Yaparak yaşayarak, araştırarak, deneyerek, üreterek vb. bilimsel yöntemlerle )  eğitim verilmelidir. Lise düzeyinde eğitim almış kalifiye elemanların, kayıt öncesi bu alanlarla ilgili programlara alınan öğrenci sayısı, o ildeki genel öğrenci sayısının % 50’ sinden az % 65-70’ den fazla olmamalıdır. Bu okullardan mezun olduğu alanla ilgili ders notları dikkate alınarak Mesleki Yükseköğretime ve Lisans programlarının örgün ya da yaygın eğitim programlarına sınavsız geçişleri sağlanmalıdır.  İlin koşullarına ve ihtiyaçlarına uygun alan- programlar dışındaki programlar, ülke hatta dünya genelinde geçerli olan program-alanlardan oluşturulmalıdır. Buradan yetişecek nitelikli ve uzman her seviyedeki kalifiye elamanlar meslekleri ile ilgili birlikler-sendikalar aracılığı ile işe yerleşebilmeli ya da sektörlere belirli bir bedel karşılığı hizmet sunmalıdırlar. Bu hizmet sunma her sektör için ayrı, ayrı oluşturulan birlikler-odalar-dernekler, halka ve özel sektöre yılda belirlenen bir ücret karşılığı, özel ve tüzel kişilerin almak istediği her türlü hizmeti onlara sunarak gerçekleştirirler. Bu birlikler aracılığı ile her üyenin geliri oranında devlete vergisini ödemesi yolu ile ülkemizde yaşayan tüm vatandaşların geliri oranında vergisini ödeyerek vergi kaçağı önlenir. Bu gün olduğu gibi aynı işi yapan şahıslar ya da işletmeler ile bu birliklerin gelirleri karşılaştırılarak, etüt edilerek vergilerini dürüstçe devletçe ödeyecekleri önlemlerde kolaylıkla alınmış olur. 

      Ancak belirli bir gelir kaynağı bulunmayan illerin, koşullarına uygun az sayıda alan-program açılabilmesi durumunda, bu tür illerde  ülke genelinde geçerliliği olan ve ihtiyaç bulunan program-alanlar oluşturulabilir. Ayrıca devletçe kolaylıklar sağlanarak, bazı sektörlerin o illerde yatırım yapmaları teşvik edilip, desteklenerek yatırımlar yolu ile o yöre halkının başka illere göçüşü engellenebilir. Ortaöğretim-Liselerden mezun olarak teknisyen statüsünde elamanlar,  2-3 yıl süreli yüksek öğretim-ön lisans düzeyinde eğitimini tamamlayan tekniker statüsünde nitelikli kalifiye elemanlar ve  4-5 yıl yüksek öğretim yapan mühendisler ve lisans mezunları veya lisans üstü-mastır ve doktora gibi üst düzeyde eğitimle uzmanlaşmış elemanların, hatta ortaöğretimden başlanarak eğitimci olmak için gerekli özellikleri bulunan öğrencilerin yönlendirildiği eğitim programlarında ders notları dikkate alınarak Eğitim Akademisi’nin çeşitli programlarına yönlendirilerek, kendi öğretmen ve öğretim görevlilerini kendilerinin yetiştireceği, Eğitim Kompleksine bağlı kampus-okullarda bireysel ve ekip çalışmaları ile kaliteli, nitelikli verimli yetiştirilmesini sağlayıcı tüm düzenlemeler yapılmalıdır. Her meslekteki bir bireyin serbest çalışması veya bir işyeri açabilmesi ya da birliklere üye olması için en az lise düzeyinde bir kampusu-okulu bitirmesi zorunluluğu olmalıdır. Ayrıca oluşturulan birliklerde alanı ve işlevi ile ilgili işleri yapmaları sağlanabilir. Sistem uygulamaya başladıktan sonra  mevcut işletmelerde ya da serbest olarak çalışan fakat  koşulları tutmayan vatandaşlar eğitime alınmalıdır. Bu tarihten sonra, birliklerin tüzükleri, yönetmelikleri ve ilgili kurallar gereği, alanında koşulları tutan kişiler  işyerleri, tesis ya da işletmeleri açabilme izni verilmeli ve ilgili işletmelerde koşulları uymayan personel çalıştırılmamalı veya istihdam edilmemelidir.

        Bu programlara öğrenciler yönlendirilirken; 5 Yıllık Kalkınma Planlarında hedeflenen ihtiyaca uygun sayıda okul kontenjanları istihdamı sağlanabilecek nitelikte, nicelikte ve sayıda yetiştirilmeli ve  kontenjan ayrılmalıdır. Bu kontenjanlar 5 Yıllık İl ya da Ülke Kalkınma  Planları hedefleri doğrultusunda  hangi alanlarda, hangi tür, kademe, derecede vb. ne kadar elemana ihtiyaç varsa belirlenmeli okul-kampus kontenjanları Yönlendirme Komisyonları kararları doğrultusunda kontenjanlara kayıt hakkı tanınmalıdır. Yöre-İl ihtiyaçlarına uygun kontenjanların dolması halinde öğrencilerin eğitim olanaklarından eşit yararlanmasının sağlandığı, Yakın çevrede ya da Türkiye’de  ihtiyaç bulunan programlara  ya da genel programlara yöneltilmeleri sağlanmalıdır. Bu konuda tüm uygulamalar ilgili yönetmelikler, üst kurullar, kurullar ve komisyonlarda alınan kararlar doğrultusunda gerçekleştirilir. İl ve ülke kontenjanları ile ilgili sayısal durum istihdam durumu dikkate alınarak hiçbir zaman ve hiçbir koşulda ihlal edilmemelidir. Çünkü istidam sorunları tekrar diplomalı işsizlerin ortaya çıkmasına terör ve şer odaklarının hortlatılması gibi bir çok sorunu beraberinde getirmesine yol açabilecektir.Bundan başka çok sayıda yetiştirilen bazı alan- bölüm mezunlarının az ücretle çalışmaları ya da işsiz kalmaları hem sektörleri hem de ilgili birlikleri olumsuz etkileyerek, ülkemizde bazı olumsuzlukların yaşanmasına demokrasinin yıpranmasına zemin hazırlayacaktır. Ülkemizin gelişip, kalkınması yolunda bu ve bunun gibi risklere asla ve asla girilmemeli küçük bile olsa herhangi bir olumsuzluğun yaşanmasına müsaade  edilmemelidir. Tüm alınan kararlar ve yapılan düzenlemelere rağmen ülkemizdeki ya da bazı illerdeki  arz- talep dengesi karşılanamıyor ve öğrenci sayısı fazla ise Nüfus Planlamaları veya farklı önlemler alınma yoluna gidilmeli ya da bir sonraki 5 Yıllık Kalkınma  Planları  hedeflerine kontenjan aktarılıp gerekli düzenlemeler yapılmalıdır.  Türkiye  genelindeki  tüm  programların  her  düzeyde  kontenjanları  il, il  Eğitim Kompleksleri ve bağlı kampus ve kurum  sayıları, programlar ve öğrenci sayıları ve diğer tüm koşullar belirlendikten sonra  bu  kontenjanlara  uygun  sayıda  öğrenciler Yönlendirme Komisyonu kararları doğrultusunda  kayıtla  alınmalıdır. Her Eğitim Kompleksinin ya da  kampusunun-okulunun yönetim-denetim üst  kurulları, diğer kurullar ve komisyonlarının aldığı kararlar  doğrultusunda  yapılanmaları,  kampusun   koşullarına   uygun yönetmelikler gereği   öğrenci  kabulü, öğrenci  akışı , programlar  arası  yatay  ve  dikey   geçişler  düzenlenmelidir. Aynı  kampusta  aynı  programa devam  eden  öğrenci, farklı  kampustaki  aynı  programlara   her  türlü  yatay ve  dikey  geçiş koşulları  mevzuat,  yönetmelik  hükümleri  ve  kampus  yönetim, yönlendirme ve ilgili  kurul ve komisyonlarının  kararları doğrultusunda,  kayıt-kabul ve  geçişler  gerçekleştirilmelidir. ,

        7- Tüm bu Eğitim Kompleksleri ve bağlı  kampusların,  eğitim-öğretime hazır oluş aşamasına kadar her türlü alt yapısı ve donanımı Belediyeler ve Belediye Encümeninin ve Taşra Eğitim Yönetiminin yasal mercilerinin yasa ve yönetmelik esasları ile belirleyeceği Sivil Toplum Örgütlerinin kurum ve kuruluşları eliyle yapılmalıdır.,

        8- Tüm  illerde, MEB. Merkezi Yönetimine bağlı olarak açılacak, Eğitim Komplekslerinin ve Kampuslarının yapılması, binanın genel yapısı dışında ( Alt yapısının  düzenleme çalışmaları. ) her bölümünün ve biriminin araç-gereç donanımı  en son teknolojinin olanaklarına uygun yapılacak şekilde gerekli tüm düzenlemeler, Yerel Yönetimlerin ihalesi ile belirleyeceği Sivil Toplum Örgütleri, dernekler ve birliklerin yetkisine bırakılmalıdır.  Diğer değişle kampus binası, amfi, derslik, salon vb bölümler bu bölümlerin araç-gereç  ve diğer donanım ihtiyaçlarının neler olduğu ne kadar, ne kalitede , ne özellikleri içerdiği vb. durumlar, Eğitim Kompleksi ve Kampus Yönetim Kurulunun istekleri dikkate alınarak, sunulan projelerin değerlendirilmesi ve yasal ihalesi vb. Yerel Yönetimlerin yetkisine bırakılmalıdır. Ancak kampus eğitim-öğretime hazır hale gelince yerel yönetimlerin ilerde ihtiyaç duyulacak onarım, eklenti benzer sorunlar ve düzenlemelerde tekrar işbirliği yapılabilmesi koşulu ile  ilgili tüm düzenleme ve sözleşmeler geçici olarak sona erdirilir. Bundan  sonraki  aşamada   Eğitim  Kampusu  eğitim-öğretim yapabilecek tüm koşullar  oluştuğu için  Milli Eğitim  Bakanlığı Yönetimi, Kurulları ve Eğitim Kompleksi Yönetimine  bağlı özerk ve kendi içinde bağımsız  bir  kurum olarak eğitim-öğretim, bilimsel çalışmaları  ve faaliyetleri yönetmeliklere uygun yürütmekle yükümlüdürler.,

          9- Eğitim Kompleksleri ve bağlı kampusların, ( Kreş-Ön Eğitim, Okul Öncesi Eğitim, İlköğretim, Yüksek öğretim, Aile eğitimi, Hizmet-içi Eğitim, Uygulamalı Eğitim vb. tüm eğitim-öğretim kurumları.) O  ilin koşullarına uygun,  her aşamada ve her düzeyde elamanlarını yetiştirmeyi sağlayacak şekilde,  bu elamanlara ilin koşullarına uygun mesleki, mesleki teknik eğitim, genel eğitim ve işe hayata hazırlayıcı eğitim programlarını oluşturmakla yükümlüdürler. Kampuslar, programların çeşitliliği  oranında daha çok programa  yer verirken belirlenen amaçlar doğrultusunda, çok amaçlı programlara da yer vermek zorundadır. Ancak bunların neler olabileceği, nasıl olacağı, hangi özellikleri içere bileceği, ne kadar programın il koşullarına uygun olacağı vb. hususlar Eğitim Kompleksi ve  Kampus Yönetiminin ve Yetkili Kurullarının ve komisyonlarının aldığı kararlar doğrultusunda bağımsız olarak yürütülmesi sağlanır.      ( Eğitimini genel ya da  Mesleki-Teknik vb. yürüteceği hususları.)    

          10- Her Eğitim Kompleksinin Kampus - Okul ve Birimleri, kendi bünyesinde öğrenci pansiyonları  ( Yatılı öğrenci kapa sitesi kadar.),  kafeterya, yemekhane, kafe, spor salonu , sergi ve gösteri salonu, toplantı salonları, kütüphane, her çeşit ve seviyede laboratuar ve işlik konumunda düzenlenmiş derslikler, bölüm başkanlarının odaları ve diğer merkezler  ( Kültür, Eğlence, Fuarlar, Sanat, Spor, Bilgi İşlem, Araştırma Geliştirme, Bilim Merkezleri vb.) vb oluşturulmalıdır. Bu mekanlar çağın teknolojik, bilişsel ve iletişimsel tüm olanaklarına uygun her türlü donanım ve tasarımı sağlanmış olmalıdır. ( Personel ve öğrencilerin  boş zamanlarını en etkili ve verimli biçimde değerlendirebilecekleri sportif, kültürel etkinlik, aktivite ve  her türlü faaliyetlerin rahat bir ortamda yapabilecekleri mekanlar.Halka da açılabilir.)

       11- Her Eğitim Kompleksi ve Kampusu, Okul öncesinden başlanarak  lisans  düzeyine kadar eğitimin  her düzeydeki kurumunu- birimini kendi bünyesinde oluşturmalıdır. ( Kreş-ön okuldan, yüksek lisans ve doktora düzeylerinde eğitime kadar.) İlköğretim, Ortaöğretim, Ön Lisans ve Lisans dahil  tüm eğitim-öğretim kademelerini kendi bünyesinde aynı çatı altında ancak farklı, farklı  yapılanmalarla barındırmalıdır. Her ne kadar birbirinden farklı olan bu kurumlar aynı  çatı altında bir yapılanmaya giderek; aynı yönetime bağlı olarak çalışıyorlarsa da  ( Aynı Eğitim Kompleksi ve Rektörlüğe bağlı olarak )  birbirlerinden bağımsız , her kurumun dekan, genel müdür, yönetici, bölüm başkanı, birim başkanı vb. yönetimi, o kurumda görevli olan personelin tümünün demokratik temsili ile aldığı kararlar doğrultusunda sosyal bir yapı gerçekleşmelidir. Diğer değişle her kampus ve kurumun yönetimi kendi içinde bağımsız ancak eğitim kompleksine bağlı olarak çalışacak şekilde, eğitim kompleksi personelinin kendi rektörünü ve yönetim ve diğer kurullarını seçebildiği bir yapı için gerekli tüm yasal  düzenlemeler yapılmış olmalıdır.

              Diğer önemli bir yapılanma fiziksel yapılanmadır.   Eğitim-öğretimin her seviyesinde yaş ve gelişim dönemlerinin  her türlü  özellikleri  dikkate alınarak, kurumlar  ayrı, ayrı  binalar  şeklinde  ancak  aynı  kampusun  çatısı  altında,  kampusun  bir  parçası- bölümü  olarak yapılanmalıdır. Ancak ortaklaşa kullanabilecekleri bölüm ve mekanlar eğitim kompleksine  bağlı  her kademe ve derece  ve  türdeki eğitim kurumlarının ortaklaşa ve kolaylıkla yararlanabileceği  yakınlıktaki   mekanlar  olacak   şekilde  düzenlenmesi  esas  olmalıdır. (Yerel  yönetimlerin denetim ve  sorumluluğunda  ilgili  kurum  ve  kuruluşların  işbirliği  ile  kampusun  eğitim- öğretime  hazır  olacak  hale  gelişi  ile  ilgili  tüm  fiziksel  koşullar eğitim-öğretim  başlamadan  düzenlenmiş  olmalıdır. )

        Buradaki amaç aynı eğitim kompleksinin  çatısı altındaki  tüm kampus, amfi, merkez, mekan ve birimlerden; gerekirse personelden kurumların ortaklaşa yararlanmasının sağlanması  hedeflenmektedir. (Eğitimde ekonomiklik ilkesi gereği yapılanma.)  Ayrıca bu ülkemizde eğitimde fırsat eşitliğini ortadan kaldırmayacak sayıda  Özel Eğitim  Kampusları  oluşuncaya kadar ülkemiz ekonomisinde tasarrufa giderek;  eğitime gayri milli hasıladan daha fazla pay ayrılması ya da yerel yönetimlere kaynak aktarılması ve ilerde bir zamanda eğitim kompleksinin kendi varlıkları, gelirleri ve olanakları ile ayakları üzerinde duruncaya kadar ki  süreç içinde devlete yük olmaktan kurtulması hedeflenmeli ve sağlanmalıdır.

          Bu yolla ülkemizin gelişimine ve ekonomimize katkıda bulunulmasını  sağlamak amacına yönelik düzenlenmelerin yapılması  esas olmalıdır.

           Ayrıca bu mekanlardan Eğitim Kompleksi ve  Kampus  Yönetim Kurulu ve Kurullarının   ve komisyonların alacakları kararlar doğrultusunda, yapılacak bir plan ve program dahilinde;  bu bölüm, birim ve mekanlardan birbirine yakın olan kampusların kurumlarının da yararlanmaları sağlanabilmelidir.

       12- Ancak her kurumun kendi içinde bağımsız bir yapıya sahip olduğu kadar tüm  görevlerin o kurumda çalışan personelin görev ve sorumluluğunda olması ve bu görev ve sorumlulukların paylaşımı demokratik usul ve esaslara  uygun olarak düzenlenmelidir. Bu amaçla Bölüm Başkanlıklarından başlanarak, birim, kurul ve komisyon ( Bölüm, Zümre Başkanlığı ve yönetim kurulu  aynı bölümdeki bireyler tarafından  seçilmelidir. ) Her kademedeki  yönetim, yönetim kurulu  ve üst kurul  temsilcileri ise o kurumdaki tüm personelin katılacağı seçimle gerçekleştirilmelidir. Görevinde yetersiz, başarısız ve usule, yasalara ve yönetmeliklere uygun çalışmadığı   kanıtlanan yöneticinin birim denetimince hazırlanan rapor gereği yönetimce uyarılması, aynı tutum ve davranışı devam ettirmesi   halinde Denetim Yetkisine sahip Üst Denetimce görevi  iptal  edilir ve  o göreve  aynı  usullerle  yeni  yönetici  getirilir. Kurul üyeleri personele ise yaptığı işlerle ilgili görev ve sorumluluk yanında yetki verilerek yanlış yapmaları önlenmelidir.Üst kurul, kurul ,komisyon vb. ekip çalışmaları esas olduğu için bireysel hata yapma yolu bu düzenlemelerle asgariye indirilmiştir.İlgili ekip başkan ve yönetiminin, ekibin kendi içinde oto kontrol sistemi ile ve çoğunlukçu bir anlayışla kararlar alınıp uygulandığı için hatalar ve yanlışlıklar yapılmayacaktır. Buna rağmen bireysel yapılan usulsüzlüklerden bireyler sorumludurlar.    

     13- Her Eğitim Kampusu kendi bünyesindeki her kademedeki yöneticilerinin belirlenmesi için  her yıl eğitim-öğretime başlamadan Temmuz ve Ağustos aylarında ilgili yönetmelik gereği adaylık koşulları uygun olan adaylar seçim ve demokratik usullerle yönetim görevlerine getirilirler. Gerekli görülürse seçimle görevlerini bir defa daha devam ettirmesi için yetki vermek üzere tekrar aday olabilirler. Ancak hiçbir yönetici iki dönemden sonra tekrar aynı yönetim kademesine aday olamaz, ( Üç dönem üst üste aynı birimde aynı görevi yürütemez.)  farklı birimlerdeki yöneticiliklere ve temsilciliklere aday olabilmelidir.

     14- Eğitim Kampuslarında demokratik yönetimin sağlıklı işlemesi, amacına yönelik olarak; eğitimden birinci derecede sorumlu olan personelin kendi yöneticilerini seçmesi kadar önemsenecek diğer bir husus öğrenen kişi öğrencilerin kendi eğitim-öğretimlerinde karar sahibi olmaları ve katılımlarıdır. Bu amaçla öğrencilerin katılımını sağlayıcı Öğrenci Temsilciliğinin oluşturulması ve temsilciler tarafından Öğrenci Birliği Kurullarının her kademe deki kurum-kampus ve okul bünyesinde ayrı, ayrı oluşturulması zorunlu olmalıdır. Öğrenciler bağlı bulundukları kurum içindeki tüm  kurullarda ve komisyonlarda belirlenen sayılarda aktif görevler almasını sağlayıcı yönetim kurulunu temsilcileri kanalı ile seçimle oluştururlar. Eğitim-öğretimde bu temsilcileri aracılığı ile söz sahibi olurlar.

          Öğrenci temsilcilerinin belirlenmesi sınıf-derslik düzeyinde öğrencilerce her bölüm için öğrenci sayısı ile orantılı sınıf temsilcisi belirlenir.Bu temsilciler arasından aday olan öğrenciler oluşturdukları Ekip Listelerini her kurum-kampus-okul için ayrı, ayrı ekipler oluşturarak yönetime başvuruda bulunurlar. ( Bu konuda bir kurum yönetici yardımcısı ve okul rehber öğretmeni yönetimce görevlendirilerek Okul Öğrenci Temsilciliği Kuruluna rehberlik yapar.) Ekiplere ilgili görevlilerce propaganda ve seçimler için süre tanınır. Bu sürenin sonunda tüm temsilcilerin oyları tasnif edilerek başkan, yönetim kurulu üyeleri ve diğer kurul,komisyon üyeleri belirlenir.Ancak hiçbir üyeye birden fazla görev yüklenemez. Bu şekilde her kampus-okul-kurum bünyesindeki Okul Öğrenci Temsilciliğinin oluşumu sağlamalıdır. Yönetim Kurulu sayısı dikkate alınarak, her kurul ve komisyon için en az bir en fazla iki üye ile temsil edecek  şekilde belirlenmelidir. ( Öğrenci Kurullarında ayrıntılı  açıklanacaktır.)

     15- Her Eğitim Kampusunun  personeli, sorumluluk bilinci ile belirlenen oranlarda yetki ve sorumluluklara sahiptir. Katıldığı  kurul ve komisyonlarda,  Ekip  Çalışması ruhuyla, tüm birimlerle işbirliği ve  etkili bir iletişim içinde koordineli ve her birey görevinin kendine yüklemiş olduğu sorumluluk bilinciyle yetkileri gereği  görevlerini yasa ve yönetmelikler doğrultusunda kullanırlar. Bu amaçla tüm personelin, sürekli kendilerini yenilemeleri ve geliştirmeleri amacına yönelik, çağın değişen koşullarına ve gelişmelerine uygun personelin sürekli hizmet-içi eğitimlerden yararlanırlar. Bu çağdaş değişimler ve düzenlemeler doğrultusunda, Eğitim Komplekslerinin O ilin koşullarına uygun olan programlarda öncü, bilime ulaşan, bilimi kullanan, bilimi üreten, bilimin beşiği ve bilimin merkezlerine dönüşmeleri hedeflerini,  gerçekleştirmek için çaba gösterirler.

     16-  Ön Eğitim, Okul Öncesi ve İlköğretim Kurumunun birinci kademesi dışındaki her kademedeki  eğitim-öğretim kurumlarında; öğrencilerin yetenek, ilgi, istidat, başarı ve değerlerinin belirlenmesi; sağlıklı, isteğine  göre potansiyeline uygun  bir alana yönelmesini sağlayacak bilgi, beceri, kültür ve olumlu davranışlar kazandırılmalıdır. Bu amaçla, oluşturulan  Ortak Dersler ve üst programlar denilen alanlarla ilişkili tüm derslerin alt yapısını oluşturan Zorunlu Dersler, dördüncü sınıftan aşama, aşama başlanarak sekizinci sınıf sonuna kadar verilir. Bu derslerin dışında kalan, diğer Seçmeli Derslerin öğretmen ve öğretim görevlilerini  seçme yetkisi öğrencilere ait olmalıdır. Bu derslerden hangilerini seçmeleri gerektiği, bireysel ayrıcalıklarına uygun üst programların tanıtımı ve ilgili derslerin önemi vb. konularda Sınıf-Sınıf Rehber Öğretmeni ve Rehberlik Psikolojik Danışma Merkezi elemanlarınca gerekli yönlendirmeler yapılır. Eğitim-öğretimin okul ortamındaki  derslik ve bölümlerde verilmesi esas olması nedeniyle, her kademe-sınıf ders- düzeydeki öğretmen-öğretim görevlisinin özel bir dersliği bulunmalıdır. Her dersin  koordineli çalışmalarını yapmaya yönelik Bölüm- Zümre Başkanlıkları oluşturulmalıdır.     

    17- Her  Eğitim Kompleksine kampuslarla ilgili tüm eğitim-öğretim çalışmalarının koordinasyonu için kurumlar, Yönetim Kurulu ve Üst Kurulların oluşumu zorunlu  olmalıdır. İhtiyaç duyulan farklı kurullar ve komisyonlar, yönetmelik ve alınan kararlar doğrultusunda oluşturulabilir. Ayrıca her  kampus-okul bünyesinde bu kurul ve komisyonlarda kimlerin yer alacağı, oluşumu, işlevleri ve görevleri ayrı, ayrı belirlenir. ( Program, Planlama, Ders Araçları, Araştırma-Geliştirme, Çalışmaları,Yönlendirme, Finansman, Ölçme-Değerlendirme  ve  Test  Geliştirme, Denetim, Rehberlik ve Psikolojik Danışma, vb. kurul ve komisyonları) kurulmalıdır. Bu  kurulların ve komisyonların  aldığı kararlar,işbirliği, eşgüdüm ve koordinasyon içinde, İlgili mevzuat gereği, Merkezi ve Taşra ya da Eğitim Kompleksine bağlı Kampusların  kurul ve Yönetim Kurullarınca onaylandıktan sonra, ivedilikle  uygulanmalıdır.

    18-  Her Eğitim Kompleksinin ve bağlı  Kampusların,  yapısına  uygun   Yönetim, Denetim Birimleri, Üst Kurullar, Kurullar ve Komisyonlar vb. kanun ve mevzuat, çıkarılan yönetmelikler ve alınan kararlar  gereği hangi kurum ve kampuslarda ne gibi çalışmalar yapacakları ile ilgili hususlar ve hangi kurullara  gerek veya ihtiyaç duyulduğu alınan kararlarla belirlenir.Tüm kurullar, kurumun- kampusun  koşullarına uygun olarak muhakkak oluşturulmalıdır.

    19- Kampusun, Genel Amaçları, Temel İlkeleri ve Yapısına uygun belirlenen yönetmelikler doğrultusunda uygulama da görülen aksaklıklar, çözümlerle ilgili bazı kurullarca, oy  çokluğu  ile   kararlar alınabilir. Bu  kararlar  yönetimce  onaylandıktan  sonra  yürürlüğe girer. Ancak tereddüt edilen hususlar üst kurullarda görüşülür ya da hukuki zeminlerde, bu kararların meşru olup olmadığı hususu, yasal  mercilere  itiraz  edilebilir. Yasal  geçerliliği  olmayan  kararlar iptal  edilir. Yasalarca  gerekli  düzenlemeler  yapılmadan mevzuata ve yasalara uygun  olmadan  alınan  kararlardan,  ilgililer yasalar karşısında  sorumlu  tutulmalıdır.

    20- Yasalara, sisteme, tüzük ve yönetmeliklere uygun olmadığı ve uygunluğu  tartışmalı  kararların alınması ve  belirlenmesine  rağmen  yönetim  bu  kararları, uygulamada  direnirse  yasal işlem yapılır. Tereddüt edilen kararlar ise referanduma  gidilir. Çoğunlukça  ret  edilirse, karar  yürürlükten  kaldırılır. Referanduma karar veren yönetim bu durumda  yetki  ihlalinden  fes edilmiş  sayılır.Yerine aynı usulle ara seçimle yeni yönetim belirlenir. Yasal  olmayan  hiç  bir  uygulama   oy  çokluğu  da  olsa  uygulanamaz,  uygulayanlar  yasalar  karşısında  sorumluluktan  kurtulmamalıdır. 

     21- Önerdiğim, bu  Eğitim Sistemi, Anayasamızın eğitim-öğretim hakkı  ve  1739 Sayılı Milli Eğitim Temel  Kanununda,  ifade  edilen  Atatürk  İlke  ve  İnkılaplarına  bağlı  Çağdaş, Laik, demokratik, Sosyal  Hukuk  Devleti,  İnsan  Hakları  vb. tüm  yasal  düzenlemelere  bağlı  kalmak  koşulu  ile hatta daha çağdaş düzenlemeler ile  Hukuk  ve  Eğitim alanındaki uzman  kişiler,  Akademisyen, her kademedeki   eğitimci ve  yöneticilerin   temsil edildiği, Belediye Başkanı, Sivil Toplum  Örgütlerinin  birer  temsilcisinin , eğitim-öğretimin  her  kademesinden  bir  okulun  okul  öğrenci   kurulunun  demokratik  usullerle  seçilen   ayrı, ayrı  birer   temsilcisinin velilerin  temsilcilerinden  ve   her  branştaki  zümre  başkanları  temsilcisinin  katılımından oluşan   “Eğitim  Sistemini  Değerlendirme  Komisyonunun “  aldığı  kararlar, yapacağı düzenlemelere  göre sisteme  son  şekli  verilmelidir. ilgili  “ Eğitim  Kampusu  Yönetim  Kurulu ve Eğitim Kompleksi Üst Kurulunda onaylandıktan  sonra  “ Valilikçe-Taşra-Yöre Denetim Birimince, bazı durumlarda  MEB Denetim Birimlerince  ivedi  olarak onaylanıp; yürürlüğe   girmeli ve   uygulamaya   başlanabilmelidir.   

     22- Adı geçen  kurulun oluşumunda, üyelerinin  en  az yüzde  altmışı  eğitim  kurumlarındaki  her  kademedeki  eğitim  ve   yöneticileri temsilcilerinin personel sayıları ile orantılı seçimle yetki verilen   eğitimci temsilcilerden oluşturulmalıdır. Bunların yüzde onu  Milli  Eğitim  Bakanlığı Merkezi  ya da Taşra Yönetimi temsilcilerinden, Yüzde  yirmisi  Üniversitelerin  o  ilin  koşullarına  uygun  oluşturulacak  programların, alanlarda  bilimsel  araştırmalarını  yapmış  akademisyenlerden,  Kalan  yüzde  otuzu  ilköğretim ,ortaöğretim  ve  yeter  sayıda  okul  öncesi  eğitim    kampuslarının   açılan  programlarla  ilişkili  mesleki,  teknik,  özel  eğitim,  işe-hayata  hazırlayıcı, yaygın  eğitim  öğretmeni  ve  yöneticilerinden  oluşmalıdır. Yönetici  sayısı   her  alandaki  öğretim görevlisi- öğretmen  sayısının  yarısından  fazla  olmamalıdır. Geriye kalan %  40 oranındaki üye, İl Hukukçular-Barolar Birliği yönetim kurulu üyeleri olmak üzere, ilgili Sivil Toplum örgütlerinin başkanlarının katılımı ile oluşur.

         23- Her eğitim kompleksi ve bağlı kampus kendi içinde özerk bir statüye sahip olmalıdır. Ancak Eğitim Kompleksi Milli Eğitim Bakanlığı taşra birimlerine, Taşra Birimleri MEB ‘na, Eğitim Kompleksi bünyesindeki, kampus, amfi ve kurumlar ise Eğitim Kompleksinin ilgili kurullarına karşı sorumlu ve bağlı olarak faaliyetlerini yürütmekle yükümlüdür.Bu konuda yasal düzenlemeler, Eğitim Kompleksi Yönetim Kurulu,Taşra Teşkilatının teklifleri ve MEB ‘nın onayı ile hazırlanan yönetmeliklerce düzenlenir. Devlet ve Özel Sektör tarafından açılan tüm eğitim kompleksleri hazırlanan yönetmelik gereği faaliyetlerini yürütmekle sorumludur.

        24- Her Eğitim Kompleksinin Ortaöğretim ve Yüksek  Öğretim Programları, yönetmelik, kurul ve komisyon kararları gereği her programa belirli niteliklerdeki ( O program için gerekli ağırlıklı ortalama- Eğitim Programı için belirlenen derslerin ağırlıklı ortalaması 3.00- 3.99 olanları) öğrencileri alabileceği gibi her kampus bünyesinde aynı programın çeşitli seviye gruplarını ( Eğitim Programının Matematik Öğretmenliğine belirlenen derslerin ağırlıklı ortalaması 4.00-5.00 olanları ayrı , 3.00-3.99 olanları ayrı seviye grubu  vb.)  oluşturabilir.

         25- Bir  önceki  madde de  belirtilen öğrencilerin yönlendirmesi  konusunu açmak istiyorum . Not ortalaması bakımından herhangi bir programa, belirlenen seviye dışında öğrenci almayıp, tek seviye grubu olan Eğitim Kompleksi yapısından; Aynı programın birden fazla  ( Alt veya  üst  seviyelerde belirlenen grupları)  seviyelerde oluşturulan programlarına aynı kampus içinde yer verilmesi; yıl sonunda seviyeler arası ya da kampuslar arası  her türlü yatay ve dikey geçişler Yönlendirme Komisyonu kararları ve mevcut yönetmelik gereği yapılır.  Ben farklı kampuslarca oluşturulan aynı programa her kampusun farklı not ortalaması ile alması ve kampuslar arası geçişlerin düzenlenmesi, şeklindeki yapılanmanın bir çok sakıncaları olduğunu; bunun yerine aynı eğitim kompleksine bağlı kampus içinde aynı  programın, birden çok seviye grubunun oluşturulması ve aynı kampus içinde seviyeler arası geçişlerin düzenlenmesinin, daha yararlı olacağını düşünmekteyim.

        26- Gerekirse, İl Milli Eğitim Müdürlüğünün  ve İl Eğitim Kurulunun kararları gereği, Eğitim Kompleksinin belirlenen koşullarda öğrenci kontenjanlarının belirlenmesi,geçiş koşulları uyan öğrencilerin kontenjanlara uygun geçişi vb. kayıt listeleri il tarafından onaylanıp; kesin kayıt listeleri belirlenme yoluna da gidilebilir. ( Bu hususta Eğitim Kompleksi Yönetim Kurulu ve İl Eğitim Kurulu arasında mutabakat sağlanması halinde.)

        27- Eğitim  Komplekslerine geçişte ülkemiz koşulları ve olanakları dikkate alındığında, geçiş sürecinde Ortaöğretim,İlköğretim, Okul Öncesi ve Ön Eğitim kurumları Merkezi bir okulun, öncelikli olarak Yükseköğretimin bünyesinde görevlerini yürütebilir.
         Ayrıca Eğitim Komplekslerine bağlı olarak uygulamada kolaylık açısından Ortaöğretim ve Yükseköğretim Kampusları Tarım,Ticaret,Sanayii, Turizm vb. Merkezlerin, Fabrika, İşletme, Şirket vb. bünyesinde yapılandırılabilir.

        28- Bu günkü Eğitim Dizgecinde, Zorunlu eğitimin sonunda öğrencilerimizin büyük bölümü 17-18 yaşlarda kendini sokakta bulmaktadır.Devletin ve ailelerin yaptığı yatırımlar boşa gitmektedir.Bu öğrenciler Eğitim Kompleksleri yapısında bireysel ayrıcalıklarına uygun kalifiye elamanlar ya da alanında uzmanlaşarak topluma yararlı, üretken bireylere dönüşeceklerdir.

          Bu günkü yapılanmadan farklılıkları:

        1- Eğitim kompleksi, bu günkü yükseköğretimin bünyesine tüm eğitim kurumlarını    almıştır. Ancak bu kurumlar ayrı, ayrı kampus veya okul şeklinde yapılanmıştır.

     2- Tüm bireyleri eğitim olanaklarından eşit şekilde yararlanması ve  eğitimde birlik esası ile her kademedeki eğitim-öğretim kurumları Eğitim Kompleksi çatısı altında bir araya getirilmiştir.

        3-  Kreş-ön eğitim ve okul öncesi eğitim kurumlarının yaygınlaştırılmasına ağırlık verilmiştir.

       4- Her il için geçerli ve o ilin koşullarına uygun öğretim programlara ağırlık verilmiştir. Bu programlara geçişte ilgi, yetenek, kişilik,başarı, istek vb. bireysel ayrıcalıkları ön plana alınmıştır.

      5- İlköğretim sonunda tüm öğrencilerin bireysel ayrıcalıklarına uygun bir yönlendirme sistemi ve yönlendirme komisyonu kararları ile ortaöğretime yönlendirme eşitlikçi olarak, esas alınmıştır

       6- Yükseköğretime geçişler, ortaöğretim programlarındaki ilgili derslerin yıl sonu ağırlıklı başarı ortalaması dikkate alınarak yönlendirilmesi düzenlenmiştir.

       7- Program değil öğrenciyi merkeze alan bir sistem düzenlenmiştir.

       8- Öğrencilerin isteklerine uygun dersleri ve ders öğretmenlerini seçmelerine olanak   tanınmıştır.

       9- Derslikler her branş dersi ve her seviyedeki dersle ilişkili araç, gereç ve donanımı sağlanarak ilgili öğretmene ait bir mekana dönüştürülmüştür.

       10- Dersliklerde yetenek ve ilgi, bilişsel, duyusal vb. tüm bireysel özelliklerini dikkate alarak seviye  ve düzey gruplarının oluşturulması esas alınmıştır.

      11- Derslikte tüm araç gereçlerin bulunması ve dersin deste öğrenimi esas olduğu için çantasız eğitim modeli uygulanmaktadır.

      12- Bu amaçla dersler derste öğretilmekte, etüt, kurs, uygulama, deney, gösteri, film vb. öğrencilere destek eğitimi verilmektedir.

      13- Öğrenci sayıları 20-25 ‘i geçmemekte ve her öğrencinin kendi sınıfında şahsına ait araç ,gereç ve materyalin bulunduğu bir dolabı bulunmaktadır. Sınıf- Sınıf Rehber öğretmenin verdiği dersler ve zorunlu dersler dışında aldığı diğer dersleri, programa uygun ilgili dersliklerde takip etmektedir.

      14- Öğrencilerin, Öğrenci temsilciliği ya da birliği yolu ile eğitime demokratik katılımları gerçekleştirilmiş ve öğrenciler çeşitli kurul ve komisyonlarda kendi eğitimlerinden söz sahibi olmuşlardır.

      15- Öğretim programları, öğrencinin aktif katılımının sağlandığı, öğretmenin yol gösterip, rehberlik yapacağı biçimde ünitelerden oluşturulmuştur.

      16-  Öğretim çağdaş araç gereçlerle ve çok sayıda duyu organına hitap edilerek verilmekte, öğrencinin bireysel ve ekip çalışmaları etkin yer almaktadır.

      17- Kampus, okul yönetim kurulu, yönlendirme komisyonu kararları ve yönetmelikler  gereği  her  türlü yatay  ve  dikey  geçişler  düzenlenmiştir.

      18- Sınavlar dönemde bir defa yapılır. Sınav notu dışında öğrencinin ders içindeki durumu ve ödev ve projeleri dikkate alınıp, ayrıca değerlendirilerek; ders geçme notu belirlenir.

      19- Her ders için dönemlik ya da yıllık bir defaya mahsus Standart Başarı Testi uygulanır, bu test örgün ve yaygın eğitim programlarında aynı dersleri alan Türkiye genelindeki tüm öğrencilere uygulanır.

      20- İlköğretim sonunda, her türlü programa geçişte başarının yanında yetenekleri ve diğer bireysel ayrıcalıkları değerlendirilerek, üst programlara geçişlerine olanak tanınır.

      21- Eğitim kampusundaki  kurul, komisyon üyelerinden alanı ile ilişkili olanlar dışında üyelerin belirlenmesi ve bilhassa tüm yönetim kademelerinin demokratik usullerle yani  seçimle belirlenmesi esastır.

      22- Eğitim komplekslerinin, kampus ya da okulların sayıları, öğrenci kontenjanları program çeşitleri ve sayıları ve istihdamı her yıl olacak şekilde 5 yıllık planlar dahililinde, yönetmelik ve alınan kararlar gereği belirlenir.

      23- Eğitim kompleksinin eğitim-öğretim faaliyetleri dışındaki her türlü alt yapı ve  araç-gereç donanımı yerel yönetimlerce karşılanır.

      24- Eğitim-öğretimin biçimlendirilmesinde ve uygulanmasında öğrenci ve öğretmenler söz sahibi olmuşlardır.

      25- Eğitim-öğretim-yönetim yetkileri tek merkezde toplanmamış görevleri ile ilişkili tüm eğiticilere belirli oranda yetkilerin devri yapılarak, eğitimciler yetkilerle donatılmışlardır.

      26- Eğitim Kompleksi üst kurulu,  tüm kampusların kurullarında alınan kararları onaylayan, uygulanması için kampuslar ve birimler arasındaki  koordinasyon, iletişim, işbirliği  ve  eşgüdüm  sağlayan en üst düzeydeki  kuruldur.

       27- Her eğitim kompleksinin ortaöğretim ve yükseköğretim programlarına geçiş, kontenjanların  belirli not ortalamasının baz   alınması ya da aynı kampus içinde farklı not ortalamaları ile oluşturulan programlarda, ayrı seviye-düzey  gruplarının belirlenip, oluşturulması; aynı program ya da değişik programlar arası geçişlerin nasıl olacağı, düzenleneceği vb. hususlar, yönetmelik, komisyon ve kurul  kararları ile belirlenir.

      28- Personelin kendini sürekli yenileyip, geliştirmesi, iş doyumunun sağlanması, bilimsel ve nitelikli eğitimin gerçekleştirilmesi için ek ödül sistemleri getirilmiştir.

      29- Merkezi Yönetimin yetkilerinin eğitim komplekslerine aktarılması ile kalınmamış, iller uygun eğitim programları yolu ile kitlelerin eğitimi , yararlı ve verimli bireylere dönüşmeleri hedeflenmiştir.

      30-  Öğretim, ezbere, gereksiz ve kuru bilgi yüklemekten kurtarılarak düşünmeye, düşünmesini, araştırma,inceleme,yorumlama,deneme, uygulama ağırlıklı öğretim yolu ile öğrenmenin öğrenilmesini gerçekleştirecek biçimde düzenlenmiştir.

4- YEREL YÖNETİMLERİN ROLÜ VE İŞLEVLERİ

         Yerel Yönetimler, İmar Planlarında o ilin eğitilecek nüfus, öğrenci sayıları, ayrılan alan, eğitim uygulamaları yapılan yerlere ve merkeze olan yakınlığı, ulaşım, alt yapı ve şehrin hangi semtinde yer alacağı vb. tüm koşullar düşünülerek  5.Yıllık Kalkınma Planları hedefleri doğrultusunda arsa ayrılır. Eğitim Kompleksinin yapılmasına gerekli birimlerce karar verildikten sonra, Yöre-Taşra- İl Eğitim Üst Kurulu ve Eğitim Kompleksi Üst Kurulu ve Yönetimi kararları doğrultusunda sorumlu Yerel Yönetimlerce, her türlü alt yapı ve donanımı Eğitime Katkı paylarından oluşan fonda biriken paralarla karşılanır. Gerektiğinde İlgili Bakanlık Birimlerinden katkı sağlanır. Yerel Yönetimlerin Eğitim Kompleksi ve bağlı tüm kampus ve birimlerin her türlü alt yapısı, fiziki donanımı, kısaca eğitim-öğretime hazır duruma gelinceye kadar Belediyeler-Yerel Yönetimler ve belirlenen Sivil Toplum Örgütlerince yürütülmesi esastır. Ayrıca her yıl belirlenen onarım, tadilat ve alt yapıdan kaynaklı sorunlar yine bu kurumca karşılanır. Bununla ilgili yasal düzenlemeler yapılırken, eğitime katkı paylarının hangi hizmetlerden alınabileceği ve miktarının ne olacağı vb. hususlar yerel yönetimlerin önerisi üzerine ilgili bakanlıklarca  gerekli yasal düzenlemeler ve  yönetmelikler çıkarılarak yerel yönetimler gerekli yetkilerle donatılmalıdır. Bu amaçla merkezi sistemin denetim ve bazı onay yetkileri dışında, yerel yönetimlerin eğitim ve diğer alanlarda bulunduğu ilde projeleri hayata geçirebilmesi, ilini geliştirici ve kalkındırıcı yatırımlar yapmasını sağlayıcı gelir kaynaklarını bulundukları ildeki insanların çeşitli harcamalarından ya da gelir ve yatırımlarından elde edilen kazancın belirli bir miktarını vergi olarak belirleyip,toplayabilmesini sağlayıcı merkezi yönetimin belirli genel vergi kalemleri dışındaki vergileri toplama ve harcamada yerel yönetimleri yetkilendirerek, Devlet Organlarının-bakanlıkların görevlerinin bir bölümünü o illerin kendi gelişimlerini sağlayıcı yatırımlar yapabileceği biçimde aktarmalıdır.

      Eğitim komplekslerinin nasıl ve kimler tarafından hangi usul ve esaslarla ihale edilip, hangi kurum ve kuruluşların yetkilendirilerek, hangi bölümleri ve işleri yapacakları vb.  hususlar yapılan yasal düzenlemelerde açık ve net olarak belirlenmelidir. Bu yasalar gereği Eğitim Kompleksi, eğitim-öğretime hazır hale gelip, Valilik-Taşra- Eğitim Yönetim - Denetim Birimleri ve Eğitim Kompleksi Yöneticiliğine teslim edilinceye kadar her türlü sorumluluk ve yetki Belediye Başkanlarının tekelinde olmalıdır. Bu hususlarda bazı olumsuzlukları ortadan kaldırmak amacı ile  Eğitim Kompleksi Üst Kurulu ( Bu toplantılara alanında ihtisas yapmış hukukçu, iktisatçı, işletmeci, inşaat ve Mimarlık vb. alanların bölüm başkanları ya da temsilcileri)  toplantılarına, Sivil Toplum Örgütlerinin temsilcileri katılarak, görüş bildirmeli ve bu görüşler doğrultusunda tüm üyelerce kararlar alınmalıdır.Alınan bu kararlar doğrultusunda, Eğitim Komplekslerinin tüm alt yapı ve fiziki donanımlarını gerçekleştirici düzenlemeler  ve çalışmalar Yerel Yönetimlerce yapılmalıdır. 

5.  YÖNETİM  VE   DENETİM  BİRİMLERİ
 

 A- MEB. MERKEZİ YÖNETİM VE DENETİM BİRİMLERİ

I-MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI MERKEZİ YÖNETİMİ

 BAKAN

MÜSTEŞAR

MÜSTEŞAR YARDIMCISI ------------- MÜSTEŞAR YARDIMCISI

II- MERKEZİ  YÖNETİM  ÜST KURULLARI
Eğitim Kompleksleri Üst Kurulu- MEB. Merkezi Yönetim Üst Kurulu
Yurtdışı Yönetim ve Denetim Birimi -Merkezi Yönetim Koordinasyon Birimi       
-İletişimsel Eğitim Yönetim ve Denetim Üst  Kurulu - Merkezi Denetim Üst Kurulu
 

                              EĞİTİM HİZMETLERİNİ GELİŞTİRME BİRİMLERİ       

                          

  Eğitimi        Program      Eğitim          Finansman    Yurtdışı     Test           Üst                       

  Geliştirme   -Planlama    Teknolojileri   Genel M.       Avrupa     Geliştirme   Kurullarla

  Genel M.     Genel M.     Genel M.                           İlişkileri     Genel M.    Koordinasyon

 

Ön Eğitim     Oku Öncesi   İlköğretim    Ortaöğretim    Yükseköğretim   Eğitim Kompleksleri

Genel M.      Genel M.       Genel M.      Genel M.         Genel M.           İle İlişkiler Genel M.        

                      
 

B- TAŞRA-YÖRE- İL YÖNETİM DENETİM BİRİMLERİ    

 TAŞRA-YÖRE- İL YÖNETİMİ

Yöre-Taşra- İl Eğitim Üst Kurulu       -       Yöre-Taşra-İl Denetim Üst Kurulu 

İL MİLLİ EĞİTİM YÖNETİCİSİ


                     
 Ön Eğitim         Okul Öncesi Eğitim    İlköğretim       Orta Öğretim     Yüksek Öğretim

                  Birim Yöneticisi       Birim Yöneticisi     Birim Yöneticisi  Birim Yöneticisi   Birim Yöneticisi

C- EĞİTİM KOMPLEKSİ YÖNETİM-DENETİM BİRİMLERİ

REKTÖR
  EĞİTİM KOMPLEKSİ YÖNETİM KURULU - EĞİTİM KOMPLEKSİ ÜST KURULU

 

      REKTÖR YARDIMCISI     - REKTÖR YARDIMCISI    

  

 EĞİTİM KOMPLEKSİ KURULLARI                         BAĞLI BİRİMLER VE MERKEZLER

                                 

 -Eğitim Kompleksi Üst Kurulları                           -İl Sınav Merkezi,

 -Kurullar  ( Araştırma ve                                       -Ölçme Değerlendirme Merkezi,

 Geliştirme, Planlama-Programlama,                   - Öğrenci Bilgi İşlem Merkezi,

 Rehberlik-Denetim ve Koordinasyon,                 - Bilim ve Kültür Merkezi,

 Döner Sermaye, Sağlık, Program-                        -Sanat, Spor Merkezi,

 Planlama,Öğretim Görevlileri-Öğretmenler,        -Eğlence Merkezi .....vb.                                 

 Zümre  vb. Kurulları )

 

 

  KAMPUSLARDA YÖNETİM

KAMPUS  YÖNETİCİSİ  ( Dekan-Genel Müdür-Yönetici )

  YÖNETİCİ YARDIMCILARI
KOMİSYONLAR

                            

    1- Merkezi Yönetim:  Milli  Eğitim  Bakanlığının  Teşkilat  ve  Görevleri      ( 3797  Sayılı  Kanun )   gereği, Merkezi Yönetim-Denetim Birimleri, merkez    teşkilatında  görevleri ile ilişkili çalışmaların koordinasyonu, organizasyonu, kurul ve taşra birimlerince  onaylanmak üzere gönderilen kararların incelenerek, gerektiğinde görüşülerek onayı  ve  denetimi  görevleri ile Milli Eğitim Bakanlığını görevi ile ilişkili temsili  dışındaki, eğitim-öğretim ve yönetim   görev  ve  yetkilerinin büyük bölümünü, Eğitim Komplekslerince seçilen temsilcilerin çoğunluk oluşturduğu Üst Kurullara, Taşra-İl  Teşkilatı-Yönetim Denetim Birimlerine ve tamamen seçilmişlerden oluşan Eğitim Kompleksi Yönetim Denetim Birimlerine, ilgili kurul ve komisyonlarına  yetkilendirildikleri oranda; görev,yetki  ve  sorumlulukların devredilerek, yetkileri tek merkezde toplama alışkanlığı kazanmış, hantal bürokratik yapıdan kurtularak görevleri ve sorumluluklar kadar yetkilerinde paylaşıldığı yerel yapıyı oluşturmak hedeflenmiştir. Bu amaçla 3797 sayılı  kanunda değişiklikler  yapılarak, ya da  yeni yönetim yapısı ( Merkezi ve İl- Taşra, Eğitim Kompleksi Yönetimi) doğrultusunda  yasal düzenlenmeler yapılmalıdır. 

          

            Yeni  düzenlemede  yapılacak  değişiklikler:

           

           a) Merkez  Teşkilatının, yapılacak  işleri   engelleyici  kırtasiyeciliğe  dayalı, siyasi  yapıya  sahip, masa  başında  kararlar alıp  ve  uygulanmasını sağlayan, geniş  yetkilerle  donatılmış, bürokratik ve  hantal  yapının  ortadan  kaldırılarak, görev ve yetkilerin büyük bölümünün Taşra-yöre-il ve Eğitim Komplekslerinde seçimle iş başına getirilen, yerinden yöneticilere devredilerek  yeniden  yapılandırılması.

            b) Bakanlık Müsteşarlığı, Müsteşar Yardımcısı sayısı ikiye düşürülerek, diğerlerinin tabii üye olarak  görevlerini geçici  devam  ettirmeleri  sağlanabilir.

           c) Ana  Hizmet  Birimleri  ve  Yardımcı  Hizmet  Birimleri, Eğitim Hizmetlerini Geliştirme  Birimleri  adı  altında  birleştirilerek, görevleri  birbirine  yakın  birimler  bir  çatı  altında  ya da yeni genel müdürlüklere bağlı olarak yeniden  yapılandırılmalı ve görevi bulunmayan genel müdürlükler iptal edilmelidir.

           d) Her  hizmet geliştirme  biriminde, Genel  Müdür ve  yardımcısına bağlı,görev ve işlevleri ile ilişkili sayıda Daire Başkanı  ve  Şube  Müdürü (Bir veya  iki)   olmalıdır. Yeterince de  bilgisayar bilen Meslek Yüksek Okulları ve Meslek Liseleri mezunu tekniker ve teknisyen statüsünde memur kadrosu ihdas  edilmesi  ile her birim şişkin  ve  karmaşık yapı  yerine yeterince, alanlarında  uzman seçilmiş yönetim ve  verimli memur  kadrosu  oluşturulmalıdır. Bu  birimlerde  görev  alacak  ve  atanacak  personel  alanlarında  uzmanlıkları  kanıtlanmış  ya da  kariyer  yapmış  kişilerin , taşra  birimlerince  seçimle  seçilerek  temsil yetkisi verilmiş  üyelerinden  oluşturulmalıdır.  Bu  üyeler,  MEB.  Üst  Kurulunda    daha   önceden   belirlenmiş   olan   ölçütlerle  durumları  değerlendirilip,  hangi  yönetim  kademelerinde  görev  yapabilecekleri  karara  bağlanmalıdır. Daha  sonra  bu  kararlar  doğrultusunda  niteliklerine  uygun  birimlerdeki  kadrolara  seçimle  seçilerek   atanmaları  esas  olmalıdır. Mevcut kadro içinde, yetersizlikleri kanıtlanan personel istediği bir taşra birimine eşdeğer olan Merkezi Yönetim Koordinasyon ve Merkezi Denetim Üst Kurullarına ya da Taşra-İl Denetim Üst Kurulu ve Eğitim Kompleksi Denetim Kurullarına, görev , statüsü ile ilgili ve uygun birimlerin münhal kadrolarına, liyakat esasları gereği isteğine uygun tabii üye olarak atama istemi değerlendirilir.  Milli Eğitim Bakanı tarafından atanırlar. Bu şekilde mevcut hantal yapı, öncelikli olarak ortadan kaldırılmalıdır.

         e) Talim  Terbiye  Kurulu, Danışma ve  Denetim Birimleri, Bakanlık  Müşavirleri  ve  işlerliği  ortadan  kalkan  bazı  müdürlükler  vb.   birimler  iptal  edilmelidir. Bu birimlerin personelinden emekliliği dolanlar zorunlu emekli ettirilmeli, emeklilikleri dolmayanlar  Merkezi  Denetim ya da Taşra-Yöre  eşdeğer birimlerine isteğe bağlı tabii üye olarak atanmalıdırlar.

         f) Ancak iptal edilen kurumlarda kendi alanlarında uzman olan beklenenden çok sayıda personelin bulunması halinde; Kariyerleri dikkate alınarak yeni oluşturulan  Merkezi Yönetim, Taşra ve Eğitim Kompleksi-Kampus Yönetim ve Denetim birimlerine ya da Kurullara koşulları uygun olması halinde tercihen atanmaları sağlanmalıdır. Seçimle belirlenen sayıda nitelikli temsilciler kendi aralarından ya da bakanının tercihi ile  (Merkezi Yönetim ve Denetim, Üst Kurulların temsilcileri ağırlıklı Eğitim Komplekslerince seçimle yetkilendirilirler. Her kademedeki Merkezi Yönetim temsilcileri seçimle belirlendiği için sayılarının tabii üyelerden fazla olmasına özen gösterilir.) Bakanlık Yönetim ve Denetim Üst Kurulu  oluşturulmalıdır. Bu kurulda her alandan temsil yetkisi almak isteyen her kademedeki personel ilgili illerdeki eğitim komplekslerinden seçimle seçilen ve önerilen kişilerden oluşum  koşulu  zorunlu olmalıdır.

       g) Görevleri  iptal  edilen  her  birimdeki  personel, taşradaki  görevleri  ile  ilişkili  birimlerdeki  ya da Denetim Üst Kurul tabii üyeliklerindeki boş  kadrolara  isteğe  bağlı  olarak bakanca atanabilir ya da istekle emekliğe ayrılabilirler.  Bir yıl sonunda diğer personelin tabii olduğu gibi seçilmek üzere aday olabilirler. Yeniden seçilmeyen  ve görev  almak  istemeyen  personel  alanı  ile  ilgili  taşradaki eğitim kampuslarında mezun olduğu alanla ilgili  görevlere , isteğe bağlı atanır.

      h) MEB  bağlı kurum ve  kuruluşlarda  hiç  bir  personel mezun olduğu  alan dışındaki  görevlere   seçimle de  olsa  teklif  edilemez, aday olamaz, atanamaz  ve  çalıştırılamaz.

       Yönetim Denetim, Eğitim Hizmetlerini Geliştirme Birimlerinde, Üst Kurullarda ve Kurullarda ve yöneticilik temsilciliklerinde üye ve yönetici  olarak görev almak isteyen adaylar, eğitim-öğretimin başlamadan tatil aylarında Eğitim Kompleksi Yönetimine başvuruda bulunarak; koşulları uygun olan hangi kurul ya da yönetim birimi temsilciliğine aday olduğunu belirten dilekçe ile başvuruda bulunur. ( Merkezi ve Taşra Yönetim Denetim Birimleri) Başvurusu yönetmelik hükümleri gereği hiyerarşi usulü ile Merkez Valiliği, oradan Yöre-Taşra-İl Yönetimine havale edilir. İlgili Yönetim ve denetim kurullarınca değerlendirilen, onaylanan kesin listelerden üç örnek hazırlanarak; biri kurumda, diğerleri Eğitim Kompleksi Yönetimi ve İl Seçim Kurulu Başkanlığına gönderilir. Askıya çıkarılan bu listelere yedi gün içinde itiraz edilebilir. Bu sürenin sonunda listeler kesinleşir.  MEB. Merkezi Yönetim birimlerinin ve Üst kurullarının,Taşra-İl Yönetimi ve üst kurullarının üye ve temsilcikleri yönetmelik gereği belirlenen sürelerde demokratik seçimlerle yapılır. Eğitim Kompleksi Yönetimi ve Üst kurulu temsilcileri aynı usulle eğitim kompleksi personelince ve Kampus-okul yöneticileri kendi bünyelerinde ayrı, ayrı seçimlerini yaparlar. Seçimler olağanüstü durumlar ( Görevden alınma, emeklilik, istifa etme vb.)  dışında  her  yıl aynı tarihlerde  ve  aynı usullerle yenilenir.

   Her Kampus-Kurum bünyesinde oluşturulan komisyon ve kurullar ilgili ve bağlı birimlerin personeli tarafından seçimle iş başına getirilmesi esas olmalıdır. ( Fizik Komisyonu ya da zümresinin başkanı/ bölüm başkanı  Fizik Ana Bilim Dalı Öğretim Görevlileri/ Öğretmenleri tarafından, Eğitim Kampusu-kurum Yönetici ve Yardımcıları ilgili kampus- kurumda görevli öğretmen ve diğer personel tarafından, Eğitim Kompleksi  Yöneticileri, bünyesindeki tüm kampus-kurum-birim-merkez vb. öğretim görevlisi-öğretmen ve personel sayısı dikkate alınarak seçim yetkisi verilen temsilci ( En az personele sahip bir birimde 10-15 kişi için seçilen bir temsilci yetkilendirilir.) ve yöneticisinin katılımından oluşan kişilerin oyları ile belirlenir. Tüm personel oy kullanarak, bir defa çeşitli yönetim, üst kurul, kurul temsilcileri de seçimle yetkilendirilebilir. Eğitim Kompleksi Üst Kurulu üye ve temsilcileri belirlenen nitelikleri taşıyan oy kullanma yetkisi olan kişilerden oluşur. Milli Eğitim Merkezi ve Taşra Birimleri Yöneticileri, yapacakları görevlerle ilişkili, belirlenen alan mezunu ve yöneticilik ön koşullarından en az birini ( Yeterlilik, başarı,  kendini kanıtlamış olmak ve kurumca benimsenmiş olmak ya da kariyer sahibi olmak vb. koşulları taşıyan personel arasından kampus-kurumca seçimle seçilen kişilerden oluşur.)  taşımak ve aynı göreve talip olanlar arasından en fazla oyu alarak seçilmiş olmaları koşulları aranır.  Bütün bu hususlar hazırlanan yönetmelikte belirtilir. 

 

       ı) Türk Milli Eğitiminin, siyasetten arındırılması ve demokratik bir yapıya kavuşturulması için Milli Eğitim Bakanlığının, danışma ,denetim, koordinasyon ve  bazı onay yetkileri dışındaki görevlerinin büyük bölümü taşra birimlerine devredilmelidir. Ayrıca Talim Terbiye Kurulu, Danışma ve Denetim Birimleri ve Sürekli Kurullar vb. birimler iptal edilerek görevleri ile ilişkili Merkezi-Yöre-Taşra Denetim Birimlerine tabii üye olarak atanabilirler. ( Eğitim Komplekslerince seçilen merkezi yönetim ve denetim, üst kurulların temsilcilerince oluşturulmalıdır.)

 

         j- Her kampus–kurum-okul kendi içinde özerk, ancak seçim, kararların alınması uygulamalar, işbirliği vb. çalışmaları Eğitim Kompleksine bağlı olarak yürütürler. Bu amaçla kampus-kurum bünyesinde oluşturulan kurul ve komisyonların aldığı kararlar, Yönetim Kurulunun onayından sonra, Eğitim Kompleksi üst kuruluna havale edilir. Eğitim Kompleksi Üst Kurulu en kısa sürede toplanarak, görüşüp karara bağlar. Çekincesi bulunduğu, yasa ve yönetmeliklere uygun olmayan ve değiştirilmesi düşünülen vb. hususlar belirtilerek tekrar kampus yönetimine iade eder. Ancak Eğitim Kampusu  komisyonların kararları gibi acil uygulama gerektiren karar ve çalışmaları en geç l0 gün içinde Eğitim Kompleksi Üst Kuruluna itiraz edebilir ve uygunluğunu onaylatmak için  üst makamlardan onay isteyebilir. Üst makamlarca yapılan düzenlemeler onaylandığı şekilde kesinleşir. İlgili yasa ve yönetmelikler doğrultusunda düzenlemeler ivedilikle  yapılır. Bu durumda yasal olmayan uygulamalardan ilgili birimler kurullar ve makamlar sorumlu tutulurlar. Eğitim Kompleksi Yönetimince Üst Kurullar ve Merkezi, Taşra Yönetimlerince gönderilen yazılar, alınan kararlar uygulanmak üzere kampus-okul yönetimine gönderilir.  Bu kararlarda tereddüt oluşması durumunda tereddüt edilen durumlar belirtilir ve üst birimlere gönderilir. Buna rağmen hiçbir değişiklik ve düzenleme yapılmadan tekrar iade edilen kararlar, görevlerin aksamaması ilkesi gereği düzenleme yapılıncaya kadar yönetimce uygulanır. Birim üst birimle yazışma yapılabilir.(Hiyerarşiye uygun kurallar gereği) Ancak yasal olmayan bir uygulamada, kararı alan ve uygulayan organlar sorumluluktan kurtulamazlar. (Kampus-Kurum ve ilgili kurul ve komisyonlar.)

 

      k- Eğitim Kompleksi bünyesindeki tüm bölüm ve birimlerden, bağlı kampuslar yararlanabilir. Ancak Eğitim Kampusu ve kompleksinin planlama komisyonları ve Eğitim Kompleksi Üst Kurulu ve Kurulunun planlamaları doğrultusunda yararlanır.

 

A- MERKEZİ  YÖNETİM  DENETİM  BİRİMLERİ

I-  MİLLİ   EĞİTİM   BAKANLIĞI – MERKEZİ  YÖNETİMİ

        Merkezi Yönetim Birimlerinin temsilcileri, Türkiye’deki her ildeki Eğitim Kompleksi personel sayıları dikkate alınarak, belirlenen sayıda Merkezi Yönetim temsilcilerinden oluşturulması esastır. Her Eğitim Kompleksinin temsilci sayıları Haziran ayında Eğitim Kompleksleri Üst Kurulunca belirlenir ve Merkezi yönetimin onayı ile tüm Eğitim Komplekslerine duyurulur. (Türkiye de  en az personele sahip Eğitim Kompleksini  bir üye ile temsil edilebileceği gibi belirlenen sayıda personel için bir temsilci seçme hakkı verilebilir. Bu durumda eşitliği sağlamak için personel sayıları yetersiz ve birbirine yakın Eğitim Kompleksleri birlikte seçim yapabilir. Eğitim kompleksinin personel sayıları yeterli ve fazla olması halinde, belirlenen personel sayısı ile orantılı olacak sayıda üyeye seçimle temsil yetkisi verilir.) Bu sayılar Eğitim Kompleksleri Üst Kurulu ve Merkezi yönetim birimlerince en geç Temmuz ayı başında sonuçlandırılır. Eğitim Kompleksleri yönetimlerine bildirilir.

      Her ildeki Eğitim Kompleksi ya da kompleksleri Merkezi Yönetim Temsilcilerini, İl-Taşra Yönetimi,  Eğitim Kompleksi yöneticileri ve Üst Kurulların üye ve temsilcileri için koşulları uygun olan adayları arasından demokratik usul ve esaslar gereği seçimle belirler. Diğer değişle her birim için aşağıda belirtilen adaylık koşullarına sahip Eğitim Kompleksi personeli, tüm eğitim kompleksi personelinin oyları ile demokratik seçimle, en çok oyu alan adaylar sıralanarak belirlenir. Her Eğitim Kompleksinde görevli eğitim-öğretim işlevini yürüten personel aday olabilir. Her personel aynı seçim döneminde, Merkezi Yönetim ya da Taşra-İl Yönetim birimlerinden yalnız biri için aday olabilir. Ayrıca görev yaptığı Eğitim Kompleksi kurul ve kurumlarına yöneticilik ve üyelik için aday olabilir. Adaylık başvuruları Temmuz ayı içinde Eğitim Kompleksi yönetimine ve hiyerarşi gereği Taşra-İl Yöneticiliğine gönderilerek kesin listeler oluşturulur. Kesin listelerin bir örneği İl Seçim Kuruluna gönderilir. Seçim Kurulunca belirlenen sürede askıya çıkarılır. Ağustos ayı içinde seçimle ilgili propaganda usul ve süreleri doğrultusunda adaylarca çalışmalar yapılır. Aynı ay içinde belirlenen bir günde tüm adaylıklar için seçim yapılır.Bu seçimlerde Merkezi Yönetim, Taşra  ve Eğitim Komplekslerinin yönetici üst kurul, yönetim-denetim birimlerinin temsilcileri belirlenir. Seçim sonuçları kesinleştikten sonra hiyerarşi  sırası ile Eğitim Kompleksi, İl-Taşra Yönetimi ve MEB. onaylandıktan sonra adaylardan Merkezi yönetim temsilcileri ve üyeleri hem kendi illerini hem de Türkiye’ deki tüm  Eğitim Komplekslerinin temsilcisi sıfatı ile yeni görevlerine başlarlar.  Merkezi Yönetim temsilcileri ve üyelerine üç yıllık süre için Taşra-İl yönetimi ya da üst kurul temsilcilerine iki yıllık süre için  temsil yetkisi verilir.

        Eğitim Komplekslerince demokratik seçim, usul ve esasları gereği; koşulları uygun olan Merkezi Yönetim ve Taşra Yönetimi ve  Üst Kurul Temsilcilerini (Üyeleri ) belirlerken; mümkün olduğu kadar, katılımcılık ve eşitlik ilkeleri gereği, Eğitim Kompleksinin personel sayılarına, Kampus-okul-kurum ve birim personeli sayısı ile orantılı her kademede ve alanda adayın adaylık başvurularının, Eğitim Kompleksi ve İl Yönetimince ayrı, ayrı değerlendirilerek, eşit belirlenmesi esastır. Diğer değişle adaylık için tüm koşulları uygun olan Yüksek Öğretim ya da personel sayısı daha fazla olan İlköğretim gibi  Kurum-Kampusun adaylık çoğunluğunu elinde bulundurma veya seçme gibi eşitsizlikler ortaya çıkmaması, kurumun yanlış bir uygulamaya gitmemesi için önlemler alınmalıdır. Adaylık için Eğitim Kompleksi Yönetimine ve Hiyerarşi gereği Taşra - İl Yönetimine başvuruda bulunan, her kademedeki personel, ilgili yönetmelik gereği her birimin personel sayıları dikkate alınarak, üye sayılarının personel sayısına oranlı  eşit belirlenmesi esas alınmalıdır. Ancak Merkezi Yönetim Temsilcileri ve Eğitim Kompleksleri Üst Kurulu Üyelerine üç yıl süre ile Ankara’da görev yetkisi verildiği için bu görevlere, her kurum-kampustan  koşulları uygun olan her aday seçilmek için başvuruda bulunabilir. Ancak eşitlik ve demokratik esaslar gereği seçimlerin Eğitim Kompleksi personelinin tümünün oyları ile belirlenmesi esastır.

       Tüm illerden, Merkezi Yönetim ve Eğitim Kompleksleri Üst Kuruluna temsilci olarak seçilen üyeler, liyakat ve alanları dikkate alınarak bu kurumlardaki görevlere aday olur ve tüm üyelerin oyları ile seçilerek belirlenirler. Seçimle belirlenen Merkezi Yönetim Temsilcileri, Eğitim kompleksinin önerileri doğrultusunda hangi görevlere uygun olabilecekleri konularında oylama ile düzenlenerek listeler yapılır.Eğitim Kompleksi Üst Kurulunda görüşülerek son şekli verilir ve Milli Eğitim Bakanlığına, seçilen tüm üyelerin imzaları ile sunulur. Temsilcilerin-üyelerin, Hangi Merkezi Yönetim Birim ve kademelerinde görev alacakları ile ilgili hususlar, onay ve atama ve görevlendirme bakanca yapılır. Ancak bakan, yönetimle ilgili personeli belirlerken yılda bir defa olmak üzere isterse, liyakati dikkate alma koşulu ile atamada görev değişikliği yapabilir. Yeni yönetimin görevleri belirlenirken, görevleri sona eren yönetici ve temsilcilerin yeni görevlendirme onayları da çıkarılır.  Kesinleşen listeler, Milli Eğitim Bakanının onayı sonrası, Cumhurbaşkanının onayına sunulur. Cumhurbaşkanınca onaylandıktan sonra Resmi Gazete ve Tebliğler Dergisinde yayımlanarak yürürlüğe girer. Temsilciler yeni görevlerine başlarlar. Merkezi Yönetim ve kurullarla ilgili 3797 sayılı Milli Eğitim Bakanlığı Teşkilat ve Görevleri Kanununda düzenleme yapılır. Ancak ileride eşitlik, liyakat, demokratiklik vb. konularda, aksaklıklar belirlendiğinde; ilgili kurulların karar ve önerileri ile yönetmeliklerde gerekli düzenlemeler yapılabilir. Görevleri sona eren yöneticiler, Milli Eğitim Bakanlığınca,  Merkezi Denetim Biriminde ya da istedikleri Taşra-Yöre- İlin Denetim Birimlerinde görevlendirilebilecekleri gibi eski görevlerine de dönebilirler.             

        Merkezi Yönetim Temsilcilerinin  Adaylık  Koşulları    

      1- İl Milli Eğitim Yöneticiliği, Birim Yöneticiliği, Eğitim Kompleksi bünyesindeki Kampuslarda- kurumlarda, Dekanlık, Dekan Yardımcılığı ve Genel Müdürlük ya da  Birim- Bölüm Başkanlığı ve Üst Kurullarda temsilci ya da üyelik yapmış olanlar,

      2- Alanlarında bilimsel araştırma, proje yapan ve bir yapıtı ( eser-kitap) yayımlananların en az altı yıl hizmeti bulunması,

     3- Kampus-kurumlarda,birim ve merkezlerde yöneticilik, alan-zümre başkanlığı yapanların en az sekiz  yıl  hizmeti  bulunması,

     4-  Yukarıda belirtilen nitelikleri taşımayanların en az 12 yıl hizmeti bulunması,

     5- Aynı yöneticiliğe aday olabilmesi için en fazla aynı göreve iki dönem seçilmemiş, daha önce yöneticilik görevinden alınmamış ya da yöneticiliği engelleyici  yasa ve yönetmeliklere uygun olmayan ve yüz kızartıcı  fiillerde bulunmamış, bulunmuşsa  suçsuzluğu hukuksal kanıtlanmış olmak, koşulları aranır.

        II-  MERKEZİ YÖNETİM  ÜST KURULLAR

         Eğitim Kompleksleri  Üst Kurulu dışındaki Üst Kurullar Merkezi yönetime bağlı olarak görev yaparlar. Her kurulun kuruluş amacı, oluşumu ve kuruluşu, görev ve yetkileri 3797 sayılı Milli Eğitim Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Kanununda yasal düzenlemeler yapılarak; çıkarılan yönetmeliklerle belirlenir. Bu kurullar tabii ve seçilmiş üyeler olarak ayrı ,ayrı üyelerden oluşur Ancak seçilmişlerin üye sayıları atanmışların üye sayısının iki katından az olmamalıdır. Üst kurulların üyeleri için en az üç çalışma süreleri zorunlu olarak belirlenir. Her üye aynı kuruldaki görevler en fazla iki defa aday olabilir. Ancak farklı, farklı kurullara aday olma olanağına sahiptir. Her üst kurul diğer kurul ve komisyonlar gibi demokratik  katılımcılık ve eşitlik ilkeleri ve  bu anlayışların gereği oto kontrol sistemlerini oluşturmak, nitelikli, verimli, kaliteli ve üretken eğitim-öğretim ortamları ve koşulları sağlamak ve eğitim-öğretim işlevinin sağlıklı yürütülmesine katkı sağlayacak kontrol, yönetim, denetim, organizasyon, işbirliği, eşgüdüm ve koordinasyon çalışmalarını, yönetmeliğinde belirlenen esaslar doğrultusunda etkin yürütmek amacı ile kendi yöneticilerini, yönetim ve denetim organlarını demokratik seçimlerle belirlemekle yükümlüdürler.

       Yıllarca yalnız atanmışlardan oluşan yönetim ve denetim organları, bir çok olumsuz ve yasal olmayan tutum, davranış ve uygulamalarına  rağmen görevlerini sürdürmeleri sonucu, ülkemizi ve eğitim-öğretimimizin büyük yaralar almış ve telafisi olanaksız zararlar görmüştür.  Gelecekte daha büyük olumsuzluklar yaşamamız için  oluşacak bu kurulların, yöneticilerin, denetim ve yönetim organlarının demokratik,seçimlerle oluşturulması hem demokrasinin, hem çağdaşlığın, hem de katılımcılığın gereklerindendir. Buna rağmen nitelikli yöneticilerin kolay, kolay yetişmediği ve her birinin kendi alanında bir değer olduğu dikkate alınarak, iki defa aynı kurul üyeliği dışında farklı kurullara üye  ve seçilmeden liyakat usulü ile tabii üye olabilme olanağı oluşturulmuştur. Süreç içinde tabii üyelerin sayısının, seçilmiş üyelerin üçte birini  geçmemesi için kurumlar arası atama ile düzenlemeler getirilmiştir. Tüm üst kurullarda görevlendirilen tabii üyeler diğer seçilmiş üyelerle aynı haklara sahip olmaları nedeni ile kendi yönetim kurulu ve başkanlıkları kendi aralarında  demokratik olarak gizli oy ve açık tasnifle yaparlar. Bu konularla ilgili, alanında uzman kişilerce ve hukukçularca daha çok yasal ve hukuki düzenlemeler yapılmasına ihtiyaç bulunmaktadır. Bu bir örnek öneridir, her zaman ve her koşulda yasal düzenlemelere açıktır.

        Ancak  gerek Merkezi, gerekse Ademi Merkezi dediğimiz Taşra-İl  veya Eğitim Kompleksi bünyesindeki, kurum ve birimlerde oluşturulacak Üst Kurul, Kurul, Organ, Birim Komisyonlarda vb. görevli bulunduğu meslek- alanla ve zorunlu olarak statüsü ile ilgili atanmışların bulunması kaçınılmazdır. Ancak bu görevleri yürütecek birimlerdeki personelin görevi ile ilişkili ya da benzer görevleri yürüten personelin mümkün olduğu kadar seçimlerle görev yetkisi almaları çağdaşlığın, eşitliğin, demokrasinin ve sosyal- hukuk devleti olmanın ve herkesin elini taşın altına koyarak, dengeli görev, yetki ve sorumluluk yüklenmesinin gereklerindendir. Ayrıca bu üyelerde ilgili birimlerde kendi başkan ve yönetim kurullarını liyakat esaslarına uygun seçimle belirlemelidir.  Bu nedenle tüm bu organlar düzenlenirken bu kurallara uygun düzenlemelere ve değişikliklere gidilmesini zorunlu hale getirmektedir. Üst kurul, Kurul, Merkezi ve Taşra Yönetimi temsilcileri ya da üyeleri, Eğitim Kompleksi bünyesindeki her derecedeki eğitim-öğretim kurumlarında eğitim-öğretimle ilgili görevleri yürüten personelin Temmuz ayı içinde adaylık başvuruları sonuçlandırılacak, Ağustos ayında seçimler tamamlanıp temsilci ve üyelikler onaylanacak ve Örgün eğitim-öğretim başlamadan, Eylül ayının ilk haftası içinde görevlerine başlamış olmalılardır. Tüm bu çalışmaların Eğitim Komplekslerince eğitim-öğretim başlamadan önce tamamlanması esastır.

         1. MERKEZİ  YÖNETİM  KOORDİNASYON  ÜST KURULU

          Merkezi Yönetim Koordinasyon Üst Kurulu, Milli Eğitim Bakanının ve aşağıda belirtilen  üyelerin katılımı ile oluşan kurulu ifade eder. Bu kurulun başkanlığını Milli Eğitim Bakanı ya da belirlediği Müsteşar yürütür. Ülkemizdeki ve dünyadaki eğitim hareketleri, eğitimimizin daha ileri seviyelere gitmesi için alınması gerekli tedbirler, eğitim-öğretimle ilgili çağdaş ve yeni düzenlemeler yapılması, Eğitim Kompleksleri Üst Kurulu ve Merkezi Yönetim arasındaki işbirliği, eşgüdüm ve koordinasyon ve taşra birimleri arasındaki her türlü uyuşmazlık konularında kararların alındığı en önemli üst düzeyde bir kuruldur. Bu kurul Milli Eğitim Bakanlığı-Merkezi Yönetimce belirlenip, planlanan sürelerde ( En az dönemde  iki, yılda dört defa ) toplanır.   Görevleri sona eren, Müsteşar ve yardımcıları bir döneme mahsus bu kurula bakanca atanırlar. Daha sonraki dönemlerde, bir önceki dönemde belirlenen tabii üyelerden ancak birinin tabii üyeliği devam ettirilebilir. Bu şekilde bir taraftan nitelikli yöneticilerin kaybedilmeyerek, deneyimlerinden yararlanılması sağlanmıştır. Diğer taraftan demokratik bir yapı gereği tabii üyelerin sayısının hiçbir koşulda seçimle belirlenen üyelerin sayısından fazla olmaması için önlem alınmıştır. Merkezi Yönetim ve Denetim Birimlerinde görevleri sona erdirilen yönetici ve üyeler, Milli Eğitim Bakanının uygun göreceği kurullara, tabii üye olarak yada   Taşra Denetim  Birimlerine isteğe uygun atanır ya da asli görevlerine dönerler.

        Bu üst kurul, Eğitim Kompleksleri Üst Kurulu Temsilcilerinin kendi aralarından aday olan üyeler   arasından seçimle belirlenen “ Merkezi Yönetim Koordinasyon Kurulu Temsilcileri”  ve Merkezi Yönetim birimlerinin tabii üyelerin katılımı ile  oluşur. Adayların  mümkün olduğu kadar her alandan diğer değişle farklı alanlardan olmalarına özen gösterilir. Türkiye’deki Eğitim Komplekslerince belirlenen üye sayısı  Merkezi Yönetim üye sayılarının iki katı olması esastır. Yeterli sayıda üyenin aday olmaması halinde diğer üyeler Milli Eğitim Bakanınca belirlenerek, atanırlar. Merkezi Yönetim Birimlerinin Genel Müdürlerinin ve Genel Müdürlüğü bulunmayan birimlerin yöneticilerinin ya da başkanlarının ( Memur ve yardımcı hizmetler sınıfı dışında) katılımı ile oluşan üyeler bu  üst kurulun toplantılarına Merkezi Yönetim  üyeleri sıfatı ile katılırlar. Seçimle Eğitim Kompleksleri Üst Kurulunca belirlenen ve temsil yetkisine sahip üyeler,( tabii üyeler dışında) üç yıl için görev yaparlar.

    Milli Eğitim Bakanlığı  Merkezi Yönetimi  temsilcileri dışındaki üyeler, kendi aralarından aday olanları demokratik seçimle başkan ve yönetim kurulu üyeliklerine getirilirler. Bu kurul yaptığı planlama dahilinde Merkezi Yönetimle işbirliği ve koordinasyon içinde Eğitim Kompleksleri Yönetimi , Üst Kurulunu  denetleme yetkisine sahiptir. En geç iki yılda bir denetlemekle yükümlüdür. Ayrıca görevi ile ilişkili olağan üstü durumlarda ya da yasal olmayan uygulamalar konusunda Üst Kurullarca ve Taşra Yönetim Denetim Birimlerince, Merkezi Yönetime intikal eden ve bu kurula havale edilen yazışmaları inceler, gerekli yasal düzenlemeleri yapar ve Merkezi Yönetime gönderir. Gerekli gördüklerini, Merkezi  Denetim Üst Kuruluna gönderme yetkisi bu kurula aittir.

            2.  MİLLİ EĞİTİM  BAKANLIĞI YÖNETİM  ÜST KURULU

            Eğitim Kompleksleri Üst Kurulu Başkan ve yardımcılarının, Merkezi Yönetim Müsteşar ve Müsteşar Yardımcılarının, Bakanlık Birimlerinin Genel Müdürlerinin ve Genel Müdürlüğü bulunmayan birimlerin yöneticileri ya da başkanlarının,Türkiye’deki, Eğitim Komplekslerinin Rektörleri, Taşra-İl Milli  Eğitim Yöneticileri ( Müdür), katılımı ile oluşan kurulu ifade eder. Merkezi Yönetim ve Taşra Yönetimi ile eşgüdüm, koordinasyon ve işbirliği amacı ile ortaya çıkan sorunları çözümlemek, kararlar almak amacı ile yılda en az iki defa, Milli Eğitim Bakanının ya da bakanca belirlenen Müsteşarının başkanlığında bakanlıkça  belirlenen yerde toplanırlar. Eğitim-öğretim ve sorunlar, Türkiye ve Dünyadaki eğitim-öğretim hareketleri ve gelişmeler, Avrupa ülkeleri ve Dünya ile entegrasyon ve uyum, Eğitim Kompleksleri ve  Üst Kurullar ve Taşra Yönetimlerinin önerileri ve tavsiyeleri, bu birimlerde ortaya çıkan sorunların çözümü, alınması gerekli tedbirler, yapılacak düzenlemeler vb. eğitim-öğretim ve yönetimle ilgili her konuda karar alma yetkisine sahip en üst düzeyde bir kuruldur.     

         3.  EĞİTİM  KOMPLEKSLERİ  ÜST  KURULU

        Bu kurul, ülkemizdeki her eğitim kompleksinin oluşumu, kampuslar arası yatay ve dikey geçişler, programlar arası denklikler, eğitim kompleksleri arası iletişim, işbirliği ve ilişkiler, bilimsel araştırmalar, eğitim hareketleri vb. eğitim-öğretimle ilgili her türlü gelişmelerin koordinasyonu , yürütülmesi, uyuşmazlık konusu olan karalara yasal zeminlerde son şeklinin verildiği en üst düzeyde kurul, karar ve onay organıdır. Bu üst kurul, eğitimle ilgili kanunlar,  anayasa, hukuk ilkeleri belirlenen yönetmelik gereği görevlerini yapar. Eğitim-öğretim hakkında yasal kararlar alır ve onaylanmak üzere Merkezi Yönetime gönderir. Merkezi Yönetimce onaylandıktan sonra Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girer. Tebliğler Dergisi ya da Resmi Gazetece yayımlandıktan sonra, Eğitim Komplekslerinde uygulamaya konulur. Bu kurul alınan kararların, yapılan uygulamaların Milli Eğitim Bakanlığınca incelenip, araştırılıp, yasalara uygunluğunun belirlendikten sonra bakanca onaylandığı, uyuşmazlık konusunda yasal zeminlerde alınan kararlar doğrultusunda sorunların çözüme ulaştığı özerk bir kurumdur.Ancak ülkemizin eğitimi söz konusu olduğu için  Merkezi Yönetimle işbirliği ve koordinasyon içinde çalışır. Özerk olması, siyasilerin yasal olmayan yaptırımlarını engellemek amacı ile düşünülmüşse da aslında tüm üyelerinin demokratik olarak,ülkemizdeki eğitimin her kademesindeki nitelikli üyelerden oluşması özerk bir kurum olmasını gerektirmektedir.

        Her eğitim kompleksinden  demokratik usullerle- seçilen ”Eğitim  Kompleksleri  Üst Kurul Temsilcileri” bu kurulun aynı derecede söz sahibi olan asil üyeleridir. Yönetim Kurulunun asil üyelerce ve seçimle oluşumu esastır. Seçimlerle belirlenen Taşra-İl Yönetim biriminin yöneticisi  İl Milli Eğitim Müdürü, Eğitim Kompleksi  Rektörleri ve Kampus-Okul Genel Müdürleri bu kurulun üyeleridirler. Merkezi Yönetim Denetim Birimleri Temsilcileri          ( Merkezi Yönetim, Eğitim Hizmetleri Geliştirme Birimleri ve Üst Kurulların temsilcileri) Rektör ve Yardımcıları, Genel Müdürler,Taşra-İl Milli Eğitim Yöneticileri ve Birim Yöneticileri, Eğitim Kompleksleri Üst Kurul Temsilcileri  Temmuz ayında ve aynı usullerle aday olurlar. Ağustos ayında yapılan seçimle ilgili temsilciliklere seçilirler.

      Türkiye’deki tüm Eğitim Komplekslerinin personel sayıları ile orantılı olarak adaylar arasından, seçilen ve temsil yetkisi verilen, Eğitim Kompleksleri Üst Kurulu Temsilcileri listeleri, Merkezi Yönetim-Milli Eğitim Bakanınca onaylandıktan sonra yeni görevlerine başlarlar. ( Türkiye’ deki en az personele sahip Eğitim Kompleksinden bir üyenin seçilmesi, bu kompleksin personel sayısı baz alınarak orantılı olarak diğer eğitim komplekslerinin üyeleri aynı usulle  belirlenir.) Eğitim Kompleksleri Üst Kurulu üyeleri arasından aday olanlar, demokratik seçimle başkanlığa ve yönetim kurulu üyeliklerine seçilirler. Rektör-Genel Müdür ya da Taşra İl Yöneticilerinin bu görevlere seçilmesi halinde eski görevleri iptal edilir. Aynı usul ve seçimle yeni yöneticiler belirlenir. Başkan ve Yönetim Kurulunun üyelik görevlerinin sona ermesi halinde MEB.‘ nın liyakat usulüne göre  önereceği  Eğitim Kompleksleri Başkanı ve yönetim kurulunun iki üyesi, Merkezi Denetim Üst Kurulu tabii üyeliğine atanırlar. Diğer üyeler asli görevlerine  ya da istekleri dahilinde münhal bir taşra denetim tabii üyelik görevine atanırlar. 

                  Eğitim Kompleksleri  Üst Kurulu Temsilcilerinin Belirlenmesi

         Her Eğitim Kompleksinin Rektörü ve Eğitim Kompleksleri Üst Kurulu Temsilcileri, Eğitim Komplekslerinin personellerinin oyları ile belirlendikleri için  bu kurulun asil üyeleridirler. Tüm üyeler, aynı seçim zamanında, yönetmelik gereği belirlenen sayıda, koşulları uyan adaylar arasından, seçimle belirlenir. Ancak her kampus-kurum-okul personel sayısı dikkate alınarak, üyelerin tüm kurumlardaki personel arasından seçilmesine özen gösterilir. Üst Kurul temsilcileri bu görevlerine üç yıl için seçilirler. Tekrar aday olup seçilememeleri halinde istedikleri bir ilin Taşra-İl Denetim Üst Kuruluna tabii üye ya da eski görevlerine tercih usulü atanırlar. Eğitim Kompleksleri Üst Kurul Temsilciliği için aday olacak personelin, aşağıda belirtilen koşullara uygun niteliklere sahip olması gerekmektedir.

            Eğitim  Kompleksleri  Üst  Kurulu Temsilcilerinin Adaylık  Koşulları

    1- Eğitim Kompleksi, Kurum, Kampus ve birimlerde Genel Müdürlük görevi yapmış olanlar,       

    2- Alanında Bilimsel Araştırma yapan, Proje üreten, eser ya da kitap yazan vb. bu çalışmaları yayımlanan, basılan, yararlanılan personelin; en az beş yıl hizmeti bulunması,

    3- Kampus-kurumlarda,yöneticilik, alan-zümre başkanlığı yapanların en az sekiz yıl hizmeti bulunması,

    4-Yukarda belirtilen nitelikleri taşımayan personelin en az 12 yıl hizmeti bulunması,

    5- Daha önce yöneticilik görevinden alınmamış ya da yöneticiliği engelleyici  yasal olmayan ve yüz kızartıcı  fiillerde bulunmamış, bulunmuşsa  suçsuzluğu hukuksal kanıtlanmış olmak,koşulları aranır.       

          İlgili eğitim kompleksinin tüm personeli tarafından demokratik seçimle yani açık oy ve açık tasnifle eğitim-öğretimin başlamadan 15-20 gün önce adaylık ve propaganda süreleri verilir. 7-10 gün önce ise adaylar arasından demokratik seçimle, seçilerek üç yıl süre için belirlenirler. Bu kurul dönemde iki ve yılda en az dört defa olmak üzere ( bir-iki ay ara ile) toplanır. Toplantıların toplam sayısı, sekizi geçmeme koşulu ile yılda en fazla dört kez olağan üstü toplantı düzenleyebilir. Her Eğitim Kompleksine bağlı, Kampusların, okulların, kurumların  Üst Kurul Temsilcileri Kampus, Okul - Kurum Müdürü ( Dekan, Genel Müdür)  ve  seçimlerinin yapıldığı usulle her kampusun- okulun-kurumun kendi bünyesindeki bütün personelin katılımı ile yapılan seçimde en çok oy alan kişi “Üst Kurul Üyesi “ olarak o kampus-okulu-kurumu temsilcisi sıfatı ile Üst Kurulda temsil yetkisi kazanır. Eğitim Kompleksini temsil etme yetkisine sahip her seviyede Kurumun Yöneticisi aynı zamanda Üst Kurulun üyesidir. Türkiye’deki tüm Eğitim Komplekslerinden demokratik seçimle, seçilen Rektörler ve Eğitim Kompleksleri Üst Kurul üyelerinin  katılımı  ile  Eğitim Kompleksleri Üst Kurulu oluşturulur.

           4.  MERKEZİ  DENETİM  ÜST  KURULU

         Merkezi Denetim Üst Kurulu, Her Eğitim Kompleksinin Yükseköğretim Kampusları-kurumları-Birimlerinde Genel Müdürlük yapmış, alanında en az Doçent ya da  Profesör  statüsünde kariyer yapmış ve İl Milli Eğitim Yöneticiliği, Taşra-İl Denetim Kurulu üyeleri olarak görev yapan personel aday olabilir. Bu adaylar yönetmelik gereği O ildeki görevli tüm eğitim personelinin demokratik usulle seçim yapılarak belirlenirler. Aday sayıları, Türkiye’ deki iller arasında en az eğitim çalışanı olan ile bir üyelik düşecek şekilde, her ilin eğitim çalışanları sayısı ile orantılı olarak belirlenir. Bu üyeler  bu görevlerine üç yıl süre için seçilirler. Aralarından seçimle başkan ve yönetim kurulu oluşturulur. Başkan ve bir yönetim kurulu üyeleri üç yıllık görevleri sona erdiğinde, istekleri halinde MEB.’ nca istek ve tercihlerine uygun münhal Taşra-İl Denetim Kuruluna tabii üye olarak veya tercihle istedikleri ilin Eğitim Kompleksinin münhal kadrolarındaki asli görevlerine atanırlar. Merkezi yönetimde, denetim ile ilgili mevzuatın hazırlanıp, düzenlenmesi, merkezi yönetime iletilen sorunların yasal çözümü, ilgili  tüzük, yönerge  ve  yönetmeliklerin  düzenlenmesi, Merkezi ve Taşra-İl Yönetim       Birimlerinin iki yılda bir denetimi, Merkezi Yönetim Koordinasyon Üst Kurulunca gönderilen soruşturma konularını, uyuşmazlıkları, yasal olmayan uygulamaları çözümleme vb. Taşra-İl Denetim Üst Kurulu ile işbirliği ve koordinasyon içinde yürütülmesini sağlarlar. Bu üyeler görevlerini üç yıl süre ile yaparlar. Üç yılın sonunda aynı göreve ya da farklı görevler için aday olabilirler. Bu kurulda tabii üye olarak görev yapanların sayısı hiçbir koşulda üç yılda bir seçimle belirlenen üye sayısının üçte birini geçemez. Bu durumdaki tabii üyelerin  üç yıllık görev süresi sonunda görevleri sona erer. Yönetim Kurulu üyeleri başka bir Üst Kurula yada Taşra Denetim Birimlerine ya da diğer üyeler gibi eski görevlerine, tercihle isteğe uygun atanırlar. 

      III-YURT DIŞI YÖNETİM  VE  DENETİM BİRİMLERİ

     Yurt dışında çalışan ülkemizin vatandaşları ve çocuk sayıları her ülke ve ülkenin eyaletlerinde yapılan etütler sonucu belirlenir. Bu ülkelerde Büyük Elçiliğimizin bulunduğu birimlerde Yurtdışı Eğitim Yönetim ve Denetim Birimlerinin oluşturulması esas alınır.Yurtdışı Eğitim Yönetim ve Denetim Birimlerinin tabii üyeleri Merkezi Yönetim, Merkezi Yönetim ve Eğitim Kompleksleri Üst Kurulundaki görevleri ile ilgili çalışma süreleri  sona eren nitelikli üyelerin görevleri sona ermeden üç ay önce isteğe uygun talepleri Yurtdışı ve Avrupa İlişkileri  Genel Müdürlüğü ve MEB. Merkezi Yönetimince değerlendirilerek ihtiyaca uygun “ Yurtdışı Teşkilatı Yönetim ve Denetim Birimi” tabii üyeleri belirlenir. Bu üyeler dilekçelerinde belirtilen ülkelerin münhal kadrolarına bakanca atanırlar.Diğer üyeler dilekçelerinde belirtilen Merkezi veya Taşra Yönetim Denetim birimlerinin münhal kadrolarına tabii üye olarak isteğe uygun  atanırlar. Bu birimlerde münhal kadro olmaması halinde Eğitim Kompleksi Denetim birimlerine ya da eski görevlerine dönerler.

       Her ülkedeki öğrenci sayıları dikkate alınarak Metropol il ve eyaletlerde Eğitim Kompleksleri oluşturulur. Öğrenci sayısı az ve birbirine çok yakın olan Eyaletlerin uygun bir merkezine Eğitim Kompleksi yapılır. Bu komplekslere atanacak personelde,alanında kariyer yapmış ya da tanınmış, en az on yıllık deneyimi bulunan ve görev almak istediği ülkenin dilini bilme vb. koşullar aranır. Koşulları uygun personel istek ve tercihte bulunduğu ülkeler için ayrı, ayrı durumu değerlendirilerek sıralamaya tabii olur.Değerlendirmedeki sıralama ve tercihi dikkate alınarak atanacak personel belirlenir. 

      Yurt Dışı Yönetim ve Denetim Birimlerine atanan tabii üyeler ve personel, bu görevlerine beş yıl süre ile atanırlar. Bakanın başkanlığında, Merkezi Yönetimin aldığı kararlarla görevleri en fazla bir defaya mahsus uzatılabilir.

      Eğitim Komplekslerinin oluşturulması, Eğitim Kompleksi yönetimi, üst kurulu, diğer kurullar ve komisyonların oluşumu ve çalışmaları, her türlü eğitim-öğretim ve yönetim faaliyetleri aynı usulle gerçekleştirilir. ( Eğitim Kompleksleri) Yurtdışında Eğitim Kompleksleri Üst Kurulu, Merkezi ve Taşra Yönetim ve Denetim Birimleri oluşturulamayacağı için bütün bu görevleri tabii üyeler ve  o ülkede her Eğitim Kompleksinin  öğrenci sayıları ile orantılı Yurt Dışı Yönetim ve Denetim Birimleri temsilcileri oluşturulması esastır. ( Ülkemizdeki Eğitim Kompleksleri gibi Eğitim Kompleksi Rektörleri ve   en az öğrenciye sahip Eğitim Kompleksini bir temsilcinin  temsil etmesi, şeklinde tüm ülkedeki temsilciler seçimle belirlenir.Yönetim Denetim birimi üyeleri üç yıl için diğer yönetim kademeleri için bir veya iki yıl yetki verilir. Bu sürenin sonunda aynı usulle üyelikler düşer ve seçimler yenilenir. Merkezi Yönetim ve Denetim Birimi seçilmiş üyeleri Eğitim Kompleksi denetim birimlerine tabii üye olarak istekleri halinde atanırlar. Ancak seçilmişlerin sayısı tabii üye sayılarının iki katı kadar olmalıdır.İlgili ülkenin Eğitim Bakanı ile MEB. görüşmeleri sonucu, uzlaşma ile bazı zorunlu ve seçmeli dersler konulabilmesi esas olmalıdır. (Her ülkenin ulus olması için gerekli temel dersler gibi.)

   IV-  İLETİŞİMSEL EĞİTİM YÖNETİM VE DENETİM BİRİMLERİ (TELEVİZYON, VİDEO, BİLGİSAYAR, İNTERNET,  EĞİTİM İŞLEM VE PROGRAMLARI , BİLGİ- EĞİTİM  İLETİŞİM  AĞLARI  VB.)     

          Bu birimlere, program, planlama, eğitim bilimleri, iletişim, bilgisayar, sosyoloji, psikoloji, hukuk, insan ilişkileri, tiyatro, müzik, spor vb. bölümlerde kariyer yapmış ya da çalışmaları ile kendini kanıtlamış; Türkiye’ deki her ildeki Eğitim Kompleksinden en az öğrenciye sahip kompleksten bir temsilci olmak üzere seçimle belirlenen Eğitim Kompleksi Üst Kurulu üyelerinden ( Yurt Dışı hariç bırakılır.) Merkezi Yönetimce oluşturulur.  Merkezi Yönetimce belirlenen alanlarda, belirlenen sayıda temsilcinin isimleri seçimler sonrası, Milli Eğitim Bakanlığına gönderilir. Merkezi yönetimce nitelik, kariyer ve liyakat vb. özellikleri dikkate alınarak yeterli sayıda temsilci belirlenir. Bu üyeler dışındaki personel, bilgisayar ve teknolojileri alanında kendini kanıtlanmış tekniker ve memur arasından belirlenen sayıda personelden oluşur. ( Her Birim ve Üst Kurulda bu personel ihtiyaca uygun belirlenebilir. Müracaat sayısının fazla olması halinde Eğitim Kompleksi Üst Kurullarından gönderdikleri personelin nitelikleri ile ilgili görüş istenir.) Bu üyeler görevlerine beş yıl için atanırlar. Görevlerinin sona erdiği beş yılın sonunda Milli Eğitim Bakanlığınca uygun görülen kadrolara ya da eski görevlerine isteğe uygun atanırlar. Personel sürekli istihdam edilebilir.

       Bu kurul iletişimsel kanallar aracılığı ile Türkiye’deki hatta dünyadaki tüm insanlara hitap etmesi nedeni ile çok önemli ve hassas bir birimdir. Bu birimin elamanları kitle iletişim araçları ile ulaştırılan eğitim ve öğretim içerikli yayın ve programları denetlerler. Bunlarla ilgili toplantılar düzenler kararlar alır ve önerilerde bulunur ve düzenledikleri raporu Merkezi Yönetime ve İlgili Bakanlıklara gönderirler. Bu kurumun başkan ve yönetim kurulu aynı şekilde demokratik seçimle belirlenir. İhtiyaç duyduğu her koşulda yönetim kurulunun duyurusu gereği, toplanır ve gerekli kararları ve  düzenlemeleri yaparak Merkezi Yönetim ve Eğitim Kompleksleri Üst Kurullarından onay alarak, uygularlar.

       B-  YÖRE- TAŞRA -İL  YÖNETİM   DENETİM   BİRİMLERİ

         1- YÖRE- TAŞRA -İL  YÖNETİMİ

            Eğitim Kompleksi ya da Komplekslerine bağlı olarak açılan her seviyedeki Kampus-Okul-Kurum Personelinin oyları ile demokratik seçim usulleri doğrultusunda, adaylar arasından gizli seçim ve açık oy tasnifi usulü ile Taşra-İl Milli Eğitim Yönetiminin oluşturulması esastır.  İl Milli Eğitim Yöneticisi ve her kademedeki birim yöneticilerini, seçimlerin yapıldığı sürede adaylar arasından oy çokluğu ile seçilerek iş başına getirilirler.( Milli Eğitim Yöneticisi, Ön Eğitim, Okul Öncesi Eğitim, İlköğretim, Ortaöğretim, Yükseköğretim Birimi Yöneticileri ilgili kampuslardan aday olabilir ve ilgili kampusların oyları ile seçilebilirler.) Taşra Yöneticileri  bu görevlerine iki yıllık süre için seçilirler. Taşra Yöneticilikleri sona eren personelin istek ve tercihleri dikkate alınarak, Eğitim Komplekslerinin Denetim birimlerindeki münhal kadrolara tabii üye olarak atanırlar. Münhal kadro bulunmaması halinde ya da istedikleri takdirde eski görevlerine atama yolu ile dönerler.

         Taşra il yöneticisi ve ilgili birimlerin yöneticileri  kanun ve yönetmelikler gereği birimleri ile ilgili çalışmaları yapar, ilgili toplantılara katılırlar.  Eğitim Kompleksince gönderilen rapor ve yazıları inceler, bütünleştirir, rapora bağlar, uygun olan yazı ve kararları onaylar. Yıl sonu raporlarını yıl sonunda diğer konuları ve tereddütlü bulduğu durumları ivedilikle  Üst Kurullara veya Merkezi Yönetime iletirler. Gerekli buldukları durumlarda toplantılar düzenlerler.

        İllerdeki  Eğitim Komplekslerince her konuda gönderilen raporları ve genel raporları Merkezi Yönetimin ilgili birimlerine gönderirler.        

        Taşra Teşkilatının yalnız il birimlerinin oluşturulması esastır. Bu nedenle ayrıca ilçe birimlerinin oluşturulmasına gereksinim bulunmamaktadır. İlçelerde ki Eğitim Kompleksi personeli de İl Eğitim Kompleksi gibi kendi yönetici ve İl Birimlerinin Yöneticilerini seçerler. Yöneticiler aynı zamanda Eğitim Kompleksleri Üst Kurulu üyeleri olarak görev alırlar. Taşra ya da İl Eğitim-öğretim Birimleri bulundukları ille ilgili  her türlü eğitim-öğretim faaliyetleri, acil sorunları görüşmek, karara bağlamak, İl Milli Eğitim Üst Kurulu ve Eğitim Kompleksi Üst Kurulu  toplantılarına katılarak bu toplantılarda illerinde ortaya çıkan  sorunları çözümleyip, karara bağlama gibi görevleri yaparlar. Milli Eğitim Üst Kurullarına bağlı komisyonlar oluşturur ve bu komisyonların üyelerini  Eğitim Kompleksi Üst Kurulu ve Yönetiminin önerileri ile belirlerler. Eğitim Sistemini Değerlendirme, Eğitim Yönetimi ve Denetimi, Eğitim Kompleksleri Arası Geçişler Komisyonu gibi. 

         Taşrada, İl yönetim denetim birimlerinde Merkezi  Yönetimce alanları ile ilişkili görev alan personelin dışında kalan İl Milli Eğitim Müdürü ve Diğer Birim Yöneticileri, aynı seçim usul ve esasları gereği en az bir en çok  iki yıllık süre için  tüm Eğitim Kompleksleri personelinin katılımı ile yapılan seçimle belirlenerek yetki verilir. Bu birimlerde yönetici olarak görev almak isteyen adayların aşağıda belirtilen koşulları uyalar arasından belirlenmesi esastır.

     Taşra – İl  Milli  Eğitim  Yöneticiliği Adaylık  Koşulları

     1-Temsil ettiği görevle ilgili hangi birim yöneticiliğine aday olduğunun önceden belirlenmiş olması,

     2-Halen aday olduğu ilde eğitimci  olarak görev yapıyor olması,

     3- Eğitim kurum, kampus ya da birimlerde yönetici olanlardan beş yıl hizmeti bulunanlar,

     4- Alanında bilimsel araştırma yapan, proje üreten, kitap ya da eser yazanların eserleri yayımlanmış olanlardan en az sekiz yıl hizmeti bulunanlar,

     5- Yukarıda belirtilen niteliklere sahip olmayan adayların, en az 10 yıllık eğitimci olarak hizmet süresi bulunması,

     6- Daha önce yöneticilik görevinden alınmamış ya da yöneticiliği engelleyici yasal olmayan ve yüz kızartıcı  fiillerde bulunmamış, bulunmuşsa  suçsuzluğu hukuksal kanıtlanmış olmak,koşulları aranır.

           2. YÖRE - TAŞRA- İL  EĞİTİM  ÜST  KURULU

           Eğitim Kompleksi Rektör, Rektör Yardımcısı ve her Kampusun-Okulun Dekan ve Genel Müdürleri bu kurulun asil üyeleridir. İl Milli Eğitim müdürlüğünde görevli birimlerin müdürleri (Milli  Eğitim  Müdürü, Okul Öncesi, İlköğretim, Ortaöğretim, Yükseköğretim vb. Birim Müdürleri - Yöneticileri.) Yönetim ve Denetim Birimi Başkanı, İldeki Sivil Toplum Örgütlerinin başkanları, ( Belediye, Birlik, Dernek, Oda vb. başkanları ya da yardımcılarının) Eğitim Kompleksinin her kampus-okul- kurum-birim yöneticileri ( Bazı atama ile belirlenmiş birimlerin yönetici ve kurul üyeleri ilgili birimce demokratik, seçimle kendi aralarından belirlenir.)  ve  demokratik usuller - seçimle seçilip, temsil yetkisi verilen Üst Kurul Temsilcileri bu kurulun  asil üyeleridirler. İlgili Kampus-okul-kurumca, oluşturulan Okul Öğrenci Birliği Kurulu ve Aile Birliği Kurulu başkanlarının katılımları ile oluşan üst düzeyde bir kurulu ifade eder. Yılda en az iki kez olmak üzere, dönemde dört kez toplanır.

         Eğitim kompleksindeki kurulların, komplekse bağlı kampus-okulların komisyonlarında alınan kararları görüşerek, onaylar. Eğitim- öğretim faaliyetleri ile ilgili Eğitim kompleksi yönetimine eğitim-öğretim konularında önerilerde bulunur.

     Öneriler konusunda Eğitim Yönetimince gerekli düzenlemelerin yapılmaması  durumunda 15 gün içinde tereddüt edilen durumlar, öneriler, çözüm yolları, yasal yönlerini belirten Taşra Denetim Üst Kurulu raporunu, Eğitim Kompleksleri Üst Kurulu’na sunar. Bu kurul, rapora rağmen uyuşmazlık konusunu çözümlemeden aynı şekilde iade etmesi durumunda Bakanlık birimlerine iletilir. Başvuru tarihinden en geç 30 günlük süre içinde her hangi bir yanıt alınmadığında; talepler ret edilmiş sayılarak;  yasal yönden Bölge idare Mahkemeleri ya da aşama, aşama hukuki zeminlerde işlerlik kazandırılabilir. Mahkeme kararları yasal süresi içinde uygulanmak zorundadır. Mahkeme kararlarına uymayanlar hakkında Merkezi Denetim Üst Kurulunca yasal işlem başlatılır.Tüm bu aşamalardan sonra bu kurula ulaşan olayların sorumluları suçlu bulunmaları halinde en az beş yıl süre ile hiçbir kademede yöneticilik ve üst kurul üyeliği yapamazlar.Aynı konumda olan personel ise yedi yıl süre ile yönetici ve üst kurul üyeliklerine  aday olamaz ve seçilemezler.

         Eğitim Kompleksleri Üst Kurulunun kararları ile  Eğitim Kompleksine ya da  Yönetiminin onayı ile ilgili kampusa, ilgili kampus-kurul, komisyon ya da ilgililere havale edilerek uygulanması istenir. En kısa sürede gerekli düzenlemeyi yapmayanlar hakkında ilgili yönetimlerce yasal işlem yapılır. Yasalara uygun gerekli düzenleme ya da uygulamayı yapmayan yöneticileri en az iki yıl süre ile yöneticilik ve üst kurul üyeliği yapamazlar. Personel ise beş yıl süre ile yönetici ve üst kurul üyeliklerine aday olamazlar. 

        Her eğitim kompleksinde,  ” Üst Kurul Temsilcileri”  bu kurulun aynı derecede söz sahibi olan asil üyeleridir. Milli Eğitim İl Üst Kurulu’ nu oluşturacak, İl Milli Eğitim Müdürü ve Birim Müdürleri, Başkan yani Rektör, Rektör yardımcısı vb. Kampus-kurum-birim yöneticileri, İlgili eğitim kompleksinin tüm personeli tarafından demokratik seçimle yani gizli oy ve açık tasnifle seçilirler. Bu kurul dönemde iki ve yılda en az dört defa olmak üzere ( bir-iki ay ara ile) toplanır. Toplantıların toplam sayısı sekizi geçmeme koşulu ile yılda en fazla dört kez olağan üstü toplantı düzenleyebilir. Her Eğitim Kompleksinin, ( Her kurumdaki personel sayısı dikkate alınarak  bir kurumda en az personele sahip kurumu bir temsilci, her kurum için aynı personel sayısı baz alınarak tüm kurum-okul- kampusların temsilci sayıları belirlenir. Her kurum-kampus-okul kendi bünyesinde demokratik seçim usul ve esasları doğrultusunda adaylar arasından belirlenen sayıda Üst Kurul Temsilcisini bir yıl için seçerler. Atanmış olan birimler yöneticisini ve kurul temsilcisini aynı usulle kendi aralarından seçimle belirlerler.)

           Taşra- İl  Eğitim  Üst  Kurulu  Adaylık  Koşulları

         1- İl Milli Eğitiminde görevli birim müdürleri bu kurulun asil üyeleridirler.

         2- Alanında Bilimsel araştırma, proje ya da kitap yazan ve eseri yayımlananlardan, en az  beş yıl hizmeti bulunan,

         3- Kurum,kampus,okul, birim yöneticiliği ( Dekan, Genel Müdür) yapanlar,

         4- Kurum-kampus-okul-birim yönetici yardımcısı, alan-bölüm-bilim dalı- zümre kurul-komisyon başkanlığı yapmış olanların, en az üç yıl hizmeti bulunan,

          5-Yukarıda belirtilen nitelikleri uymayan adayların en az 10 yıl hizmeti bulunmak,

          6- Daha önce yöneticilik görevinden alınmamış olmak ve yasal engeli bulunmak koşulları aranır.

          3.  TAŞRA – İL-YÖRE   DENETİM  ÜST  KURULU

          Bu birimlere Milli Eğitim Bakanlığı’nca Eğitim Akademilerinin Yönetim ve Denetim Bölümü mezunları ya da Eğitim Fakültelerinin ilgili bölümlerinden Yüksek Lisans Eğitimi alanlar, asil kadrolara atanırlar. Ayrıca çeşitli Üst Kurul Başkanlığı ya da yönetim kurulunda görev alan temsilciler Milli Eğitim Bakanınca tabii üye olarak atanırlar..Bu tabii üyeler sayısı kadar üye, her Eğitim Kompleksinin Yükseköğretim Kampusunun Bölüm başkanlarından oluşur. Yükseköğretim Bölüm başkanlarının sayıları yönetmelikte  belirtilen bakanlıkça belirlene ya da atanan üye sayısından fazla olması halinde bölüm başkanları arasında seçimle  sıralanarak üyeler yeniden belirlenir. Bölüm Başkanları sayıları Merkezi Yönetimce belirlenen üye sayısından az olması halinde Kurum-kampus-okul-birimlerde Rehberlik-Psikolojik Danışma ve Denetim Birimlerinden personel sayıları baz alınarak yeterli sayıdaki üyeler liyakat usulü ile belirlenen adaylar arasından, kendi birimlerinin personelince seçimle belirlenerek, tamamlanır. Bu üyeler üç yıl için Atama Yönetmeliği gereği tabii üye olarak atanırlar.Seçilmiş üyeler ise her yıl seçimle yenilenir. Eğitim Komplekslerince belirlenen  kurul üyelikleri sayısı Taşra -İl Denetim görevlileri sayısı kadar olması esastır. Bu birim diğer atanmışlardan oluşan birimler gibi  üyeler her yıl aralarından  demokratik seçimle başkan ve yönetim kurulunu oluştururlar.

          Denetim Üst Kurulu ildeki Eğitim Komplekslerinin Yerel Yönetimlerce   tesliminden itibaren, Eğitim Kompleksi Üst Kurulu ve Yönetimi dışındaki Eğitim Kompleksine bağlı yükseköğretim ve ortaöğretim statüsündeki her tür düzeydeki  kampus-kurum-okulların her türlü eğitim-öğretim, yönetim ve diğer faaliyetlerin sağlıklı, verimli yürütülmesi, inceleme, araştırma ve denetimi görevlerini yaparlar. Yapılan,inceleme,araştırma ve denetlemeler ile ilgili Eğitim Kompleksi Üst Kuruluna ve Merkezi Yönetim birimlerine bu konularda raporlar gönderir, öneri ve tavsiyelerde  bulunurlar.  

C.  EĞİTİM  KOMPLEKSİ  YÖNETİM  DENETİM BİRİMLERİ 

        I. EĞİTİM KOMPLEKSİNE BAĞLI KURULLAR

           Eğitim Komplekslerinde, eğitim-öğretimin kaliteli verimli ve sorun yaşanmadan, katılımcılık anlayışı ile işbirliği, eşgüdüm ve koordinasyon içinde yürütülmesi amacı ile sağlıklı kararların alındığı, hazırlanan rapor doğrultusunda düzenlemelerin yapıldığı kurullar oluşturulur.  Kurul kararları, Eğitim Kompleksi Üst Kurulu ve Kampus Yönetimince gerekli önlemler alındıktan sonra uygulamaya geçilir. Bireysellikten çok katılımcılığın gereği ekiplerden oluşan kurullar aracılığı ile görevler, yetkiler ve sorumluluklar yüklenmiş her personelin görev ve işlevleri ile ilgili yönetmeliklerin oluşturulması ve bu yönetmeliklere uygun faaliyette bulunmaları esas alınmıştır. Eğitim Kompleksi Yönetimi ve Üst Kurulu dışındaki bu kurulların tabii üyeleri dışındaki üyeler, Eğitim Kompleksine bağlı kampus-kurum-birimlerin eğitim-öğretim görevlerini yürüten her seviyedeki bilim-bölüm, birimlerin, komisyonların başkanlarının, yürüttükleri görevlerle ilişkili aşağıda belirtilen bir veya daha fazla kurula üye olarak katılmaları zorunlu hale getirilerek, herkesin görev ve işlevlerine uygun, sorumluluk ve görev alması sağlanmıştır. (ilgili yönetmelik esasları gereği hangi bölüm-bilim, birim ve komisyonların başkanlarının, hangi kurullara katılmaları gerektiği, hangi kurullara yönetim kurulu üyelerinin katılmalarının uygun olacağı vb. hususlar bu yönetmelikte belirlenir.) Bu kurulların ve bağlı komisyonların büyük çoğunluğuna katılımcılık anlayışı gereği, Okul Öğrenci ve Aile Birliği temsilcileri de katılır. Bu kurulların başkanlığı  seçim öncesi geçici başkanca, seçimler sonrası üyeler arasından seçilen başkanca yürütülür.  Tabii üyeler  ve diğer asil üyeler, seçimle başkan ve yönetim kurulu üyelikleri seçim usul ve esasları gereği en fazla oyu alan başkan, alınan oyların oy çokluğuna göre tasnifi ile de yönetim kurulu üyeleri  belirlenir. Bu kurullar dönemde bir defa olmak üzere yılda en az iki kez toplanırlar. Alınan kararlarla ilgili rapor, Eğitim Kampusu Yönetim Kurulu ve Eğitim Kompleksi Üst Kuruluna  gönderilir. Bu kurulların toplantılarında komisyonlardan gönderilen raporlar görüşülür, gerekli onaylar verilir.Yasal düzenlemelere gereksinim duyulması durumunda ilgili  ve üst kurullarla yazışılır. Alınan kararlar, yapılan düzenlemeler ilgili üst kurullarca ve yönetimce onayı sonrası gerekli uygulamaya geçilir.

          EĞİTİM KOMPLEKSLERİNDE KURULACAK KURULLAR

         1-  Eğitim  Kompleksi  Üst  Kurulu
         2-  Eğitim  Kompleksi  Yönetim  Kurulu
         3-  Kampus- Okul  Yönetim  Kurulu
         4-  Araştırma ve Geliştirme Kurulu
         5-  Rehberlik ve Denetim Koordinasyon Kurulu
         6-  Psikolojik Danışma ve Rehberlik Kurulu

         7- 
Rehberlik Teftiş ve Denetim Kurulu 
         8- 
Program ve Planlama Kurulu
         9-- Döner Sermaye ve Eğitimin Finansmanı Kurulu
        10- Eğitim Sisteminin Değerlendirilmesi Kurulu
        11- Sağlık Hizmetleri Kurulu
        12- Öğretim Görevlileri ve Öğretmenler Kurulu
        13- Bölüm-Bilim Dalı- Zümre Başkanları Kurulu
        14- Bölüm-Bilim Dalı Ders Zümre Kurulları
        15- Öğrenci Birliği Kurulu
        16- Aile Birliği Kurulu
        17- Personel ve Diğer Personel Kurulu
        18- Etkinlik ve Aktiviteler Kurulu
         
1. EĞİTİM KOMPLEKSİ ÜST KURULU

          Eğitim Kompleksine bağlı kampus-kurum- okul- birim yöneticileri,  (Dekan, Genel Müdürleri, Yöneticiler ve Yardımcıları) bu kurulun seçilmiş ancak tabii üyeleridirler. Diğer Eğitim Kompleksi Üst Kurul üyeleri her kampus-okul-birim bünyesindeki eğitimle ilgili görev yapan personelin katılımı ile demokratik seçimle yapılır. ( Eğitim ile görevli personel: Eğitim-öğretim kurumlarında görev yapan, ağırlıklı Eğitim Fakülteleri ve Akademileri mezunu ve çeşitli bölümlerden mezun olarak Eğitim Kompleksine  ve bağlı kurum-kampus ve birimlere atanan personeli ifade eder.) Eğitim işlevlerini yürüten her kademedeki personelin kendi aralarından seçtikleri temsilciler aracılığı ile kendilerini temsil etme ve yönetme yetkileri ile donatılmaları demokrasinin gereklerindendir. Demokratik bir yapıda, tüm yetkiler Merkezi Yönetimin tekelinde bulunmaz, yetkiler belirli kademelere aktarılır ve paylaştırılır. Bu amaçla her kampus-birim kendi içinde özerk olduğu kadar bağlı bulunduğu eğitim kompleksi ile iletişim ve eşgüdüm, işbirliği ve koordinasyon içinde çalışmak ve neler yaptığını paylaşmakla yükümlüdürler. Bu yükümlülüklerin yerine getirildiği en üst düzeydeki kurullardan biri Eğitim Kompleksi Üst Kuruludur. Eğitim sektöründe diğer sektörlerde olduğu gibi alanı ile ilgili eğitimci olmayan personel de atama usulü ile görevlendirilmektedir. Bu personellerinde mümkün olduğu kadar eğitim sektörlerinden ( Yükseköğretim- Eğitim Kampusları ya da Eğitim Akademileri) istihdam edilmesine Merkezi Yönetimlerce gerekli hassasiyet ve özen gösterilmelidir. Çünkü eğitim sektörü diğer sektörlere benzemez ve herkes kendi mesleğinde çok başarılı olabilir ancak her meslek sahibi eğitimci olamaz.                                

          Eğitimci,  Eğitim Bilimleri ile ilgili Kurumlardan eğitimcilik mesleği ile ilgili özel özellikleri ve yeterlilikleri uygun olan  bireylerin eğitilmesi ile yetiştirilir.

        Eğitim sektörünün diğer hizmet ve yardımcı hizmet birimlerinde görevli olan personel kendi yöneticilerini ve yönetim kurullarını demokratik seçimle oluştururlar. Koşulları uygun olan kurullara aday olarak, seçimle temsil yetkisi alırlar ve komisyonlara  katılarak, görevler alırlar. ( Ancak bu birimlerde aynı statüdeki personel görevlendirildiği için yöneticilik ve temsilciklere aday olacak personelin liyakat esasları gereği hizmet kıdemi ve yeterliliği dikkate alınmalıdır. Seçimler aynı usulle kendi bünyelerinde yapılır.) Diğer kurum-kampus-okul ve birimlerde en az personele sahip kurum örnek alınarak belirlenir. Kreş- Ön Eğitim Kampusunda  aynı alanla ilgili 15 personel çalışıyor. Rehberlik ve Denetim biriminde 18 personel çalışıyor. ( Memur ve yardımcı hizmetler yukarda açıklandığı biçimde oluşturulduğu için bu kadrolar hariç bırakılır.) En az personele sahip Ön Eğitim Kurumu baz alınarak, 15 personele  bir Eğitim Kompleksi üst  kurul temsilcisi seçme yetkisi verilir.Eğitim Komplekslerinin tüm kampus-kurum ve birimlerinde;  15 personel için bir, 16-29 personel için  iki, 30- 44 personel için üç vb. üst kurul temsilcileri her kurum için ayrı, ayrı belirlenir. Ancak bu temsilcilikler için  aday sayılarında sınırlama bulunmamaktadır. Çok küçük birimlerde ya da sayıca kalabalık olan kurum-kampuslarda  koşulları uygun olan her personel aday olabilir. Ancak adaylık konusunda sorun yaşandığında koşulları en uygun olan  üçte bir üyeyi belirlemek için ön seçimler yapılarak adaylar belirlenebilir. Diğer yöneticilik ve üst kurul üyelikleri için de kurumların personel sayıları dikkate alınarak temsilci ya da üye sayıları ayrı , ayrı belirlenmelidir.

            2. EĞİTİM  KOMPLEKSİ  YÖNETİM   KURULU

             Eğitim Kompleksi Yönetim Kurulu kendi bünyesindeki kampus-okulların Dekan-Genel Müdürleri-Birim Yöneticileri ve yardımcıları, Kurul-bölüm-birim-merkez ve komisyon başkanlarının katılımından oluşan kurulu ifade eder. Başkanlığını Rektör Yardımcısı yürütür. Bu kurul yılda olağanüstü koşullar dışında en az iki defa toplanır. Eğitim Kompleksinin her türlü eğitim-öğretim  faaliyetlerinin sağlıklı ve verimli yürütülmesi, ortaya çıkan sorunları görüşmek, çözümler üretmek gerekli önlemler ve kampuslar –kurumlar arası işbirliği ve koordinasyon ile ilgili kararlar alır. Alınan bu kararlarla ilgili bulunan yönetim denetim birimlerine ve üst kurullara,  ilgili öneriler, çözüm yolları ve kararlar hakkında rapor sunar veya onay ister.  İlgili birimler, üst kurulların veya  Eğitim Kompleksi Üst Kurulunun onayı ile alınan kararları bir hafta içinde yasaya  uygun ise  uygulamayı başlatır.  Kurumlar ve birimler arası uyuşmazlıklar  Eğitim Kompleksleri Üst Kurulunda karara bağlanır. Eğitim Kompleksleri Üst Kurulu kararları doğrultusunda yürürlüğe girer. Ancak tereddüt edilen hususlara, ilgili birimlerce Üst Kurullar ve Merkezi Yönetimce çözümler üretilmesi için çaba gösterilir.Buna rağmen uyuşmazlığın devamında  hukuki zeminlerde itiraz yolu sürekli açık tutulur.

          3. KAMPUS / OKUL-  YÖNETİM KURULU

          Kampus dekanının / genel müdürünün,  başkanlığında, birim, merkez yöneticilerinin, ilgili kampus-kurum- okul bünyesinde ki bölüm- bilim dalı- zümre  kurul , birlik ve komisyonların başkanlarının ve her kampustan temsil yetkisi verilen Eğitim Kompleksi Üst Kurulu üyeleri ( Bu üyeler, temsil ettiği kampus-okul- yönetim kurulunun tabii üyeleridirler. Bu nedenle seçildiği kampusa karşı yükümlülüklerini yerine getirmek amacı ile toplantılara katılırlar.) katılımı ile oluşan kurulu ifade eder. Her Eğitim Kampusu bu yapısı ile kendi içinde özerk bir yapıya sahiptir. Ancak Eğitim Kompleksine bağlı bir birim-kurum olarak faaliyet yürütür. Eğitim Kompleksi ile işbirliği, eşgüdüm ve koordinasyon içinde çalışır. Yasal olmayan uygulamaları yapmamak, bazı merkezler ve birimlerden diğer kampuslar gibi ortaklaşa yararlanmak ve kampusu aşan sorunları çözmek amacı ile Eğitim Kompleksi Yönetim ve Üst Kuruluna karşı sorumlulukları ve yükümlülükleri bulunmaktadır. Ayrıca belirlenen sürelerde uygulamaların yasal yürütülmesini sağlayıcı birimlerce denetime tabidir. Bu kurul belirlenen genel toplantılar dışında okul öğrenci ve aile birlikleri kurulu başkanlarının katılmasının sakıncalı bulunduğu veya sakıncalı olacağının düşünüldüğü özel toplantılar dönemde bir kez gerçekleştirebilirler. Her dönemin ilk ayı içerisinde olmak üzere en az dönemde bir, yılda iki kez kampus yöneticisinin başkanlığında genel toplantılar, olağan üstü durumları görüşmek üzere ayrıca en fazla, yılda dört kez daha olağan üstü toplantı yapma kararı alabilirler. Bu toplantılarda, kampus-okullarda  eğitim-öğretim, yönetim faaliyetleri, sosyal etkinlik ve aktivitelerinin genel durumu, eğitimin etkili, verimi ve kaliteli yürütülmesi ve olumlu ve sorunsuz bir eğitim-öğretim ortamın oluşturulması, ortaya çıkan sorunları çözümlemek, Denetim, Rehberlik ve Psikolojik Danışma, Araştırma-Geliştirme, Planlama-Programlama ve diğer kurulların raporlarını incelemek ve çözümler üretmek, düzenlemeler yapmak ve personel arasındaki iletişim ve işbirliği vb. konuların görüşülüp, kararlar alınması amacı ile toplanır. Bir sonraki toplantıda alınan kararlar değerlendirilerek, gerekli koşulları oluşturucu önlemler alınır ya da yazışmalar yapılır.   

        4. ARAŞTIRMA ve GELİŞTİRME KURULU

        Rektör ya da belirlediği Rektör yardımcısının başkanlığında, Bilim dalı bölüm başkanları, Bilgi işlem, araştırma –geliştirme yönetim kurullarının ve kampus-okul-birim yöneticilerinin ve  oluşturulan ilgili kurul ve komisyonların başkanlarının katılımından oluşur. Yılda en az iki kez toplanır, araştırma ve geliştirme çalışmaları, kurumlar-kampuslar arası işbirliği koordinasyon vb. konularda karalar alınır ve uygulamalar başlatılır.

        5. REHBERLİK –DENETİM  KOORDİNASYON KURULU

        Rektör ya da belirlediği yardımcısının başkanlığında, Rehberlik –Psikolojik Danışma, Rehberlik ve Denetim Bölüm başkanlarının, İlgili kampus ve Okullarda oluşturulan bu birimlerin, Merkez ya da kampus birimlerin yönetim kurulu üyelerinin ( Rehberlik-Psikolojik Danışma ve Rehberlik- Denetim) Okul Öğrenci Birliği Başkanları ya da yardımcısının katılımı ile oluşan kurulu ifade eder.   

       Bu  kurul ve rehberlik faaliyetlerini yürüten aşağıdaki iki kurul, alanında  Eğitim Akademisinin ilgili bölümlerini ya da Eğitim Kampus-fakültelerinin yüksek lisans bölümlerini bitiren ya da bazı üst kurullardan Milli Eğitim Bakanlığınca uygun görülerek atanan personelden oluşur. Bu amaçla ilgili merkez ve birimlerin demokratik anlayış gereği, personelinin kendi aralarından seçimle başkan, yönetim kurulu üyeliklerini oluşturması esastır. Adaylıkta, liyakat ve deneyim ön plandadır. Bu birimlerde görev alan üyeler, görevli bulundukları birimdeki tüm görevleri yönetmelik gereği aralarında eşit paylaşımı, işbirliği ve koordinasyon içinde yürütülmesinden aynı derecede yetkili ve sorumludurlar.

      Bu kurul kendi görevleri ile ilişkili konuları oluşturacağı komisyonda görüşür. Kurul toplantılarında rehberlik ve denetim faaliyetlerinin etkili ve verimli yürütülmesi amacı ile tedbirler alınır. Yaptıkları görevlerle ilişkili, düzenlenen raporları yönetime sunarlar.

       6. PSİKOLOJİK DANIŞMA ve REHBERLİK KURULU

       Rektörce belirlenen Rektör yardımcısının başkanlığında Eğitimde Rehberlik ve Psikolojik Danışma, Öğretim İlke ve yöntemleri, Ders araç ve gereçleri, Rehberlik ve Denetim Bölüm-birimlerinin bölüm başkanları ve Kampus-okul-birim yönetici veya yardımcısının, Rehberlik ve Denetim kurulunun başkanı ve yönetim kurulu üyeleri ve Rehberlik ve Psikolojik danışmanların ( Rehberlik Merkezi ya da birimi personeli) ve Okul Öğrenci Birliği Başkanlarının katılımı ile oluşan kurulu ifade eder. Kampustaki Rehberlik faaliyetlerinin etkin ve sağlıklı yürütülmesi için önlemler alınır. Atanmışlardan oluşan bu kurullar kendi görevleri ile ilgili komisyonlar oluşturup, komisyon karaları ile görevlerini yapmakla yükümlüdürler.

         7. REHBERLİK TEFTİŞ ve DENETİM  KURULU

         Rektörce belirlenen Rektör yardımcısının başkanlığında Eğitimde Rehberlik ve Psikolojik Danışma, Öğretim İlke ve yöntemleri, Ders araç ve gereçleri Bölüm-birimlerinin bölüm başkanları ve Eğitim Denetimi Bölümünün-Merkezinin tüm üyelerinin ( Bu alanda görev yapan personel ), Kampus-okul yöneticileri ya da temsilcisi ve Rehberlik -Psikolojik Danışma Merkezi yönetim kurulu üyeleri, Okul Öğrenci Birliği Başkanlarının ya da yardımcısının  katılımı ile oluşur. Rehberlik ve denetim faaliyetlerinin işbirliği, eşgüdüm ve koordinasyon içinde etkin, sağlıklı ve verimli yürütülmesi amacı ile kararlar almak üzere birinci dönem başında , ikinci dönem başında ve yıl sonuna doğru olmak üzere yılda üç kez toplanır.   

        Yönetmelik gereği, rehberlik ve denetim yapmakla yükümlü olduğu eğitim personeli statüsündeki her tür deredeki kampus-kurum-okulların her türlü eğitim-öğretim, yönetim ve diğer faaliyetlerin sağlıklı, verimli yürütülmesi, inceleme, araştırma ve denetimi görevlerini yaparlar. Rehberlikle ve yapılan inceleme, araştırma ve denetim vb. konularda eğitim-öğretimden beklentilerini, nelerin yapılması gerektiği ve uygulamalar konusunu rapora bağlayarak yönetime  verirler. Yönetim gerekli görüşmelerle rapor sonuçlarını kurullarda görüşür ve özel olanları ilgililere duyurur. Gerekli düzenlemeleri yapar ve ilgililerden gereğini yapmalarını ister.

        8- PROGRAM ve PLANLAMA KURULU

       Eğitim Kompleksinin Rektör yardımcılarından birinin başkanlığında, Eğitim Planlama, Program, İstatistik, Araştırma-Geliştirme Bölüm ve  her seviyedeki kurum-kampus-okul yöneticisi ya da temsilcisinin, Okul Öğrenci Birliği Başkanlarının ve ilgili her seviyedeki planlama ve program kurul ve komisyonlarının başkanlarının  ve Sivil Toplum Örgütü Başkanlarının katılımları ile oluşan kurulu ifade eder.  Eğitim-öğretim başladığı hafta, ikinci  dönemin ilk haftası  ve yıl sonuna bir hafta kala olmak üzere yılda üç defa toplanır. Her türlü planlama ve programlama, komisyon karalarını kurula sunarak, tartışılır ve düzenlemeler yapılarak plan ve programlara son şekli verilir. Bu şekilde ders, uygulama, etkinlik, aktivite vb. yararlanılacak mekanların çakışmadan işbirliği, koordinasyon içinde tüm birimlerin yararlanabilecek şekilde düzenlenmesi sağlanır. Sivil Toplum Örgütü  Başkanlarının sayısı eğitimci katılımcıların sayısının % 40 ‘ nı geçemez. İldeki Sivil  Toplum Örgütü başkanlarının sayıları bu oranı geçmesi halinde kampus bünyesindeki programlar ile ilişkili olan örgütler öncelikli tercihle  belirlenmesi yolu ile belirlenen orana indirilir.

        Her kademedeki Kampusun planlama ve program komisyonlarının raporları toplantılarda görüşülüp, çözümler üretilip, gerekli kararlar alınır. Oluşturulan İl Programları ve Planları, İstatistik Biriminin verileri ayrıntılı rapora bağlanır. Alınan kararlarla ilgili tereddüt edilen durumlar Eğitim Kompleksi Yönetimine yada bu birimlerce Taşra veya Merkezi yönetime iletilir. Ayrıca yıl sonunda bu kurullarca hazırlanan raporlar aynı hiyerarşi yapı içinde Merkezi Yönetime gönderilmesi esastır.

       9-DÖNER SERMAYE ve EĞİTİMİN FİNANSMANI KURULU

        Rektörün ya da yardımcısının başkanlığında, Eğitim Kompleksi Üst Kurulu ve Yönetimi yönetim kurullarının,alanla ilgili bölüm başkanlarının her derecedeki Kampus-Okul-Birim Dekan ya da yöneticisi ya da yardımcısının, Eğitimin Finansmanı Merkezinin yönetim kurulunun, Banka Yöneticisi ve Noterin, Yerel Yönetim Başkanlarının ve Okul Öğrenci Birliği Başkanlarının katılımı ile oluşan kurulu ifade eder. Yılda iki kez Eğitim Kompleksinin finansmanı ile ilgili raporları inceler ve karalar almak amacı ile toplanır. Yönetim Kurulu adaylar arasından seçimle oluşturulur. Alınan kararlarla ilgili raporu yönetime sunar ve üst kurullara görevleri ile ilişkili tavsiyelerde bulunur. 

       10- EĞİTİM SİSTEMİNİ DEĞERLENDİRME KURULU

       Rektörün görevlendireceği bir Rektör yardımcısının başkanlığında, kurul-kampus-okul-birim yöneticisinin, rehberlik, denetim, ölçme değerlendirme, planlama, programlama, ders araçları, araştırma-geliştirme, Okul Öğrenci Birliği  vb. kurul başkanlarından oluşur.  Biri birinci dönemin, diğeri ikinci dönemin son ayıda olmak üzere yılda iki kez toplanır. Eğitim sisteminin genel bir değerlendirmesi yapılır, öneriler ve çözüm yolları üretilir. Eğitim sistemi bu kurulların raporları doğrultusunda değerlendirilir, gerekli kararlar ve önlemler alınır. Toplantıda düzenlenen rapor Taşra-Yöre Yönetim-Denetim Birimine gönderilir.Her kampusta eğitim sisteminin değerlendirilmesi amacı ile komisyonların oluşturulması ve hazırlanan raporların bir örneğinin bu kurula gönderilmesi esastır.

      11- SAĞLIK  KURULU

       Eğitim Kompleksi bünyesindeki Sağlıkla ilgili Bölüm Başkanlarının ve Yöneticilerinin katılımı ile oluşan ve başkanlığını ilgili Rektör Yardımcısının yürüttüğü kururlu ifade eder. En az yılda iki defa toplanır. Olağan üstü nedenlerle ayrıca iki defa daha toplanabilir.Sağlık ile ilgili sorunlara çözüm üretmek, nitelikli bir sağlık hizmeti sunmak amacı ile kararlar alır ve üst kurullara tavsiyelerde bulunur.

       12.  ÖĞRETİM GÖREVLİLERİ ve  ÖĞRETMENLER KURULU

       Eğitim Kompleksi bünyesindeki her kademedeki kampus-okulların diğer personel dışındaki eğitim-öğretimle ilgili, tüm öğretmen, uzman ve öğretim görevlilerinin bir araya gelerek eğitim-öğretimle ilgili sorunları paylaşmak, öneriler sunmak, çözüm yolları önermek amacı ile yapılan toplantılardır. Bu toplantılar her kampus bünyesinde ayrı, ayrı düzenlenebilir. Bu toplantılardan birincisi 1.Dönem başlamadan birkaç gün önce, diğer 2 si  Yeterlilik ve Standart Başarı Testleri sonrası (Seviye Düzey -Tespit Sınavları)  ve sonuncusu, 2. Dönemin sonlarına doğru olmak üzere, dönemde iki yılda en az dört defa yapılır. Eğitim-öğretimle ilgili görevlerin eşit şekilde paylaşımı eşgüdüm ve işbirliği, koordinasyon. vb. görevlerin paylaşımı amacı ile ilk toplantı yapılır. 2 ve 3. toplantılar Şube-Sınıf-bölüm-zümre kurulu ve başkanlar kurulu toplantıları sonrası seviye farklılıklarını giderici önlemler ve diğer kurulların ve komisyonların karar ve önerilerini görüşüp, tartışmak, uygulamaya yönelik kararlar almak amacı ile yapılır. Son toplantı eğitim –öğretimin genel gidişi, alınması gerekli son önlemler  Standart Başarı Testi sonuçlarına göre açılacak kurslar ve gelecek yıl için önerilerde bulunmak amacı ile yapılır.  

        13. BÖLÜM-BİLİM DALI  VE  ZÜMRE BAŞKANLARI KURULLARI

       Kreş-Ön Eğitim, Okul Öncesi ve İlköğretim 1. Kademede görevli, aynı seviyedeki sınıfların Sınıf Öğretmenlerinin Zümre Başkanları, İlköğretim 2. Kademe ve Ortaöğretimde görev yapan branş-ders öğretmenlerinin Zümre-Bölüm Başkanlarının,Yükseköğretimdeki Bilim-Dalı-Ders-Bölüm Başkanlarının ve her seviyede Bölüm-Birim ve Okul Öğrenci Birliği Başkan ve yardımcısının katılımı ile oluşan kurulu ifade eder. Diğer kurullarda olduğu gibi başkan,deneyimli adaylar arasından demokratik usul ve esaslarla bir yıl süre için başkanlığa getirilir. Her kampus bünyesinde ayrı, ayrı Başkanlar kurulu oluşturulur.

    Sınıflar, dersler, branşlar, bölüm ve birimler arası koordinasyon, işbirliği, iletişim, eşgüdüm ve diğer çalışma ve etkinlikleri belirlemek, bu konuda kararlar, önlemler ve çözümler üretmek amacı ile Bölüm Zümre Kurulları toplantısından 3-10 gün sonra olmak koşulu ile en az dönemde bir yılda iki kez toplanır.Bu kurullarda alınan kararlar,öneriler ve çözüm yolları rapora bağlanarak yönetime, yönetim kanalı ile ilgili kurul ve birimlere gönderilir. Bu Amaçla komisyon ve zümre, zümre başkanları toplantıları aşamalı ve öncelikli olarak diğer kurul toplantılarından önceki tarihlerde planlanması ve yapılması esastır.  

         14. BÖLÜM- BİLİM DALI  ZÜMRE KURULLARI

         Okul Öncesi ve İlköğretim 1. Kademede görevli, aynı seviyedeki sınıfların Sınıf Öğretmenlerinin, İlköğretim 2. Kademe ve Ortaöğretimde görev yapan branş-ders öğretmenlerinin,Yükseköğretimdeki Bilim-Dalı-Ders Öğretim görevlilerinin, kendi branşlarında ve seviyelerinde bir araya gelerek  oluşturulan kurulu ifade eder.Kurula  kurulun demokratik esasla aralarından seçtikleri deneyimli bir üye başkanlık eder. Bu kurul ilk iki toplantısını seviye tespit sınavı sonrası 3. ve 4. toplantısını dönemlerin sonunda olmak üzere dönemde iki, yılda dört defa toplanır.Bu kurula gerektiğinde öğrenci  kurulu temsilcisi de davet edilir.(Seviye Sınavları sonrası)

    Seviye Tespit Sınavı sonrası yapılan toplantılarda, seviyeler arası farklılıklar, bu farklılıkları asgariye düşürecek önlemler ve tedbirler, programlarda yapılacak düzenlemeler, her türlü çözüm yolları konusunda kararlar alınır. Bu doğrultuda çalışmalar ve düzenlemeler yapılır.

   Dönem sonu toplantılarında, alınan önlemlere rağmen öğrencilerde gelişmeme nedenleri, sınav ve ders içi durumları, davranışları değerlendirilir. Rapora bağlanır. Kampustaki İlgili diğer komisyon, kurul ve birimlerin toplantılarında başkanlarca öneriler iletilir. Yeterli seviyeye gelemeyen öğrenciler için kurs ya da ek program vb. yönetime önerilerde bulunulur. Diğer komisyon, kurul  ve  birimlere gönderilen  iletiler tavsiye niteliği taşır.Ancak bu birimlerde görüşülüp gerekli önlemler alınması kampus yönetiminin yetkisi dahilinde gerçekleşir.Üst Yönetim- Denetim Birimlerine ve Merkezi Yönetim Kurullarına Karşı Eğitim Kompleksi Yönetim ve Üst Kurulları sorumludur. Üst birimlere iletiler sürekli tavsiye niteliğinde, alt birimlere iletiler ise emir niteliğindedir. Ancak  emirdir diyerek ilgili kurumlarda olduğu gibi uygulanacak anlamı çıkarılmamalıdır. Toplantılarla görüşülüp uygun yasal düzenlemeler yapma isteği ilgililere iletilerek gerekli yasal düzenlemeler ve uygulamalar yapılabilir.

    Ayrıca aynı düzey ve seviyedeki şube- dersliklerde görevli öğretim görevlileri-öğretmenler, Şube Öğretmenler Kurulu adında bir kurul oluşturabilirler.

          15.  ÖĞRENCİ  BİRLİĞİ  KURULU  

          Eğitimde eğiten kadar eğitileninde kendi eğitiminden söz sahibi olması demokratik katılımcılığın gereklerindendir. Bu amaçla oluşturulacak birlik ve kurulların yönetimi aracılığı ile yönetim kurullarında görev almaları eğitilenlerin sorunlarına diyalogla çözümler üretilmesi uzlaşma sağlanamayan konularda üst kurullar aracılığı ve yasal ve hukuki çözümler üretilmesi ve düzenlemeler yapılması kaliteli ve verimli eğitim koşulları oluşturulmasına katkı sağlayacaktır. Bu kurullar her kampus bünyesinde ayrı, ayrı oluşturulan Öğrenci Birliği başkanı ve yardımcısının katılımı ile oluşan kurulu ifade eder. Bu kurul, dönemde iki defa ilk toplantıda seçtikleri başkanın yönetiminde kendileri için ayrılan mekanda toplanırlar. Bu mekanın kapısının uygun bir bölümünde öğrenci dilek ve isteklerini belirten bir kilitli kutunun bulundurulması, yönetim kurulu toplantılarında incelenmesi yararlı olacaktır. Öğrenci Birliği Kurulu başkanları ya da kurulca belirlenen temsilcisi işbölümü ve programı gereği ilgili kurullara katılır. Her Kampustaki birliklerin başkanları ve temsilcileri ilgili kurullara, komisyon temsilcisi sıfatı ile belirlenen temsilciler de komisyon toplantılarına katılmak zorundadır.   Her Kampus bünyesinde oluşturulan Öğrenci Birliği Odasının kapısında da aynı kutu bulundurulabilir.

      Her Kampustaki Okul Öğrenci Birliği, her sınıftan-şubeden sınıf-şube rehber öğretim görevlisi-öğretmeninin seçimle belirlediği sınıf temsilcisinden Kampus Öğrenci Birliği oluşur. Yönetim Kurulu için aday olan temsilcilerin, eğitim-öğretim yılının en geç ikinci haftası içinde her şubeden sorumlu öğretim görevlisi-öğretmen tarafından koordine edilerek, tüm temsilcilerin oy kullandığı seçim usulü ile  belirlenmesi esastır.  ( Temsilci seçimi ilköğretim birinci kademeye kadar bir, ikinci kademeden itibaren her derslikten iki öğrenci temsil yetkisi alır.      Aynı kampustaki yönetim kurulu üyelerinin seçimi, tüm temsilcilerin katılımı ve oy kullanması sağlanarak;  hafta sonu belirlenen bir saatte yapılır. Oy veren öğrenci isminin karşısını imzalar. Oy tasnifi sonucu en çok oyu alan öğrenci ya da öğrenciler o dersliği temsil yetkisi kazanır.) Her düzeyde sınıf-derslikte ayrı, ayrı yapılır. Temsilci ismi kampus yönetimine yazılı olarak, seçim belgeleri ile beraber iletilir. Sınıf Temsilcilikleri listesi askıya çıkarılır. Bu temsilciler ilgili kampusun Okul Öğrenci Birliği sıfatı ile o yıl görevlendirilmiş olurlar. Kampus Yönetimince, öğretim görevlileri-öğretmenlerden oluşan bir seçim kurulu belirlenir ve resmi olarak görevlendirilir. Seçim kurulu,birliğini listelerini tüm öğrencilerin toplandığı bir salonda tanıtır ve yönetim için aday olacakları isteğe uygun belirler. Seçim için bir haftalık bir propaganda süresinin ilk gününde adaylarla birlikte seçim usul ve esasları karara bağlanır. ( Yönetim Kurulunun belirlenmesinde Ekipler oluşturulabileceği gibi adayların seçimi ile en çok oy alan başkan ve yardımcısı ve yönetim kurulu üyeleri oluşturulabilir.  Daha sonra Yönetim Kurulu ve kampustaki komisyonlarda görev alacak üyeleri oy sırası ile belirleyip ya da kendi ararında işbölümü yapabilirler.)  Seçim usul ve esasları doğrultusunda  propaganda çalışmaları başlatılır. Bu haftanın sonunda daha önce belirlenen gün ve saatte sandıklar kurularak seçim usul ve esasları doğrultusunda demokratik seçim yapılır. Seçim sonuçları duyurulur ve ayrılan odada-mekanda Kampus Öğrenci Birliği işbölümü yaparak, bir yıllık faaliyetini programlayıp, program doğrultusunda öğrenci tarafını temsil etmek üzere ilgili kurul, komisyonlara katılmak ve  tüm öğrencileri bilgilendirmek, görüşleri doğrultusunda kararlar almak amacı ile  toplantılar gerçekleştirmek üzere faaliyet ve çalışmalarını yürütür. Bu nedenle Okul Öğrenci Birliğinin, yönetimden gerekli izni alması ve her yıl seçimlerle yenilenmesi esastır.

        Öğrenci Birliği Kurulu, tüm kampusların Okul Öğrenci Birliği Başkan, yardımcısı ve ilgili bir üyenin katılımı ile oluşan üst düzeyde bir kurulu ifade eder.  Demokratik,katılımcı ve uzlaşmacı bir anlayışla öğrenci tarafının sorunlarının yönetimce çözümü konusunda, bu kurul gerektiğinde yönetimce belirlenen bir öğretim görevlisi-öğretmenin sorumluluğunda yürütülebilir. Bu kurul ve okul aile birliği kurulunun Eğitim Kompleksi bünyesinde, Öğrenci Birliklerinin de her kampusta ayrı, ayrı oluşturulması esastır. Bu amaçla Öğrenci Birliklerinin, ortak sorunların tartışıldığı Okul Öğrenci Kurulu toplantıları dışında,  diğer kampuslarla her hangi bir ilişkisi ve bağı bulunmamaktadır.  

        16. OKUL   AİLE  BİRLİĞİ  KURULU

        Bu kurul, başkanlığı ve yönetim kurulu ilk iki hafta içinde her kampusun velilerinin arasından gönüllü olarak belirlenen üyelerin kendi arasında yaptığı seçimle oluşturulur. Bu kurulun amacı, eğitim-öğretime her kampus-okul velilerin katılımcı bir anlayışın gereği velilerin eğitimde söz sahibi olması ve demokratik katılımından oluşturulur. Öğrenci velilerinden bu kurula aday olanlar arasından, yönetimce  belirlenen gün ve saatte yapılan   seçimle belirlenir. Her 300 öğrenciyi temsil etmek için bir kurul üyesi belirlenir. Yönetim kurulu seçilen adaylarca oluşturulur. Okul aile ve çevre ilişkilerinin düzenlenip, geliştirilmesi, sorunların çözümü vb. konularda dönemde iki defa toplanarak alınan kararlar yazılı olarak kampus yönetimine iletilir ve çözümler üretilmeye çalışılır.

         17. PERSONEL VE  DİĞER PERSONEL KURULU 

         Bu kurul Personel Genel Müdürünün başkanlığında, Kurum-kampus-birim müdür-yöneticileri. Her kampus bünyesindeki Personel ve Diğer Personel Komisyonlarının başkanları bu toplantıya üye olarak katılırlar. Birinci ve ikinci dönem başında olmak üzere yılda en az iki kez toplanır Bu  kurullarda diğer personelin, görev ve sorumlulukları, işbölümü,özlük hakları ve diğer sorunları görüşülür ve karalar alınır.İlgili kampus ve Eğitim Kompleksi yönetimlerince gerekli önlemler alınır.

        18. ETKİNLİK VE AKTİVİTELER KURULU

         Her Kampustaki, Beden-Eğitimi ve Spor, Sanat Türk Dili Edebiyatı, Bilim-Dalı Bölüm-Zümre Başkanları, Rehberlik ve Psikolojik Danışma, Rehberlik ve Denetim, Ders Araç-Gereçleri, Planlama-Programlama, Araştırma –Geliştirme vb. birimlerin  Spor, Kültür, Sanat, Bilim vb. Merkezlerinin, Okul Öğrenci Birliği Başkanlarının katılımından oluşan kurulu ifade eder. Rektör  Yardımcının başkanlığında dönemlik ya da yıllık kültürel, sanatsal, sportif, eğitsel vb. etkinlik ve aktivitelerin belirlenmesi, organizasyonu, planlanıp, programlanması vb. faaliyetleri yürütür. Dönemde en az iki defa toplanır.  

III- EĞİTİM-ÖĞRETİM  KURUMLARI – KAMPUSLAR-OKULLAR

1-Okul Öncesi Eğitim:

Ön Eğitim:         

             Ülkemiz koşullarında bu gün kreş denilen ama aslında Ön Eğitim okulları ile benzerliği bulunan fakat verilen eğitim bakımından hiçbir koşulda Ön Eğitim okullarına benzemeyen kurumlar bulunmaktadır. Ancak üniversitelerimizin Eğitim Bilimleri bölümlerinde bile 3-4 yaşlarının gelişim dönemlerinin özelliklerine uygun  eğitim programlarının ve  bu programları davranışa dönüştüren öğretmenlerin yetiştirilmesini sağlayacak yapılanmalar gerçekleştirilmemiştir. Bu amaçla bu yaştaki çocuklarımızın biyolojik, fiziksel, psiko-motor, duyuşsal, bilişsel, sosyal, kişisel vb. sağlıklı gelişimleri, ancak bu alandan gelen uzmanların ekip çalışmaları ile gerçekleşebilir. Bu koşullar oluştuğunda Okul Öncesi Eğitim ve Ön Eğitime gereken önem verilmelidir.

    Çocuk yakın çevresi ile iletişim ve etkileşim kurarak büyür,gelişir,sosyal bir varlığa dönüşür. Oyun ortamlarında özgürce davranışlarda bulunarak, kendini ifade eder. Çocuk oyun oynarken  doğal davranır. Oyun oynarken liderlik, işbirliği, dostluk, paylaşma, iletişim kurarak, güven ve özgüven duyguları gelişerek etkileşim kurarak sağlıklı kişilik kazanır. Kreş ve Ön Eğitim, eğitimin ilk ve en önemli adımıdır. Bu gün çalışan ailelerin ya da çeşitli nedenlerle anne-babasından belirli süreler uzak kalmak zorunda olan ya da gerekli eğitim ve bakım koşulları oluşturamayan ailelerin  3-4 yaşlarındaki çocuklarının sevgi ortamında, bu dönemlerdeki gelişim özelliklerine uygun eğitim programları ile yaparak, deneyerek-sınayarak, yanılarak, kurcalayarak- bozarak, hayal dünyasında yaşayarak vb. yaşa uygun oyunlarla, bu döneme has sosyal, duygusal, psiko-motor ve bilişsel gelişmelerinin sağlıklı oluşması ve bu dönemde kazandırılması gereken olumlu davranış örüntülerini ve becerilerini, akranları ile etkileşim-iletişim ve paylaşım koşulları ile oluşup, kazanıldığı dönemlerdir. Yaşa uygun olarak hazırlanan oyun, etkinlik, zenginleştirilmiş eğitim programları, uyarıcı  çağdaş görsel-işitsel araçlarla, sosyal aktivitelerle zenginleştirilmelidir. Ders etkinlikleri bu dönemin seçici dikkat süreleri dikkate alınarak 15-20 dakikalık öğretim üniteleri şeklinde düzenlenmelidir. Etkinlik ve üniteler çok sayıda duyu organına hitap eden çağdaş araçlar ve yöntemlerle desteklenmelidir. Ön Eğitim ve Okul Öncesi Eğitim kavramı, çocuğun oyun ağırlıklı etkinlik,aktivite ve eğitim-öğretim üniteleri aracılığı ile yaşa uygun temel beceriler ve olumlu davranışlar kazandığı, çevresi ile etkileşerek sosyalleştiği ve bu döneme potansiyellerinin geliştirildiği eğitim ortamları anlaşılmaktadır. Bu eğitim kurumları henüz ülkemizde ya hiç gelişmemiş ya da gereken önem verilmediği için kurumsallaşmış bile olsa yaygınlaşamamıştır. Okul Öncesi Eğitim çocuğun kişilik gelişiminde çok önemli bir unsur olmasına rağmen yeterince benimsenip, geliştirilmemiştir. Okul Öncesi Eğitimin gelişmemesi nedeni ile Ön Eğitim ülkemizce pek bilinmemektedir. Bazı ailelerin zorunlu kalmaları sonucu çocuklarını güvenle  bırakacakları bazı kreşler ihtiyaç gereği oluşturulmuş ve ülkemizde yeterli bulunmuştur. Ülkemizin kültürel yapısı gereği,  ailelerin büyük bölümü bu yaştaki çocukları  aile büyüklerine ve akrabalara bırakmakla yetinmiş, çocuğun bakım amacı ile verilmesi, eğitiminin önemsenmemesi nedeni ile bakıcılarca çocukların bazı olumsuz yaşantılar kazanması, aile büyüklerinin kendi çocuklarında gerçekleştiremedikleri özlemlerini torunları üzerinde gerçekleştirme özlemleri nedeni ile her istekleri koşulsuz karşılanan koşulsuz sevgi sunulan, çocuğun her ihtiyacını yardım yerine kendilerinin karşılaması vb. aşırı koruyucu tutumlar sonucu şımarık büyüyen çocuklar, bu yaşa uygun beceri ve olumlu davranışlar kazanamamaktadır.Sonuçta aile içi çatışmalar ve kuşaklar arası çatışmalar artıp derinleşmektedir.Bu olumsuz eğitim koşullarının sonuçları ailelerce bilinmediği ya da görmezden gelinmesi nedeni ile bu çocuklar sağlıklı bir eğitimden yoksun büyümektedirler. Bu nedenlerle öncelikli olarak, Ön Eğitim Okullarına ülkemizde ihtiyaç duyulmamaktadır.  Oysa çağdaş eğitim anlayışlarında hiç değilse haftanın belirli bir kaç gününün 15-20 dakikalık sürelerden oluşan üniteler belirlenerek, belirli bir süre de olsa alanında uzman kişilerden oluşan Ön Eğitim Okulları aracılığı ile her çocuğun bu yaşa uygun olumlu beceri ve davranış örüntülerini kazanıp, sağlıklı gelişmelerine ya da ailede aldıkları eğitimin bilinçli pekiştirilmesine, uzman kadroların rehberliğinde gereksinim duyulmaktadır. Çocuğun sağlıklı gelişip, sosyalleşmesi için ana sütü ve sevgisi kadar oyun, etkinlik,aktivite ortamlarına da ihtiyacı bulunmaktadır. Çocuk oyun ortamında sağlıklı iletişim, etkileşim kurarak, kendini özgürce ifade ederek, olumlu kişilik özellikleri, davranışlar, beceriler kazanır ve sosyalleşir. Ayrıca her gelişim dönemine uygun birikmiş enerjilerini öfkelenerek, bağırarak, sevinerek, üzülerek, kızarak, haykırarak dışa vurur, boşaltır, deşarj olur ve rahatlar. Süreç içinde, hangi durumlarda nasıl tepki vereceğini, nasıl davranması gerektiğini öğrenir.Bu nedenle Ön Eğitim okul öncesi eğitimin alt yapısını oluşturmakla kalmaz bu yaşlardaki çocukların ilgilerini ve potansiyellerini geliştirir.

 

       Okul  Öncesi Eğitim ise Ön Eğitim sonrası, İlköğretim öncesini içeren ve ön eğitimle kazandığı duygusal, sosyal, kişisel, bilişsel ve psiko -motor becerilerin pekiştirilip, geliştirildiği; İlköğretimin alt yapısını oluşturan  ve 5–6 yaş dönemlerini kapsayan çocukların eğitim-öğretimlerinin sağlandığı eğitim kurumları anlaşılmaktadır. Bu yaş çocuklarının gelişim dönemlerindeki özelliklerine uygun bedensel, kişisel, zihinsel, duyuşsal, psiko – motor, sosyal, duygusal ve kişisel özelliklerine uygun temel bilgi, beceri ve davranış ve kişilik kazanmalarını destekleyici programlardan oluşur. Programlar, Ön Eğitim Okulu uygulamaları ile eşdeğer fakat yaşlarına uygun eğitim ünitelerinden oluşur. Bunun dışında ana dilini doğru ve güzel konuşma, çevresi ile iyi ilişkiler ve sağlıklı bir iletişim kurması, kendini özgürce ifade etme sureti ile sosyal bir varlığa dönüşmesi, çevresine ve çevresindeki olay ve değişimleri algılayarak, farkına vararak sağlıklı bir uyum sağlaması, karşılaştığı sorunları ve güçlükleri tanıyarak mücadele etmesi, ilgi ve potansiyellerini en üst düzeyde kullanmaya olanak tanıması, kısacası gelişim döneminin özelliklerine uygun davranış ve becerileri kazanarak, ayakları üzerinde durmayı öğrenmesinin öğretimi, İlköğretim Okuluna  hazır hale gelmesi  amacına yönelik; bilgi, beceri, oyun ve sosyal etkinlik ve aktiviteleri içeren zenginleştirilmiş programlardan ve kısa süreli ünitelerden oluşur.

         Ön Eğitim ve Okul Öncesi eğitimin en önemli işlevlerinden biri çocuğun yaşına uygun duygusal ve sağlıklı benlik gelişimini kazandırıcı işlevidir. Bu ortamlarda çocuk, güven ve özgüveni, özerklik, araştırıcılık, kendini ifade etme ve kanıtlama araştırıcılık ve girişimcilik, beceri , bir iş yapma ve başarı ile tamamlama vb. ilgi ve potansiyellerini geliştirerek, sağlıklı bir kişilik gelişimini destekleyici  olumlu davranışları akran çevresi ile iletişim kurarak, etkileşerek, sosyal bir bireye dönüşür. Bu gün çoğu ülkelerde bu yaşlarda çocukların ilgi ve potansiyelleri keşfedilerek, potansiyellerine uygun yönlendirilmelerine bu yaşlarda bile  başlanarak geleceğe yönelik ek eğitim koşulları oluşturulmaktadır.( Yabancı diller, spor, sanat mekanik, üstün zekalılık vb. özel yetenekler.)

         Bu kurumdaki programlar, Çocuk Gelişimi, Okul Öncesi Eğitim, Özel Eğitim öğretmenleri, programcı, Pedagog, Sosyolog  ve Psikolog, psikolojik Danışman-Rehber öğretmen  vb. personelden  oluşan, Okul Öncesi Program Komisyonu  tarafından oluşturulur. Bu programlar 5-6 yaşındaki çocukların gelişim dönemlerinin özelliklerini, bireysel ihtiyaçlarını, ilgi ve isteklerini karşılayabilmelidir. Bu dönemlerdeki algısal, duygusal, devinimsel, dilsel ve iletişimsel, bilişsel, psiko-motor,sosyal ve kişisel vb. özelliklerini ve bireysel farklılıklarını özgürce ve dengeli biçimde kullanması, çevresi ile etkileşerek, iletişim kurarak, kendini  özgürce ifade ederek, paylaşarak, liderlik, güven, özgüven, işbirliği, yaratıcılık gibi kişisel değerler kazandırılarak sosyal bir varlığa dönüştürülmelidir. Karşılaştığı güçlükleri tanıyarak, uygun çözümler bulması yaşlarına  uygun olumlu davranış örüntülerini  ve sosyal  becerileri  kazandırıcı  olmalıdır.            

      Müfredat Programları kısa süreli eğitim-öğretim ünitelerinden oluşan, öğrenciye düşünmesini, doğruyu ve yanlışı ayırt etmesini, tartışıp, konuşup paylaşmasını, fikirlerini söylemesini, eleştirmesini ve olumlu davranışları kazandırıcı;  düzeye uygun, oyun, bilgisayar oyunları, psiko-drama, skeç, dizi, film ve çizgi filmlerle verilir. (Çok sayıda duyu organına hitap edecek, bu düzenlemeler, program, rehberlik ve psikolojik danışma, araç-gereç, eğitim-öğretim komisyonlarının aldığı kararlar ve ekip çalışması anlayışı ile yürütülür ve düzenlenir.) Eğitimin kalıcı olabilmesi için yöntem ve teknikler kadar araç-gereç ve mekan donanımı çağa uygun düzenlenmelidir. Dersliklerde oyuncak, kukla, eğitici oyun, kitap vb. köşelerin düzenlenerek bu yaş döneminin özelliğine uygun değişik ve zengin uyarıcılar çocuğun ilgisini çekebilmelidir. Özel sektörün Açtığı Eğitim Kompleksleri aynı usulle açılır.İlgili Kurullar ve komisyonların kararları gereği ilgili kanun ve yönetmeliklere uygun gerçekleştirilir ve aynı usullerle denetime tabiidirler ( Eğitim Kompleksleri Yönetmeliği)

       Kurumda, öğrencileri gelişim dönemlerine uygun sağlıklı gelişmelerini sağlayıcı her türlü düzenleme ( Kaynak Oda, Oyuncak Odası, Beslenme odası, Oyun Salonu-bahçesi, Hayvanat Bahçesi, Botanik Bahçesi vb.) yapılmış ve öğrencilerin hizmetine sunulmuş olmalıdır. Bu mekanlarda ve dersliklerde gözlem, inceleme, oyun, psiko-drama vb. etkinlik ve aktiviteler yaparak-yaşayarak,yapma-bozma,deneme-yanılma, çeşitli kaynaklardan izleme, canlandırma, uygulama çalışmalarına yer verilmeli bu çalışmalar öğretmenin gözetiminde ve rehberliğinde bireysel ya da ekip çalışmaları ile öğretmenden çok öğrencilerin aktif olacağı şekilde düzenlenmesi ve rehberlik yapılması esas olmalıdır.

2-İlköğretim

     En az 8-9 yıllık zorunlu  parasız ve kesintisiz eğitimi kapsayan, her türlü araç-gereç ve donanımın Eğitim Kampusu tarafından düzenlendiği, 7-15 yaş dönemlerini kapsayan ve bu dönemlerdeki gelişimin duyusal, zihinsel, psiko-sosyal ,kişisel özelliklerine uygun temel, bilgi, beceri, kültür ve iyi bir insan, iyi bir vatandaş, kişilikli ve karakter sahibi verimli bir birey olarak yetiştirilmesini sağlayıcı okul öncesi bazı mekanlardan yararlanmalarını sağlayıcı öğrenci merkezli öğrencilerin yeteneklerini ve bireysel ayrıcalıklarını dikkate alan; seviye grupları, seviye derslikleri, ekip ve bireysel etkinlik ve aktiviteler ağırlıklı öğretim programları ve üst ortaöğretim okullarına  yönlendirmeyi sağlayan öğretim programlarından oluşur. Programlar İlköğretim Kampusunda görevli eğitimcilerden oluşan, İlköğretim Program Komisyonu tarafından hazırlanır. Her sınıfta bireysel özelliklerine ve seviyelerine uygun programların ayrı, ayrı oluşturulması esas alınmalıdır. İlköğretim ikinci kademeden itibaren,Türkçe dersi dışındaki dersler seçmelidir. Bu amaçla ilköğretim birinci kademe de aynı sınıf içinde seviye grupları, ikinci kademede derslere göre seviye derslikleri oluşturularak, dönem sonlarındaki genel sınav sonuçlarına göre seviye derslikleri ya da derslerdeki başarı durumuna göre düzey derslikleri  yeniden belirlenmelidir. İlköğretimde, Ana sınıfları ve Okul öncesi programların üst seviyesinde ve benzeri çok sayıda duyu organına hitap eden araç ve gereçlerden yararlanılarak, düzeye uygun ve yaşantısal programlara ağırlık verilmeye çalışılır. Özel yetenekleri destekleyici derslikler,   ( Sanat, Spor, Meslek, Mesleki Teknik dersler)  Zihinsel farklılıkları dikkate alan alt ve üst özel dersliklerin oluşturulması, bu sınıflardaki ve dersliklerdeki, ilgili derslerin alanla ilişkili uzman eğitimciler  gözetim ve denetiminde yürütülmesi esastır. Düzey farklılıkların öğrenciler sezdirilmeden yapılması esastır. Ayrıca bu amaçla seçmeli derlerin ders saati sayısı her sınıfın farklı düzeylerinde alınması gerekli zorunlu ders saati sayısından fazla olmalıdır. ( Zorunlu dersler, Türkçe dışında, Ortaöğretim Programlarının alt yapısını oluşturan derslerden oluşan ve üç ya da beş sınıfa dengeli dağılımı yapılmış almaları zorunlu derslerdir.)  Her seviyedeki dersliklerde, öğrencilerin aktif olduğu öğretmenlerin onları yönlendirdiği öğrencinin aktif hale getirildiği ders programlarına, yöntem ve tekniklere yer verilmesi, ilgili öğretmenin zümre komisyonu ve kurul kararları doğrultusunda gerekli koşulları oluşturması zorunludur. ( Gözlem, Araştırma, Deney, yaparak, yaşayarak, uygulamalı, TV., Video ya da VCD, DVD.vb. araçlarla izleme izlediklerini tartışma, canlandırma, rol oynama vb.) mümkün olduğu kadar çok sayıda duyu organına hitap eden ve seviyelerine uygun öğretim programları hazırlanarak ders öğretmenin gözetim ve rehberliğinde uygulanır.  Üçüncü sınıftan itibaren sağlıklı bir yönlendirme yapılmasını sağlayıcı tanıma ve yönlendirmeye yönelik çalışmalar yapılır ve seviyeye uygun psikolojik ölçme araçları objektif olarak uygulanır. Bu ölçme araçları ilgili servise gönderilir. Sekiz veya Dokuzuncu sınıfın sonunda bireylerin tüm bireysel özellikleri ve ayrıcalıkları Rehberlik ve Psikolojik Danışma Biriminin ilgili görevlisince değerlendirilerek; “Yönlendirme  Komisyonu”  ilgililerinin almış oldukları kararlar doğrultusunda orta öğretim programlarına  yönlendirilmesi sağlanır.

        İlköğretimin birinci kademesi, 1,2,3,4,5. sınıflardan oluşur. Bu sınıflarda sınıf öğretmenliği esastır. Ancak özel yetenek isteyen branşlar ile ilişkili branş öğretmenleri görevlendirilir. Birinci Kademede özel yetenek gerektiren dersler bu yetenekleri belirlemek amacı ile zorunlu olmalıdır. İlköğretim birinci kademede temel beceri ve genel kültür kazandırıcı nitelikteki dersler genelde zorunludur. Ancak en erken Dördüncü ve beşinci sınıflardan  en geç  ikinci kademeden itibaren özel yetenek gerektiren ve genel kültürü geliştirici bazı dersler  seçmeli olmalı ve özel yetenek gerektiren dersler mümkün olduğunca yeteneği olan öğrencilerin bu dersleri seçmelerine, ders öğretmeni ve okul rehberlik merkezince rehberlik edilmelidir. Bütün Eğitim-öğretim Programlarda yakından uzağa, bütünden-parçaya, bilinenden-bilinmeyene, kolaydan-zora, soyuttan-somuta, gerçek yaşamdan, yakın çevrenin ve öğrencinin ihtiyaçlarına, ilin, ülkenin koşullarından, çağın koşullarına uygun hazırlanan ders programları yolu ile bireylerin aktif yöntemlerle yetiştirilmesine öncelik verilir. İlköğretim ikinci kademe  6,7,8,9. sınıflarda yaşının gerektiği temel bilgi, beceri, kültür ve davranışlar kazandırılırken; ortaöğretim programlarına yönlendirilmesini sağlayıcı zorunlu ders programlarına ve derslere de yer verilmesi esastır. Pedagojik olarak yeteneklerin çok az değişikliğe uğradığı ve artık kalıplaşmış hale geldiği kabul edilen 15 ve 16 yaşlardan sonra yani bu yaşları  kapsayan 8 ve 9. sınıfın sonunda yönlendirme yapılması ve  yönlendirme komisyonunun kararları ile öğrencilerin tüm bireysel özelliklerinin dikkate alınıp, değerlendirilerek; ortaöğretime geçişlerin düzenlendiği bir yapı oluşturulmalıdır. Gerekirse Dokuzuncu Sınıflar Yönlendirme Sınıfı olarak kabul edilebilirler.

       Çağımızda toplumlarda sosyal, kültürel, ekonomik, iletişimsel, bilişimsel  vb. alanlarda teknolojik gelişmeler  baş döndürücü diyebileceğimiz çok hızlı değişimler ve buna bağlı olarak oluşan gelişmeler, insan unsurunun önemini ön planlara çıkarmaktadır. Gelecekte, bilgili ve verimli robot, bilgisayar, mikro bilgisayarlar vb. araçlardan çok  geleceğe kolaylıkla uyum sağlayacak bilgili ve üretken insanlara ihtiyaç duyulacaktır.  Bu amaçla çağın değişim ve gelişmelere paralel olarak toplumların, eğitim alanında bu gelişmelere yabancı kalmayacak ve geleceğin bilgi ve becerilerinin öğretimini hedefleyen uyum sağlayıcı düzenlemeler yapılmasını  kaçınılmaz bir zorunluluk  haline getirmektedir. Gelecekte evrenin değişen koşullarına uygun nelerin tanınıp, bilinmesi, ne gibi koşulların oluşup, insanların ne koşullarda yaşam mücadelesi verecekleri, gelecekte nelere ihtiyaç duyacakları, ne gibi tehlikelerle karşılaşabilecekleri ve bunlarla zarar görmeden nasıl mücadele edilip, tedbirler alınacağı vb. koşullar belirlenerek, geleceğin bilgili ve üretken insanını eğitecek tüm koşullar oluşturulmalıdır.

          Bu gün  Dünyamızda  ve Avrupa Ülkelerinde çağa uygun eğitim alanında düzenlemelere gidildiğini ve bu amaçla her geçen yıl zorunlu eğitim süresinin buna paralel olarak arttığı gerçeği ile karşı karşıya gelmekteyiz. Günümüzde, dünyanın 169 ülkesinden, 12 ülkede  beş yıl, 37 ülkede altı yıl, sekiz ülkede yedi yıl, 35 ülkede sekiz yıl, 31 ülkede dokuz yıl, 32 ülkede 10 yıl, dokuz ülkede 11 yıl ve beş ülkede 12 yıl zorunlu eğitim uygulamasına geçildiği; Avrupa ülkeleri içinde ise İtalya ve Türkiye’ de sekiz, Danimarka, İrlanda ve Yunanistan’ da dokuz, Fransa, İspanya ve Portekiz’de 10, Almanya, İngiltere ve Lüksenburg ’ ta 11 ve Belçika ve Hollanda’ da 12 yıllık eğitimin zorunlu olduğunu görmekteyiz. Zorunlu eğitim deyince, uluslar arası anlaşmalarla belirlenen İnsan Hakları Evrensel Beyannamesinin Eğitim Hakkı adlı bölümünde; Zorunlu Eğitim, her bireyin almakla zorunlu olduğu ve tüm eğitim masraflarının devletçe karşılandığı eğitim anlaşılmaktadır. Henüz sekiz yıllık zorunlu eğitime yeni geçilen ülkemizde, sekiz yıllık eğitimin alt yapısı ve diğer koşulları oluşturulmadan hele, hele yönlendirme boyutu getirilmeden  11, 12 yıllık zorunlu eğitime geçelim düşüncelerini samimi bulmuyor ve pek de iyi niyetlerle bu çağrıların yapıldığını düşünmüyorum. Bu gün karşı olabilirim. Çünkü nasıl ki bir bebek emeklemeyi  öğrenmeden yürümeyi ve koşmayı öğrenemiyorsa, bizlerde 1974 yıllarında Şura kararlarında düşünerek, henüz yeni uygulamaya geçebildiğimiz ve en önemli boyutlarından biri olan yönlendirmenin bile olmadığı, yetersiz ve alt yapısı noksan olan, Sekiz Yıllık Zorunlu ve Kesintisiz Eğitimin, tüm koşulları oluşturulup, kolayca hazmedilmesine süre tanımalıyız. Çok yakın bir gelecekte ülkemiz koşullarında insanlarımızın yeterli nitelik ve nicelikte zorunlu eğitim almasının olanakları oluştuğunda, bu gün 11, 12 yıllık eğitimi savunanları bende koşulsuz destekleyeceğim.    

3-Ortaöğretim ( Liseler )

      Ortaöğretim okulları bu günkü gibi çok çeşitlilik yerine çok programlı ve çok amaçlı olarak düzenlenmelidir. Çok Programlı Genel Liseler, Çok Programlı Mesleki ve Teknik Liseler ve Çok Amaçlı İşe ve Hayata Hazırlayıcı Liseler olmak üzere üç çeşit ortaöğretim programı oluşturulur. Bu programlar gerektiğinde koşulların uygun olması halinde Ortaöğretim Kampusu bünyesinde farklı, farklı programlar şeklinde, bu programların genel yapısına uygun olarak ya da birbirine yakın kampuslar şeklinde düzenlenebilir.  Bu liseler/ kampusun bünyesinde ya da Eğitim Kompleksine bağlı ve öğrencilerin devamını kolaylaştırıcı, programla ilişkili ya da gönüllülük esası ile seçimlik Yabancı Dil Ağırlıklı Birimler ( Yabancı Dil Öğretim Merkezi) de oluşturulabilir. Bu birimlerden seviyelere uygun,isteyen herkesin yararlanmasına olanak tanınır.    

      Ortaöğretim öğrencilerin yaşlarına uygun temel bilgi, beceri , kültürü kazandırıcı ve üst eğitime yönlendirilmesini sağlayıcı eğitim-öğretim programlarından oluşmalıdır. Ortaöğretim de aldığı dersler üst öğretimin temel-alt yapısını oluşturucu ve yönlendirilmesini kolaylaştırıcı biçimde gerekli içerik düzenlemesi yapılmış  zorunlu derslerden oluşmalıdır. Her çeşit-tür liselerin programlarından mezun olmaya hak kazanan öğrenciler “ Dikey Geçiş Yönetmeliği”  gereği Yükseköğretim programlarına kayıt hakkı kazanırlar. Her tür lisenin her programında eğitim-öğretim gören öğrenciler eşitlik ilkeleri gereği, Zorunlu-Alan Dersleri dışında kalan genel kültür kazandırıcı ve diğer alanlara geçişi kolaylaştırıcı dersler ise seçmeli olmalıdır. Seçmeli dersleri ve  ders öğretmenlerini, öğrencilerin kendilerinin seçerek istediği derslikteki seçmeli dersin öğretmenine  dönem başında kayıt yaptırmasına olanak tanınmalıdır. Ayrıca aynı eğitim kampusu içinde başlangıçta “ İlköğretim Yönlendirme Komisyonu kararları ile  tercih yaparak kayıt yaptıran öğrencilerin yöneldiği programla ilgili ders notları dikkate alınarak ders seviyelerine uygun derslikler oluşturulabilir. Aynı şekilde her dönem ( Ders dönemlik ise dönem sonunda, yıllık ise yıl sonunda) dönem içindeki durumları ve dönem sonu genel sınavlar dikkate alınarak “Ortaöğretim Yönlendirme Komisyonu” kararları ile seviye dersliklerine geçişleri düzenlenir. Böylece her dönem “ Ders Öğretmenleri, Sınıf Öğretmenleri Okul Rehber-Psikolojik Danışmanı tarafından değerlendirilerek rehberlik yapılır ve gerekli önlemler alınır. Öğrencinin mevcut durumunu ve gelecekteki durumunu değerlendirmesi sağlanır.) Bir kampusta Ders Zümre Komisyonu kararları ile dönemlik derslerde dönem, bir yıl süreli derslerde, yıl sonunda; öğrenci seviyeler yeniden belirlendikten sonra  eğitim-öğretim başlamadan öğretmenlerin hangi seviyedeki dersliklerde ve hangi derslikte derse gireceği isteğe uygun yeniden belirlenir. Ancak  aynı yıl içinde hiçbir öğretmen aynı seviyedeki dersi tekrar alamaz ve aynı derslikte iki defa üst üste derse giremez. “Yatay Geçiş Yönetmeliği “.                   

         Bu gün ülkemizdeki okullaşma oranları ile ilgili yapılan araştırmalar dikkate alındığında, elde edilen bulgular istatistiksel veriler ifade edildiğinde Okullaşma oranı Okul öncesi ve yüksek öğretimde endişe verecek derecede düşük olduğu, diğer okullarda durumumuzun normal olduğu;  ancak cehaletten kurtularak, gelişip, kalkınmamız için bu sayıların yeterli olmadığı savı ile yola çıktığımızda bir ülkede eğitime verilen önemin okul öncesi ve yüksek öğretime verilen önemle ilişkili olduğu gerçeği ile karşılaşıyoruz.
       Ülkemizde okullaşma oranının kreş % 1 ( Ön Eğitim yoktur.), Okul Öncesi Eğitim % 9, İlköğretim % 68, Ortaöğretim % 49, Yükseköğretim % 12 civarlarında olduğu görülmektedir. Yani bu yüzdeliklerin dışında kalan  çocuklarımızın çeşitli nedenlerle eğitim olanaklarından yararlanmadığı sonucu ortaya çıkmaktadır.Bu çocuklarımızın devam etmeme nedenleri araştırıldığında büyük çoğunluğunun ekonomik koşullar gereği, ikinci sırada kız çocuklarının eğitimine önem verilmemesi anlayışlarından kaynaklandığı gerçeği ile karşılaşıyoruz.
       Bu gün ilköğretimden başlayarak yükseköğretime kadar öğrenci sayısının gittikçe azalması ekonomik koşullar, hayata erken atılma, kendi işi ile ilgilenme, derslerde başarısız olmak,kız çocuğu olması,sınav sistemlerinin eleyici yapısı, kısa sürede ve kolaycı meslek sahibi olma düşüncesi vb. bir çok neden sıralanabilir.

       Hal böyle iken, gerek okulla devam etmeyen öğrenciler gerekse devam ettiği halde yükseköğretime gelinceye kadar elenen öğrenciler topluma yararlı bireyler olarak  tam anlamı ile yetiştirilememektedirler. Bu nedenle bir çok sorunlar yaşanmaktadır. Bu sorunları yaşamamız kültürlü ve üretken bireylerin sayısını arttırmak için çözüm vardır.O da çağdaş-Bireysel ve Yönlendirici Eğitim Dizgeci Modelidir.
    Bu gün bilhassa Ortaöğretim okullarında çeşitliliği hiçbir ülkeye nasip olmayan bir yapılanma ortaöğretimin program merkezli yapılandırılmasından kaynaklanmaktadır.Bu nedenle öğrenciler arasında zaman, zaman eşit olmayan uygulamalarla eğitimde fırsat eşitliği ilkesinin çiğnendiği görülmektedir. ( Fen Lisesi, Süper-Yabancı Dil Ağırlıklı Lise, Genel-Düz Liseler,  çok çeşitli Mesleki ve Mesleki Teknik Liseler, hatta bunların Anadolu Liseleri, bunlardan bazılarını sayacak olursak, Erkek Teknik, Kız Teknik, Endüstri Meslek, Dış Ticaret, Anadolu Dış Ticaret, Ticaret Lisesi, Sağlık Lisesi, Anadolu Öğretmen-kız,erkek,  Sağlık Lisesi, İmam Hatip Lisesi ve Anadolu İmam Hatip Lisesi vb. ortaöğretim okulları gibi yapılanmalarla karşılaşmaktayız.)  Bu ortaöğretim okulları öğrenci merkezli okullara dönüştürüldüğü zaman öğrencilerin bireysel ayrıcalıkları dikkate alındığında başarı, ilgi, yetenek,kişilik vb. çeşitli bireysel ayrıcalıkları dikkate alındığında üç tip ortaöğretim okulu – lise ortaya çıkmaktadır. Bu liseler hakkında yeri geldikçe bilgi verilecektir.
      Burada söz konusu olan çocuklarımızın en az ortaöğretim düzeyinde eğitim alarak, aldıkları eğitim sonunda kültürlü, nitelikli ve topluma yararlı üretken bireyler dönüşmelerinin ve bu eğitim alan bu yaş çocuklarımızın sayısının % 49’ dan % 100 ’e çıkmasını sağlamak olmalıdır. Peki bu amaçla neler yapılabilir,İlköğretime devam eden öğrencileri sayısı % 68 iken ortaöğretimde % 49 ‘ a düşmektedir. Yani % 19 öğrenci çeşitli nedenlerle öğrenimine devam etmemektedir. Eğitim sistemimizde İşe hayata hazırlayıcı  programları ve mesleki teknik eğitim okullarını cazibe merkezi haline getirdiğimizde bir taraftan okullaşma oranlarını arttırarak belirlenen hedefleri yakalayacağız. Diğer taraftan  ortaöğretim okullarına devam eden % 49 öğrencimizin % 5’ ini işe-hayata hazırlayıcı liselere, % 14’ ünü Mesleki ve teknik eğitim okullarına yönlendirdiğimizde; geriye kalan % 30 civarında öğrencimiz yüksek öğretimde yapılacak düzenlemelerle mevcut kontenjanlar karşılanacaktır. Böylece ortaöğretim den itibaren  yüz de yüz bir okullaşma oranı gerçekleşecektir. Bu varsayımın varsayım olarak kalmaması ve gerçekleşmesi için ne gibi düzenlemelere ihtiyaç bulunmaktadır. Şimdi bunlar dan bahsetmek istiyorum.

     1-Her mesleğin mensubu kişi bir işyeri açabilmesi için en az o meslekte lise düzeyinde eğitim alması zorunlu olmalıdır.

    2-Belediyelerce koşulları uygun olmayanlara, işyeri açma ruhsatı verilmemelidir.

    3- Herhangi bir işletmede veya birimde işe alınacak personel İş-Kurumu aracılığı ile belirlenmeli, nitelikleri uygun olan ( Meslekle ilgili en az lise düzeyinde eğitim almak) personelin başvuruları değerlendirilmelidir.

    4-İşe hayata hazırlayıcı liselerin programları, ağırlıklı olarak o ildeki mesleki birlikler aracılığı ile mesleklerin ara gücü elaman ihtiyacını karşılayacak çok amaçlı programlardan oluşturulmalıdır.

    5- Mesleki ve Teknik liseler, ağırlıklı olarak mesleki ve teknik  alanında kalifiye elamanları, yeteneği uygun olan öğrencileri seçerek yetiştirmelidir.

    6- Her mesleğin ya da birbiri ile ilişkili olan mesleklerin bir araya gelerek birlikler veya odalar oluşturmaları, bu meslek sahiplerinin her türlü sorunu bu birlikler aracılığı ile çözümlenip, gerçekleştirilmelidir.

    7- Birliklerde en az lise düzeyinde eğitim alandan yükseköğretim, hatta yüksek lisans, doktora düzeyinde personel üye olmalıdır. Oluşturulan birliklerin işlevlerinin ne olması gerektiği konusunda iki örnek Mesleki Teknik Eğitim Liseleri bölümünde verilmiştir.

      Bu yapılanmalar yasalara uygun olarak oluşturulmalı ve her ilin koşullarına uygun mesleki birliklerin oluşumu zorunlu olmalı bu birlikler devlete gelirleri oranında belirli bir vergi vermelidirler. Bu yolla her vatandaşımız belirli bir birliğe üye olma zorunluluğu gereği devlete vergisini geliri oranında birliklerin aracılığı ile tüm üyeler ödemiş olacaklardır. Bu şekilde tüm meslek örgütleri, oda, birlik veya sendika gibi  birlikler aracılığı ile tüm vatandaşlar geliri oranında vergilerini ödedikleri için ülkemiz gelişip, kalkınıp, zenginleşecektir.

       Ortaöğretimdeki  okullaşma oranlarına baktığımızda gerek ekonomik gerekse kısa yoldan hayata atılmak gibi ağırlıklı nedenlerle öğrenimini tamamlayamayan gençlerimize lise düzeyinde eğitim alması sonucu iş bulma olanağı sağlandığında hem bu çocuklarımız öğrenimlerini tamamlayacak hem de bu okullar ailelere ve öğrencilere daha çekici ve cazibe merkezi olan kurumlara dönüşeceklerdir.

Ortaöğretimde Yeniden Yapılanma:

         1- Her ortaöğretim  kurumunda, yukarıda yönlendirme konusunda belirtilen yapılanmaya gidilmelidir.

         2- Genel (Düz) Liseler, Çok Programlı Liseler, Mesleki ve Mesleki- Teknik Eğitim Liselerinin tümü, Çok Programlı Mesleki-Teknik Liseler ve her iki tür lisenin dışında kalan öğrencilerin devam ettiği liseler, Çok Amaçlı İşe-Hayata Hazırlayıcı Liseler adı ile yapılandırılarak üç çeşit lise şeklinde adlandırılmalıdır.

        3- Çok Programlı Liselere, öğrencilerin, yıl sonu belirli bir başarı ortalaması ölçüt alınarak, Çok Programlı Mesleki- Teknik Liselere, belirlenen başarı ölçütünden çok özel yeteneği dikkate alınarak, İşe-Yaşama Hazırlayıcı Çok Amaçlı Liselere ise her iki programa yönlendirilmeyen öğrenciler yönlendirilmelidir.

        4- Her türlü lisenin programlarına öğrenciler, İlköğretim Yönlendirme Komisyonu kararları doğrultusunda yönlendirilirler. Her türdeki lise programı, aynı kampus bünyesinde ya da farklı kampuslar şeklinde yapılandırılabilir. Ancak her kampusun farklı programlarının tümünde, alan-bölüm-bilim dalı-programlardaki her dönem ya da yıl sonu ağırlıklı ortalamaları dikkate alınarak; aynı program içinde farklı seviyelerdeki sınıflar oluşturulabileceği gibi  öğrencilerin tüm derslerdeki notları dikkate alınarak farklı derslikler de oluşturulabilir.  Alanlar-programlar arası ve aynı programdaki farklı derslerde Seviye Derslikleri arası geçişler ve programlar arası yatay  geçişler, dönemlerde ya da eğitim-öğretim başlamadan önce yeniden belirlenir. Bu programlar-alanlar ve seviye derslikleri arası geçişler  “ Yatay Geçiş Yönetmeliği” doğrultusun da düzenlenir. Her lise türünde, mezun olması için gerekli dersleri alarak ve mevcut kredilik dersleri başararak, yeterli krediyi tamamlayan öğrenci diploma almaya hak kazanır. Liselerden mezun olan öğrenciler üst programlardan kendi koşullarına uygun  nitelikteki programlara Temmuz ayı içinde ön kayıtlarını yaptırırlar. Ağustos ayında kabul edildiği yükseköğretim programlarından istediğine kesin kayıtlarını yaptırırlar.” Dikey Geçiş Yönetmeliği “ hükümleri doğrultusunda geçişler düzenlenir.

A-Çok Programlı Liseler:

       Ortak derslerin ders sayıları azaltılarak, çağımız koşullarına, ülkemiz ve öğrenci ihtiyaçlarına uygun ve lüzumsuz,gereksiz bilgilerden arındırılmış işe yarayacak bilgilerden oluşan “Genel Bilgi ve Kültür Dersleri” yer almalıdır. Ayrıca her lise programında, koşulları tutan öğrencilerin, liseler arası yatay-dikey geçişlerini sağlayacak şekilde alan ya da seçmeli ders programlarından oluşmalıdır. Yöneldikleri alanla ilgili oluşturulacak ders programlarının her öğrencinin ortaöğretim ağırlıklı başarı ortalaması dikkate alınarak üst programlara ve yükseköğretim programlarına kolaylıkla yönlendirilmesine olanak sağlayacak biçimde düzenlenmelidir. Bu amaçla her alanın-programın seçmeli dersleri arasında tüm alanlara geçişe olanak tanıyacak dersler bulunması zorunlu olmalıdır. Alan- program- bölümler arası yatay geçiş yapmak isteyen öğrencilerin geçeceği alanla ilgili seçmeli dersler grubunda yer alan alan-bölüm derslerini en az bir dönem almış ve başarmış olması koşulu aranmalıdır. Geçeceği alan-bölüm-bilim dalı ile ilgili alan derslerini yalnız bir dönem alarak geçiş hakkı kazanan öğrenci eşitlik ilkesi gereği ertesi yıl her hangi bir dönemde almadığı alan derslerini alttan alması zorunludur.Bütün alan-bölüm- bilim dalı programları, yöneleceği yükseköğretim programının altyapısını oluşturarak, öğrenciyi yönelebileceği programda kolaylık sağlayacak ve bu programı tamamladığında yaşantısını topluma yararlı üretken bir birey olarak yetişmiş nitelikte olmasını sağlayıcı içerik düzenlemeleri yapılmış alan derslerinden oluşmalıdır. Öğrenciler, eğitim-öğretimini çeşitli nedenlerle bırakmış olsa bile, hayata atılabilecek,aldığı eğitimin bir işe yarayacak biçimde düzenlenmiş seçmeli derslerinde bulunması zorunlu olmalıdır.Bu durumda ders çeşitleri,her lise türünde ve her alan-bölüm ve ya bilim dalında geçerli olacak Genel Bilgi ve Kültür Dersleri, Program-alan-bölüm veya bilim dalı ile ilgili zorunlu alan dersleri, alan dersleri ve diğer alanlara geçişi sağlayıcı seçmeli alan dersleri ortaöğretimde görmesi gerekli ve tüm yükseköğretim programlarının alt yapısını oluşturan, çok çeşitli ve çok sayıda seçmeli derslerden oluşur. Diğer değişle tüm lise programları ve bu programlara alınacak öğrenci kontenjanları 5 yıllık Ülke ve İl programları doğrultusunda yönetmeliklerin belirttiği nitelikte bireyleri almak, yetiştirmek, her türlü yatay ve dikey geçiş olanaklarını sağlayarak, gerekli düzenlemeleri yapmak, eğitim-öğretimini gerçekleştirmek, yükseköğrenime yönlendirme, yükseköğretime devam etmemesi durumunda topluma yararlı bir bireye dönüşmesini sağlayıcı derslere programlarında yer vererek; gerektiğinde her düzeyde lise programını tamamladığı zaman, öğrenci istediğinde onu her hangi bir alanda  istihdam etme olanaklarını düzenlemiş olması gerekmektedir. Genel bilgi ve kültür derslerinin ders ve ders saati sayıları, mümkün olduğu kadar az sayıda olmalı; Bu amaçla ortaöğretim boyunca kazandırılması hedeflenen bilgi, beceri ve kültür tüm sınıflara eşit olarak dağıtılmalı dır. Öğrencinin yöneldiği alanla ilgili ders programları yukarıda belirtilen amaca uygun yöneldiği alanla ilgili bilgileri her düzeyde öğretici, onun yaşantısında işine yarayacak ve üst öğrenime kolaylıkla yönlendirilmesini sağlayacak, öğrenciye çeşitli alternatifler sunan, daha fazla ders saati ağırlıklı olarak düzenlenmelidir. Seçmeli ders saati  toplam  kredisi haftalık ya da dönemlik toplam ders ya da kredi saatinin 1/3 den az olmamalıdır. Üst öğrenime geçişler ” Dikey Geçiş Yönetmeliği” doğrultusunda yapılır.

      Yukarıda belirtilen dersler dışında seçmeli alan-seçmeli dersler sayısı mümkün olduğu kadar çoğaltılarak, öğrencilerin alan bilgilerini geliştirip, pekiştirici ve farklı programlara geçişini kolaylaştırıcı derslerin, öğretmen-öğretim görevlilerinin öğrencilerce seçilmesine olanak tanıyan nitelikte olmalıdır. Dersler sınıf geçişi engellememeli ve alan dersler alttan alınabilmelidir.Türk Dili Edebiyatı Dersi dışında, İngilizce, Din Kültürü, Diğer Diller,Cinsel Eğitim,Türk ve yabancı kültürler vb. tüm dersler seçmeli olmalıdır.Gerekirse her kampus bünyesinde öğrenci talepleri dikkate alınarak, Yabancı Dil Öğretim Merkezleri her seviye ve düzeyde, her bireyin yararlanabileceği şekilde oluşturulabilir. Öğrencilerin istekleri halinde, bu merkezlere kendilerine uygun olan bir sürede, kendi programlarından bağımsız olarak ve programlarını aksatmadan gitmeleri kolaylaştırılır.

     Bu liselerde,  bugünkü eğitim sistemimizdeki sınırlı sayıdaki programla yetinmeyerek; Sosyal Bilimler, Fen Bilimleri, Evren ve Uzay Bilimleri, Teknoloji Bilimleri, Yönetim Bilimleri, Siyaset, Hukuk, İşletme ve İktisat, Edebiyat, İletişim, Sağlık, Bilişim vb...Bilimler ile ilgili alanların bulunduğu,  tüm programların  % 65-70 Türkiye 5 Yıllık Kalkınma Planları hedefleri doğrultusunda oluşturulan Genel Programlardan, en fazla % 30-35 o ilin ya da yörenin koşullarına uygun, Eğitim Kompleksinin bünyesindeki kurul ve komisyonların kararları doğrultusunda belirlenen İl Programlarından oluşturulur.Bu programlara yönelen öğrencilerin belirlenen sınıflarda alanları ile ilişkili olan bölüm ve birimlerde uygulamalar yapmaları zorunludur.Diğer programlardan geçiş koşulları uyan ve geçen öğrencilerin geldikleri okullardan bu alanla ilgili almış oldukları, istenen kredide seçmeli ders alma koşulu yanında yeni programında her öğrenci ile aynı statüde uygulamalı ders alması ya da başarması koşulu getirilir.

     Aynı programlara kayıtlarda  alanın-bölümün-bilim dalının ilgili derslerinin ağırlıklı ortalamaları dikkate alınarak, İlköğretim Yönlendirme Komisyonu kararları doğrultusunda kayıt ve kabul işlemleri yürütülür. Aynı Eğitim Kompleksi içinde tek seviye ölçüt alınabileceği gibi farklı, farklı seviyelerde gruplar oluşturulabilir. Aynı programın farklı seviyelerindeki seviyeler arası yatay geçişler her yıl-dönem sonu seviye gruplarındaki alanın ağırlıklı not ortalaması , her seviye için belirli ortalama standardı dikkate alınarak; Ortaöğretim Yönlendirme Komisyonu kararları doğrultusunda yapılır. Aşağıda Eğitim Programına yönlendirme ile ilgili bir örnek verilmiştir.

       Çok Programlı Lisenin Eğitim Programına, İlköğretim Yönlendirme Komisyonunun kararları doğrultusunda, yönelebileceği alanlar içinde eğitim programının da bulunması halinde  ( İlköğretim ikinci kademedeki seçmeli dersleri  alarak belirlenen sayıda kredilik ders alan öğrenciler.) bu derslerdeki ağırlıklı ortalamaları dikkate alınarak belirlenen kontenjanlar doğrultusunda öğrencilerin ön kayıtları alınır. Ön kayıtlardaki eğitim derslerinin ağırlıklı ortalamaları “ Ortaöğretim Yönlendirme Komisyonu” kararları ile sıralaması yapılarak belirlenen sayıda öğrencinin tercihleri arasından eğitim programına  kesin kayıt yaptırmaya hak kazanır. ( Bu amaçla ilköğretim sonunda,ortaöğretim programlarına geçişler, her öğrenci için yönlendirme komisyonu kararları doğrultusunda yönelebileceği alanlara göre tercihlerinin ayrı, ayrı  değerlendirilmesi esas alınarak, kesin kayıt hakkı kazanır.) Bu amaçla her ders için dönem sonunda yapılacak genel sınavlar ÖSYM ‘ nin sınavları gibi İl Sınav Merkezlerince belirlenen Eğitim Kompleksinde yapılması esas olmalıdır. Eğitim Programının birinci sınıfında iki dönem halinde eğitim bilimleri  ve öğretmenlik mesleği ile ilgili temel dersler ve alanlara geçişi sağlayıcı zorunlu dersler ağırlıklı olarak yer almalı, düzey derslikleri arası düzenlemeler standart testler uygulanarak yapılmalıdır.( Derslerin  Dönem sonu genel sınavları)  İki dönemin sonunda öğrencinin derslerdeki yıl sonu  durumları dikkate alınarak eğitimle ilgili alanlara geçişleri düzenlenmelidir. “ Yükseköğretim Yönlendirme Komisyonu kararları ile alanlar için geçişi sağlayıcı derler % 70 diğer meslek dersleri % 30 ağırlıklı vb.  belirlenen koşullar dikkate alınarak kontenjan kadar öğrenci puanları yüksekten düşüğe sıralanarak belirlenir ve  yönlendirilir.” ( Ön eğitim, okul öncesi, sınıf, denetim, rehberlik ve diğer branş öğretmenliklerinin  kontenjanları ayrı, ayrı değerlendirilir.)  

          Bu programların üst programlarında belirli seviyede yabancı dil gerektiği için istenilen seviyelerde Yabancı Dil almaları zorunlu olarak getirilebilir.İlgili Programların bulunduğu Yükseköğretim Kampusları ile iletişimde bulunularak ya da kurul ve yönetim kurulu kararları ile bu derslerin Yabancı Dil Eğitim Merkezlerinden programlarına uygun almaları sağlanabilir. Bu program mezunlarından, bilim dalı-alan ağırlıklı ortalamaları yönünden koşullar uygun olsa bile belirli düzeyde yabancı dil sertifikası alma koşulu da aranabilir.             

B.  Çok Programlı Mesleki Teknik Liseler:

        Mesleki eğitim ve teknik eğitim, illerin koşullarından ve ihtiyaçlarından başlanarak üretken bir toplumun alt yapısını oluşturan her düzeydeki meslek sahiplerinin eğitimini kapsar. Bu yönü ile düşünüldüğünde her bireyin  sanatkar olamayacağı ya da bir mesleği yürütebilmesi için o meslek ve sanat dalı ile ilgili yeteneğinin bulunması bu eğitime yönlendirmede olmazsa olmaz koşullardan olmalıdır. Üst eğitim-öğretim kurumlarına öğrencileri yöneltmede sınavlar ve akademik başarı belirleyici unsur ve ön planda olması nedeni toplumumuzda mesleki eğitime karşı sanki başarısız öğrenciler yöneltiliyormuş gibi yanlış bir izlenim vardır. Oysa mesleki eğitime yönlendirmede akademik başarıdan çok belirli yetenek ve becerilerin ön planda olması gerekir.Ayrıca bu yetenekler her insana nasip olmayan bireysel farklılıklardır. Başarıyı olumsuz etkileyen bir çok koşul bulunmaktadır. Öğrenciler, bu olumsuz koşullardan eğitim sürecinde etkilendiği oranda başarılı olamazlar. ( Geçmişteki başarı düzeyleri yani hazır bulunmuşluk, yararlanacağı olanaklar, öğrenmeye karşı motivasyonu, yetenekleri, ilgisi, tutumları, değerleri, psikolojisi, kişiliği,sosyal ve ekonomik koşulları vb. bireyden kaynaklanan nedenler; araç, gereç, eğitim-öğretim ortamları, yöntem ve teknikler vb. çevreden kaynaklanan, öğretimle ilgili koşullar ve öğretmenden kaynaklanan pek çok neden başarıyı etkiler.) Bu nedenle akademik başarı koşullar oluştuğunda yetenekleri ölçüsünde oluşturulabilir. Oysa doğuştan, kalıtsal özellikleri ile donatılmış olan potansiyel, gizil güç  dediğimiz, çocuklukta ilgi ile başlayan ortamını bulduğunda olgunlaşıp, gelişerek ortaya çıkan yetenekler ve özel yetenek her bireye nasip olmayan güçlerdir.Mesleki-teknik eğitimde bireylerin bu özel yetenekleri  dikkate alınarak ilgili programlara yönlendirilmeleri esas alınmalıdır. Kısacası akademik başarısı yüksek olan öğrenci yeteneği uygun olmaması halinde bu programa asla yönlendirilemez. Yönlendirmede öğretmen gözlemleri ile verilen puan kadar çok sayıda bireysel  yetenek ve ayrıcı yetenek testlerinden yararlanılarak bu testler sonucu yapılan analiz, değerlendirme ve profiller dikkate alınmalıdır.      
        Bu liselerdeki öğrencilerin çok programlı liselere geçişini sağlayıcı seçmeli derslere yer verilmelidir. Ağırlıklı olarak o ilin ve yörenin koşullarına uygun Mesleki ve Mesleki Teknik Eğitim Programları, öğrencilerin başarı durumlarından çok yetenekleri dikkate alınarak oluşturulmalıdır. Bu dersler   yöneleceği programla-alanla ilgili ağırlıklı dersler olmalıdır. Çok Programlı Liselerdeki programlardan tek farkı mesleki teknik eğitime yönelici derslere ağırlık verilmesidir. Bu programlar; mekanik, ticaret, tarım, hayvancılık, elektrik elektronik, maden, uzay bilimleri, bilgisayar güvenlik, mali, bankacılık, sağlık, endüstri, turizm, ulaşım, ekonomi, tekstil vb... ağırlıklı olarak, Mühendislik-Mimarlık Bilimleri ve Mesleki- Teknik Bilimlerle ilgili programlara yönelmeyi sağlayıcı ortaöğretim programlarına yer verilmelidir.

           Bu programlar için Eğitim Kompleksi bünyesinde ya da bağlı birimlerde uygulama yerleri, alanların ve işletmelerinin oluşturulması veya ildeki ilgili işletme ve kurumlarda öğrencilerin uygulama ağırlıklı dersler alarak yetiştirilmelerine olanak tanıyıcı her türlü düzenlemeler yapılmış olmalıdır.

         Bu alanlara yönelen öğrencilere,yaptıkları uygulamalar için belirli bir ücret ödenirken, araştırma-proje-icat vb. üretime katkıda bulunacak çalışmaları ödüllendirilerek, üretilen her şey belirli oranda teşvik edilmelidir. Ayrıca diğer programlardan bu programlara koşulları tutarak, geçiş yapan öğrencilere, uygulamalı dersleri alttan almaları zorunlu olmalı ve uygulamalı dersleri başardıktan sonra programları bitirmeleri koşulu getirilmelidir. İldeki her işletme de nitelikleri gereği bu lise, yükseköğretim ve fakülte mezunları için belirli sayıda elemanın işletmenin büyüklüğü oranında istihdam ettirilmesini sağlayıcı kontenjanların oluşturulması zorunlu olmalıdır. Çok küçük işletmeleri açacak olan kişilere, en az bu lise çıkışlı olmadan ya da bu lise programına devam etmeden işletme açma izni mesleki birlikler ve belediyelerce verilmesinin yolunu engelleyici yasal düzenlemeler yapılmalıdır.

      Bu tür programları bitiren öğrenciler, İş-Kur aracılığı ile ihtiyaca uygun alanlarda istihdam edilirler.

      İş-Kur yolu ile ihtiyaç duyulan sektörlerde işe yerleştirilemeyen bu program mezunları, oluşturulan birlik –oda-dernek-sendika vb. mesleki kuruluşlara üye olmak ya da izinle işyeri açmak zorundadırlar. 

C.  İşe-Hayata Yönelik Liseler:

         Bu liseler her bölgenin,yörenin ve ilin koşullarına uygun olarak ortaya çıkan ihtiyaçlara göre belirlenen, aşçılık, tezgahtarlık, pazarlamacılık, tornacılık, kaportacılık, döşemecilik, biçki ve dikiş, desencilik,tekstil, dokuma, boyacılık, otomotiv,montaj,sekreterlik, kuaför, şoförlük, turist rehberliği, cankurtaran, ilk yardım, ambulans, itfaiye, güvenlik görevlisi, küçük işletmecilik, yöre ve ile uygun çeşitli zanaatları kapsayan, çok amaçlı çeşitli mesleki programlardır. Bu programlar çok amaçlı ve yörenin farklı özelliklerini dikkate alarak düzenlenmiş mesleklerden oluşturulan programlar ağırlıklı oluşturulmalıdır. Bu programlarla ilgili dersler birinci sınıfta teorik verilirken, en geç ikinci sınıftan itibaren programla ilişkili ağırlıklı ya da tamamı uygulamalı derslerden oluşturulur. Bizzat yerinde uygulamalara-stajlara katılmak ve gerekli performans ve belirlenen ölçütlerde başarıyı yakalamak esastır. Uygulama Komisyonlarında gerekli nitelikte yetişmediği kararı verilen öğrenci en az bir dönem en çok bir yıl uygulamalara devam ettirilir.Başarılı olamayan öğrenci başarılı olabileceği bir programa yönlendirilir. Bu mesleklerini bazı işletmelerde ve kuruluşlarda icra etmek isteyen personelin ya da ildeki bu işletme ve kuruluşlarda görevlendirilecek personelden en az bu liseyi bitirme koşulu aranır. Serbest küçük işletme açmak için yine aynı koşul gereklidir. Bu durumla ilgili yasal düzenlemeler ilgili birliklerin önerisi ve belediyelerle işbirliği içinde düzenlenir. Diğer değişle her mesleği icra edecek kişi mesleği ile ilgili en az lise düzeyinde eğitim almış olması, o ildeki en küçük işletme ve işyerinden en büyüğüne kadar belirlenen oranda kontenjan ayırması ya da işyerinde birliklerin üyelerinden yararlanarak üretimini sağlaması   koşullarının düzenlenip, getirilmesi esas olmalıdır.
      Her iki lise programlarına yönelme koşulunu taşımayan öğrenciler Yönlendirme Komisyonu kararları ile Diğer iki liseden birisine yönlendirilme koşulunu taşıyan öğrencinin ve velisinin yazılı beyanı ile bu liseye geçişleri düzenlenir. Ayrıca bu liselerde, Türkiye genelinde geçerli işe ve hayata hazırlayıcı programlara da % 20-25  yer verilir.. Bu liselerde ayrıca öğrencilerin aşama, aşama yukarıda belirtilen liselere geçişlerini sağlayıcı her sınıfta seçmeli ders programlarına yer verilmelidir.

Örnek: Bu lisenin lokantacılık 10.sınıfta öğrenim gören bir öğrenci:

        Sosyal Bilimler programına geçebilmesi için bu alanla ilgili  ortak dersleri, seçmeli dersler ya da alan seçmeli dersleri arasından Sosyal Bilgiler Programının alan derslerini seçerek, bu dersleri görmesi, başarması sonucu ve belirlenen kredilik ders ve not ortalaması dikkate alınarak yatay geçişine olanak tanınmalıdır. Yatay geçişte öğrencinin mağduriyetine yol açmamak ve eşitlik ilkesini çiğnememek amacı ile her alana geçiş için alması gerekli en az kredi belirlenir. Bu krediyi alan öğrenci aldığı derlerden ağırlıklı ortalaması ya da derslerdeki not ortalaması dikkate alınarak, “ Yatay Geçiş Yönetmeliği” hükümleri doğrultusunda “ Ortaöğretim Yönlendirme Komisyonu “ kararları ile yönlendirmeye hak kazanır. Yukarıda belirtilen üç tip lisede ortak ve genel kültür dersleri dışında, her üç lisedeki programlara geçişe kolaylık sağlayacak ve kaynaklık eden seçmeli dersler her programda oluşturulmalıdır. Bu derslerde daha önceden yönelecek başarı-yetenek şartları oluşmadığından; ileriki yaşlarda, daha bilinçli olarak bu şartları oluşturan öğrencilere bu olanak tanınmalıdır. Ayrıca öğrencilerin ortak,genel-kültür ve seçmeli derslerde başarısız olunduğunda sınıf geçmesini etkilememelidir.Ortak alan-bölüm-bilim dalı derslerini başaramayan öğrenci ertesi yıl alttan olanaklar doğrultusunda alması sağlanmalıdır.

      Her tür kampus/ okul ( lisenin) , programları-alanları-bölümleri oluşturulurken; ilgili ilin koşullarına uygun meslek ve iş alanları ile ilgili programlar en az tüm  programların % 50’ si kadar, en fazla  % 65-70  olmalıdır. Geriye kalan alan-bölüm- bilim dalı ve programlar Türkiye genel programlarından oluşmalıdır.Türkiye genelinde ihtiyaç bulunan programlar tüm illerin öğrenci kapasiteleri oranında yaygınlaştırılarak, ihtiyaca göre programlar belirlenip, oluşturulduğu için sorun yaşanmayacak,ayrıca çeşitli nedenlerle farklı illerde ya da Eğitim Komplekslerine geçişle, eğitim-öğretim görmek isteyen öğrencilerin eşitlik ilkesi gereği gittiği ilde aynı programa devam etmesi sağlanmış olacaktır.Ortaöğretimde aynı program olmaması halinde bile benzer programlara geçişi sürekli sağlanabilmelidir. İlköğretimde, Ortaöğretim programlarının alt yapısını oluşturacak ve bu programlara yönlendirilmesini sağlayacak dersler sınıflara göre eşit dağıtılarak zorunlu olmalıdır. Bunların dışındaki seçmeli dersler, bu gün olduğu gibi, öğretmenler kurulu kararları ya da idarece belirlenmesi yerine her dönem ya da yıl sonuna doğru öğrencinin seçeceği  dersleri belirten, “Form Dilekçe” yi veli imzaladıktan sonra Sınıf/Sınıf Rehber öğretmene imza karşılığı teslim etme zorunluluğu getirilmelidir. Bu dilekçeler ilgili birimlerce değerlendirilerek seçmeli dersler  hangi seviyelerde, hangi düzey dersliklerinde ve kaç şube açılacağı “ Planlama Komisyonu” tarafından belirlenmelidir. Din Kültürü ve Yabancı Dil dersleri seçmeli olabilir.

     Her lise türü, aynı kampusun çatısı altında oluşturulabileceği gibi her tür lise farklı, farklı kampuslar şeklinde oluşturulabilir. Ancak her alan-bölüm-program bünyesinde farklı, farklı seviyeler olabildiği gibi en az dönem sonunda ya da yıl sonunda koşulları tutturan örencilerin üst seviyelerdeki okullara geçiş koşulları, tutmayan öğrencilerin kendilerine uygun seviyedeki programlara yatay geçişleri yönetmelikle düzenlenir. Her türlü programdan ilgili yükseköğretim programlarına  koşulları uygun olan öğrenciler yönlendirilir.

    Ortaöğretimdeki  okullaşma oranlarına baktığımızda gerek ekonomik gerekse kısa yoldan hayata atılmak gibi ağırlıklı nedenlerle öğrenimini tamamlayamayan gençlerimize lise düzeyinde eğitim alması koşulu ile iş sahibi olması ya da  birlik-oda ve sendikalara üye olma olanağı ile iş bulması veya üretken olma olanakları  sağlandığında hem bu çocuklarımız en az ortaöğretim düzeyinde öğrenimlerini tamamlayacaklar hem de bu tür okullara yönelen öğrenci sayısı artacaktır

4. Yükseköğretim:

      Üniversitelerimizin bilimin beşiği ve bilimin merkezleri olarak görev yapabilmeleri için Eğitim Kompleksleri olarak yeniden yapılandırılıp özerk kurumlar haline getirilmeleri gerekmektedir. Bu kurumlar özerk olduğu kadar demokratik olarak yapılanması ve kendi bünyesinde oluşturduğu üst kurul, kurul ve komisyonlarda öğretim görevlisi, öğretmen ve öğrencilerin seçimlerle aktif olarak görev aldığı, katılımcılığın gereği kararlara katıldığı, söz sahibi olduğu ve yönettiği çağdaş bir yapıya kavuşturulmuş olmalıdır.

       Demokratik yapılanmanın gereği, eğitimciler ve eğitilenlerin katılımı ile oluşan her türlü kurul ve komisyonlar gibi Eğitim Kompleksi Üst Kurulu ve Yönetim Kurulu Eğitim Kompleksindeki eğitim-öğretimle ilgili her türlü kararın yasa ve yönetmelikler uygun alındığı ve uygulandığı yönetim ve denetim birimlerine dönüştürülmüştür.

       Her türlü bilimsel çalışmalar için gerekli ödenekler ayrılarak, bilimsel çalışmaları desteklenmektedir. Her  öğretim görevlisi, öğretmen ve öğrencilere çalışmalarının karşılığı olan özendirici ve destekleyici maddi katkılar getirici düzenlemelere gidilmiştir.
      Yükseköğretim programlarına geçişte,  lise  türleri ve programları dikkate alınarak her Eğitim Kompleksine bağlı Ortaöğretim Kampusunun programlarındaki alan derslerinin belirlenen ölçütlerdeki not ortalamaları dikkate alınarak geçişler düzenlenmelidir. Bu nedenle yükseköğretim programlarına, diploma aldığı kampusun ilgili alan-program-bilim dalındaki derslerle ilgili genel durumu dikkate alınarak kayıt ve kabul işlemlerinin, yönetmelikler gereği yapılması esas olmalıdır. Ortaöğretim Kurumları-Kampusların Yönlendirme Komisyonu kararları gereği yüksek öğretim programlarına tercihle, koşulları uygun olan adaylara kesin kayıt hakkı tanınır.
      Örnek: A Eğitim Kompleksinin Fen Fakültesi Kampusu, Fizik Mühendisliği için Ortaöğretim diplomasındaki, Fizik dersi ağırlıklı not ortalaması 4, Biyoloji dersi ağırlıklı ortalaması 3, Kimya dersi ağırlıklı ortalaması 3, Matematik dersi ağırlıklı ortalaması 4 olan öğrencileri ( Eğitim Kompleksi Üst Kurulu kararları ilgili yönetmelik doğrultusunda, Fen Fakültesi Kampusuna ) yönetmelik hükümleri gereği kesin kayıt için ilgili bölüme kabul eder. 
     B Eğitim Kompleksinin Fen Fakültesi Kampusu, yine Fizik Mühendisliği için Fizik dersi ağırlıklı ortalaması 5, Kimya dersi 4, Biyoloji 3, Matematik dersi ağırlıklı ortalaması 4 olan öğrencileri yönetmelik hükümleri gereği kabul eder.
     A veya B eğitim Komplekslerinin Yükseköğretim Kampusları,  aynı Bilim Dalı ile ilgili alan dersleri ortalamalarını baz alarak yapılan   değerlendirme sonucu, koşulları bu ölçütlere uygun olanların başvurularını yukarıdaki örneklerden birinde belirtildiği şekilde kabul edeceği gibi, aynı kampusun aynı programlarına  her iki kampustaki ders ortalamalarını dikkate alarak, aynı program içinde birden çok düzey dersliklerini yönetmelikler ya da kurul kararları ile oluşturabilir. ( Programa geçiş için belirlenen derslerdeki ağırlıklı ortalamaları farklı öğrencileri  kayıt  ederek, farklı  düzey  derslikleri  oluşturabilir. İnşaat Mühendisliği Kampusu 1-A, 1-B, 1-C derslikleri gibi.) Yani hem A hem de B Eğitim Kompleksinin aynı programı veren kampuslarının kayıt koşulları, bir  Eğitim Kampusu programında uygulanabilir. Aynı program, birden  fazla farklı düzeyde öğrenci için kontenjanlar oluşturulabilir. Yönetmelik hükümleri gereği Yükseköğretim Yönlendirme Komisyonu kararları doğrultusunda istenen koşulları tutturan öğrencilerin her türlü geçişleri aynı usulle dönem ya da yıl sonundaki ders notları ve genel sınav sonuçları dikkate alınarak,  seviye-düzeyler arası yatay geçişleri de düzenleyebilir. ( Yüksek öğretim Kurumları Yatay Geçiş Yönetmeliği doğrultusunda.)  

      Yükseköğretim programlarının, ağırlıklı bulunduğu ilin koşullarına uygun ve belirli oranda Türkiye genelinde geçerli programlardan oluşturulması esastır. Bu şekilde bulunduğu ilden ağırlıklı başlanarak, ülkenin her seviyede insan gücü ihtiyaç ve taleplerini karşılayacak biçimde düzenlemeler  yapmak ve bu alanlarda bilimsel çalışmalar yapmak zorundadır. ( Ön lisans, lisans, yüksek lisans ve doktora derecelerinde .) Alan dersleri mümkün olduğunca teorik bilgi aktarmaktan çok çağdaş yöntem ve araç gereçlerle teoriyi uygulama ağırlıklı çalışmalarla pekiştirilmesi sağlanmalıdır. Alan dersleri düzey derslikleri şeklinde oluşturulmalıdır. Belirlenen düzeyde başarı sağlayamayan öğrenciler için ek yetiştirme kursları düzenlenerek yetişmeleri sağlanmalı, buna rağmen başarısız olanlar ilgili dersleri alttan almalılardır.Seçmeli derslerde başarısızlık kredisini almama dışında öğrencinin mezuniyeti için engel değildir. Yetiştirme sınavı sonucunda da öğrencinin başarılı olmaması halinde ders öğretmeni-öğretim görevlisi değiştirilir. Buna rağmen başarılı olamayan öğrenci ilgili dersi almakla zorunlu olmadığı eşdeğer bir programa yönlendirilerek yükseköğrenimini tamamlaması sağlanır.
      İyi ve kaliteli bir eğitim-öğretim ortamının oluşturulması için programlara uygun uygulama alan ve mekanlarının yerel yönetimlerin işbirliği ile çağa uygun her türlü araç-gereç donanımı düzenlenmiş olması gerekmektedir. Kısacası yükseköğretim kurumları sürekli bilimsel araştırmalar yapan, bilimin beşiği, bilimin merkezi, bilgi teknolojilerinin transferi işlevini gerçekleştirmelidir.
      Yükseköğretim programları ile ilgili uygulama-staj alanları oluşturulmalı ve programla ilişkili olarak en az ikinci sınıfın, ikinci döneminden itibaren uygulama ve belirlenen dönemde de staj eğitimleri başlatılmalıdır. Eğitim Kompleksinin ilgili alanlarının uygulama ve staj eğitimine uygun olmaması halinde ildeki kurumlarla sözleşme yapılmalıdır.

     
 Bu gün ülkemizin çoğu illerinde Üniversiteler bulunmakta, bazı illerimizde ve çoğu ilçelerimizde bu üniversitelere bağlı yükseköğretim okulları ( MYO)  ön lisans düzeyinde de olsa eğitim vermektedirler. Bu okullar ya da merkezi liseler bünyesinde Eğitim Kompleksi yapılanmaları oluşturulabilir. Nüfusun az olduğu illerin veya ilçelerin  Eğitim Komplekslerinin öğretmen ve öğretim görevlileri yakın olan Eğitim Komplekslerinde ücretli görev alarak derslerin boş geçmemesini sağlayabilirler. Ayrıca bir meslek mensubu olarak çalışıp üretime katkıda bulunan ortaöğretim düzeyinde eğitim-öğretim almış vatandaşlarımız, Eğitim Komplekslerinin yaygın eğitim programlarına ya da örgün eğitim programlarına gece veya mesai saatlerinin dışında devam ederek ( Bu amaçla Sivil Toplum Örgütlerinin ilgili birliklerinin Taşra-İl Üst Kurul toplantılarındaki öneriler doğrultusunda, üyelerin veya çalışanlarının farklı mesai saatleri dikkate alınarak  bu gruplar içinde düzey derslikleri ile ilgili programlara devam etmelerini sağlayıcı düzenlemeler yapılabilir.) ya da aldıkları derslerin kendilerine uygun olan gün ve saatlerde yalnız sınavlarına girerek, üst öğrenimlerini 5 Yıllık Kalkınma Planları hedefleri doğrultusunda tamamlayabilmelerini sağlayıcı her türlü düzenlemeler İlgili Yüksek öğretim Kampuslarınca yapılır. Bu gibi düzenlemelerle, ülkemizdeki yüksek okulların mevcut öğrenci kapasitelerinin arttırılması yolu ile yüksek öğretimden yararlanan vatandaşlarımızın sayıları arttırılabilir. Bu gibi önlemlerle Mesleki ve Mesleki Teknik, İşe ve Hayata Hazırlayıcı lise programlarındaki öğrencilerin sayısı arttırıldığında Mesleki Teknik Eğitim ve İşe Hazırlayıcı Programlardaki örgün Yükseköğretimden yararlanan öğrenci sayıları düşecektir. Bu düşüşle ilişkili olarak örgün eğitim yolu ile yükseköğretimini devam ettirecek, Çok Programlı liselere devam eden öğrenci kontenjanı  % 25 ve 20 civarlarına düşecektir. Böylece  Çok Programlı-Genel Liselerin öğrenci sayısı mevcut yükseköğretim kontenjanları için sınavsız geçişi sağlayacak oranlara gelecektir. Her yıl 5 Yıllık Ülke ve İl Kalkınma Planları doğrultusunda İlköğretim sonunda, örgün eğitim yolu ile  yükseköğretime devam edecek illerdeki öğrenci sayıları dikkate alınarak belirlenen not ortalamaları uygun olan öğrenciler Çok programlı Ortaöğretim Programlarına yönlendirilecek, bu ortalamanın altında kalan öğrenciler yetenekleri uygun olanlar mesleki ve Mesleki Teknik Eğitim Ortaöğretim Programlarına ya da yeteneğinin belirlenen normlara uygun olmaması halinde İşe ve Hayata Hazırlayıcı Programlara yönelme hakkını elde edeceklerdir.   

    Her yörede- ilde, planlamalar doğrultusunda İlköğretim Yönlendirme Komisyonu kararları gereği her alana geçiş için belirlenen normlar- kriterlere uygun öğrencilerin hangi lise programlarına kayıt yaptırıp, yaptıramayacağı gibi hususları tüm alternatifler değerlen dirilerek, açık kontenjan oluşacak biçimde belirlenir. Her lise programı için ön kayıt sonu belirlenen listeler onaylanarak asılır. Koşulları uygun olan öğrencilerin programlara kesin kayıt yapmasından  sonra açık bulunan kontenjanlara yeni ön  kayıtlarla öğrenci alınır. Bu ön kayıtlar sonrası açık bulunan kontenjan sayıları kadar öğrencinin ortalamaları en yüksek olandan başlanarak sıralanan sayıda öğrenci ek yerleştirme ile bu programlara kesin kayıt hakkı kazanır. Tüm illerdeki her türlü geçiş yukarıda açıklamalar doğrultusunda eşitlik ilkesi ve belirlenen normlar-ölçütler dikkate alınarak düzenlenen geçiş  yönetmeliği doğrultusunda düzenlenir. Yine kontenjan açığı oluşması durumunda ya normlar düşürülmeli ya da açıkta kalan diğer eğitim kompleksi öğrencilerine de kayıt hakkı tanınması gibi düzenlemelere gidilmelidir.             

         Kısacası, Ortaöğretim Programlarından bu programlarla ilişkili örgün yükseköğretime geçişler her Eğitim Kampusunun belirlenen normları doğrultusunda gerçekleştirilir. Yaygın eğitime ise geçişler alanı ile ilişkili üst  programa koşulsuz geçişleri düzenlenmiş olmalıdır. Öğrenci sayılarını arttırıcı bu programları teşvik edici her türlü kolaylık ve düzenleme mutlaka yapılmalıdır. Sınavsız geçişin olmazsa olmaz çözüm yollarından biri Mesleki-Teknik ve İşe-Hayata Hazırlayıcı programlardaki öğrenci sayılarının   % 70 civarına çıkarılmasıdır.

      Güney Doğu Anadolu Bölgesinde yaşamam nedeniyle yakın çevremdeki illerin koşulları gereği geçişlerle ilgili örnekler vermek istiyorum. Şanlıurfa ilimiz tarım ve hayvancılık ağırlıklı gelir kaynakları olan bir ilimizdir. Tarım sektöründe, Tahıl ve Pamuk kadar, Zeytincilik ve Fıstıkçılık önemli bir yer işgal etmektedir. Bu sektörlerle ilgili birlikler- odalar- sendikalar en az lise düzeyinde tahsil yapmış alandan kişileri üye olarak kabul etmelidir. İşe- Hayata Hazırlayıcı Lise Kampusunun  Fıstıkçılık ve Zeytincilik program-alanlarını bitiren teknisyenleri, Meslek Yüksekokulu Kampusunun, Zeytincilik ve endüstrisi, Fıstıkçılık ve Endüstrisi bitiren ön lisans mezunları teknikerleri, Zeytincilik-Fıstıkçılık Mühendisliğini Lisans düzeyinde bitiren mühendisleri ve Zeytincilik-Fıstıkçılık İhtisas Akademisini yüksek lisans yada doktora seviyesinde bitiren Yüksek Mühendisler ve Dr.-Uzman Mühendisler  bu birlik-oda-sendikalara üye olurlar ve demokratik seçimlerle yönetimlerini oluştururlar. Bu Birlikler gerek üyesi bulunduğu birliklere bağlı gerekse özel sektörün bu alanla ilgili birimlerine bu birlikler yetkisi ve İş –Kurumu aracılığı ile müracaatlarını yaparlar. Bu adaylar mezuniyet durumları ve notları dikkate alınarak istihdam edilirler. İstihdam edilmeyen mezunlar birliklere-odalara-sendikalara bağlı çalışırlar. Şanlıurfa ilindeki tüm zeytin ve fıstık ekili ve ekilecek yeni arazilerin yıllık belirli bir dekar başına, devlet ve yerel yönetimlerce belirlenen bir bedel karşılığında, bu alanda istenen her türlü hizmet bu odalar aracılığı ile sunulur. Bu hizmetler çağdaş araç-gereç ve yöntemlerle yapıldığı üretimi artırarak, mülk-arazi sahiplerine çeşitli kolaylıklar sağladığı ve daha az masraflı olacağı için hem üretici bu araziden ilgilenmeden farklı işlerle de ilgilenerek gelir düzeyini arttırabilecektir. Özel Mülk sahipleri, arazilerini kendine ek gelir getiren bir yer gibi düşünerek tüm hizmetlerden sözleşme ile yararlanabilecekleri gibi  isterlerse bu hizmetlerden yararlanmayabilir. ( Arazisi bulunan şahsın ayrıca tarım araçları, ilaç, gübre, aşı, iş gücü vb. kanallardan ilgili birliklerden istediği hizmeti sunmasını talep edebilecektir. İsterse bu hizmetlerden yararlanmamakta serbest olacaktır.) Bu birlikler alanları ile ilgili sektörlerdeki hizmetlerden ve istihdamdan sorumlu olmaları nedeni ile  iş olanaklarına kavuşacakları için  bu okullara talep artacaktır.  Bu yapılanmalarla, her sektörde kaliteli ve verimli üretim yapılması ülke gelişimine ve kalkınmasına katkı sağlanacaktır. Ayrıca her meslek sahibi birey, bir birlik, oda-dernek yapılmasında yer almak zorunluluğunu duyacağı için gelirleri oranında vergilendirilmeleri sağlanıp, Türkiye üzerinde yaşayan herkesten vergi alınması gerçekleşecektir.

        Antalya ilimizin, Turizm ve Denizcilik sektörlerinde gelişmiş olması nedeni ile bu ilimizin Otelcilik mesleğini örnek seçtim.  Antalya-Atatürk Eğitim Kompleksinin Mesleki Ortaöğretim Kampusunun Otelcilik Hizmetleri, Yükseköğretim Kampusunun Otelcilik İşletmeleri, Yükseköğretim Akademisinin Otelcilik Yöneticiliği ana bilim dalı ve bu akademide mastır ve doktora düzeyinde belirlenen kontenjanlarda  her düzeyde eğitim alan  öğrencilerimiz, mezun olduktan sonra; daha önce oluşturulmuş olan Otelcilik İşletmeciliği Odasına üye olurlar. Aynı şekilde isteyen üye devlet ya da özel sektörlerin ilgili birimlerinde, İş-Kur aracılığı ile istihdam edilirler. Diğer mezunlar oda-birlik kanalı ile bu sektördeki istenen hizmetleri sözleşme usulü ilgili  özel ve tüzel kurum ve işletmelerine belirlenen bedellerle götürürler. Kendileri işletme açabilirler.       

5-Ailelerin Eğitimi

           Toplumumuzun kültür seviyesini geliştirmek, çağdaş değişikliklere ve gelişmelere sağlıklı uyumların sağlamak, çocuklarımızın sağlıklı yetişmesi amacı ile kitle iletişim araçları ve eğitici programlarla eğitilmeleri ile yetinmemeli,kendine, ailesine, çevresine ve topluma katkı ve yarar sağlayacak, boş zamanlarını verimli şekilde değerlendirecek, belirli saatlerde tekrarlanacak şekilde düzenlenerek, kitlelere ulaşılmasının sağlandığı Aile Eğitim Programları hazırlanıp,uygulanmalıdır.

     Ayrıca Eğitimin aile ortamında başladığı unutulmamalıdır. Bu amaçla, doğum öncesi,anne karnında,doğum anı,doğum sonrasından,okul çağına kadar  ayrı,ayrı düzenlenen programlarla  ailelerin bu koşullarda nasıl davranmaları gerektiği, yaşa uygun sağlıklı ve olumlu davranış örüntüleri ve sosyal becerilerin kazandırılması, okul çağında verilen eğitimle aile eğitiminin çelişmeyip,pekiştirilmesi vb. amaçlara yönelik programlar, eğitici,geliştirici ve öğretici programlarla aile bütçesine ev ortamında katkı sağlayan eğitim programları düzenlenmelidir.

     Toplumda cehaletin, bilgisizliğin ve olumsuz koşulların gereği suç işleyen,suçlu duruma düşen, ceza evine giren ya da istemediği bir mesleği yapmaya zorlanan kişilerinde bu kapsama alınarak meslek kazandırıcı programlarla yaşamını sağlayacak düzeyde bir meslek sahibi olması yolu ile toplumda üretken,verimli ve saygı duyulan bir bireye dönüşmesini sağlayıcı tüm düzenlemeler yapılmalıdır.Bu insanların bizim toplumumuzun bir parçası olduğu unutulmadan onlara sahip çıkılarak, iş bulmalarında kolaylık sağlanarak toplum içinde gerekli önem verilmelidir. 

6-Yaygın Eğitim (Her zaman her yerde eğitim)     

        Çeşitli nedenlerle yaşantısının belirli dönemlerinde hedefleri, özlemleri ve idealleri doğrultusunda eğitim-öğretim alamamış, eğitimini yarıda bırakmış ya da kendini geliştirme olanağı verilmemiş bu nedenle daha üst eğitim koşullarından yararlanamamış bireylerin koşulları uygun olan üst eğitim programlarını tamamlamaları için gerekli olanaklar yaygın eğitim yolu ile verilmelidir.

       Bu amaçla bireyin evinde, Televizyon, bilgisayar ve Internet ağından yararlanarak eğitim almasını ya da Eğitim Kompleksine kayıt yaptırarak ilgili programdaki derslerin sınavlarına girerek yarıda kaldığı eğitimi tamamlamasına, üst eğitimini alarak kendisini geliştirebileceği kadar geliştirmesine her zaman, her yerde ve her koşulda olanak sağlanmalıdır.    

Özel Eğitim Kurumlarımız:

             Yukarı da ülkemizin acı bir gerçeği sonucu, bilhassa Ortaöğretim kurumlarında çok fazla türde ve farklı şekillerde yapılandırılmış okullarımız kadar sorun yaratan ve zaman, zaman kavram karmaşasına neden olan eğitim kurumları Özel Eğitim kurumları / okullarıdır. Özel Eğitim kurumları denilince, en az iki tür okullar akla gelmektedir. Biri özel girişimciler, vakıflar, azınlıklar, dernekler veya farklı kurumlarca devletten herhangi bir yardım almadan ilgili tüzel kişiler tarafından açılan eğitim kurumları, diğer taraftan gerek özel sektörün gerekse devletin açtığı özel eğitim gerektirecek düzeyde her hangi bir engeli bulunan ve korunmaya muhtaç çocuklarımızın eğitim-öğretim gördüğü eğitim kurumları akla gelmektedir. Bu nedenle zaman, zaman bu kurumlar birbirine karıştırılmaktadır. Bu farklı, farklı yapılandırmalar zaman, zaman neden bu şekilde farklı yapılanmalara gidiliyor? Sorusunu sormamıza neden oluşturmaktadır. Oysa Atatürk 1924 yılında eğitim kurumlarını bir çatı altında toplarken ve yönetim - denetim yetkisini adını da Milli koyduğu bir bakanlığa devrederken; Osmanlı İmparatorluğu döneminde farklı, farklı yapılandırılan okullar arasında birlik ve eşitlik sağlamayı planlamıştı. Cumhuriyetle yapılandırılacak bu okullar arasında ileride farklı uygulamalar yapılmasını önlemek ve eğitimin ulusumuz için ne kadar  önemli olduğu bilinci ile hareket ederek, eğitimi devlet politikalarına dönüştürmek için de aynı bakanlığın yönetim ve denetimine bırakmıştı. ( Talim Terbiye Kurulu süreç içinde kendisine verilen önem doğrultusunda görev yapmaktan uzaklaşarak, çıkar hesapları ile siyasilerin egemen olduğu bir kuruma dönüşmüştür.)

       Bu düzenleme ile her gelen siyasi iktidar dilediği gibi at oynatsın diye düzenlememişti!...

            Bu gün bu eserimde önerdiğim, Eğitim kompleksleri gücünü, Mustafa Kemal Atatürk’ün  bu birlikçi felsefe ve eşitlikçi anlayıştan hareket ederek almıştır. Tüm eğitim-öğretim kurumları hangi türde olursa olsun kimlerce açılırsa açılsın Eğitim Kompleksi yapısı içinde herhangi bir ayrımlaşmaya gitmeden, Türkiye Cumhuriyeti Anayasasına uygun düzenlenen,  yasa ve yönetmeliklere uygun demokratik, eşitlikçi, Atatürkçü, laik, öğrenci merkezli ve çağdaş bir yapılanmanın oluşturulması hedeflenmiştir.              

           Eğitim kompleksleri bünyesinde, özel eğitime muhtaç olacak biçimde engeli bulunan öğrencilerimiz de eğitimde eşitlik ilkesinin gereği akranları ile ayrıma gidilmeden aynı eğitim öğretim ortamlarını, aynı koşullarda yararlanabildikleri, hatta onların engel durumlarına uygun koşulların oluşturulduğu  her kademe ve düzeyde eğitim-öğretim yapılacak ortamlarda eğitim-öğretim görme olanağına kavuşturulmuşlardır.

          Eğitim Kompleksleri yapılanması gereği ön eğitimden ve okul öncesinden, yüksek öğretimine kadar, gerektiğinde alt özel ya da üst özel derslikler, düzey derslikleri olanaklarından eşit koşullarda yararlanarak, akranlarından soyutlanmadan, dışlanmadan sürekli onlarla birlikte yaşadığı bir dünyaya uyum sağlayıcı eğitimi almalarına olanak sağlanmıştır.

          Bu nedenle özel eğitime muhtaç çocuklarımız ve diğer tüm çocuklarımız için temelde hiçbir ayrımcılık getirilmediği gibi her öğrencinin potansiyelleri ve gizil güçleri oranında zorlamadan gelişebilecekleri kadar gelişebilmesini sağlayıcı düzenlemeler yapılmıştır. Bu kurumlarda demokratik, katılımcı bir anlayışla her çağda değişim ve gelişmelere uygun düzenlemeler yapılmasını sürekli açık tutarak çağdaş bir yapılanma oluşturulmuştur. Bu yapı ile Özel Eğitim Kurumu kavramı ile Devletin ya da Yerel Yönetimlerin katkıları dışında tüm olanakların kurucular tarafından sağlanarak açılan özel, çağdaş, demokratik, Atatürkçü, laik ve özerk okullar akla gelmektedir.

           Ülkemizde uzun sürelerden beri eğitim sistemlerinin, siyasilerin arpalık ve yaz boz tahtalarına dönüştürmeleri sonucu, eğitimde kalite ve verimlilik düşmüştür. Devlet okullarındaki bu duruma alternatif  olarak  daha özerk, daha iyi bir eğitim vermek amacına yönelik özel girişimciler ve vakıflarca özel okulların oluşturulduğunu gözlemekteyiz. Eğitime gönül vermiş ve ülkesini düşünen Atatürkçü vakıf okulları dışında kalan bu özel okullar bu boşluktan yararlanarak kaliteli eğitim vererek gelir sağlanan ya da farklı amaçlara hizmet eden bir işletme gibi düşünerek özel okullar açmaya başlamışlardır. Ancak şu gerçeği hiç unutmamamız gerekir. Eğitim kurumları gelir getiren birer işletme olmadığı gibi  ülkemiz üzerindeki bazı kötü emellerini gerçekleştirmek amacına yönelik açılan eğitim-öğretim kurumları hiç olmamalıdır ve olamazlar. Bu kurumlar  hangi amaçla açılırsa açılsınlar eğitim-öğretim kurumlarıdırlar. Bu amaçla eğitime katkı sağlayarak, ülkemizdeki eğitimli birey sayısını, hem de iyi ve kaliteli  üst eğitim almış kişilerin sayını arttırmak, devlettin eğitim-öğretimle ilgili yükünü hafifletmek misyonlarını  gerçekleştiren  her  özel  eğitim  kurumu  devletimizce desteklenmelidir.

         Bu amaçla Çağdaş, Bireysel  Yönlendirici Eğitim Dizgeci uygulamaya konulduğunda, Eğitim Kompleksleri yapısı içinde her kademe ve düzeydeki okullarımız yapılandırılacağı için tüm özel okullarda bu gün bazı özel vakıf okulları gibi çağdaş ve demokratik bir yapıya kavuşarak; Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün eğitimde birlik ve beraberlik hedefi gerçekleştirilmiş olacaktır.

         Bu durumda Eğitim Kompleksleri modern ve çok geniş bir yapılanma olması nedeni ile devletçe ve yerel yönetimlerce bazı kolaylıklar ve maddi yardımlar sağlanması özel okulların yaygınlaşmasını sağlayacaktır. Başlangıçta Yerel Yönetimlerce tüm alt yapı ve fiziksel donanımları oluşturulan Devlet Eğitim Kompleksleri eğitim-öğretime başladıktan sonra özel eğitim kompleksleri gibi ayrım yapılmadan kendi finansmanını kendi sağlayacaktır. Bu durumda gerek özel eğitim kompleksleri gerekse devlet eğitim kompleksleri gayri milli hasıladan ayrılan belirli oranlarda devletin mali yardım ve katkısı ile ayakta duracaklardır.

          Devletin bu görevi dışında yerel yönetimlerce çeşitli hizmetlerden bazı muafiyetler ve özel indirimler ve kolaylıklar getirilerek ya da yerel yönetimlerin belirli gelir kaynaklarından belirlenen  oranlarda halktan düşük vergilendirme yolu ile oluşturulan eğitim fonundan belirlenen oranlarda kaynak aktarımına da  gidilebilir. Bazı Özel Girişimcilerin ve vakıfların belirli kademede bir kampusu Devletin Eğitim Kompleksi bünyesindeki diğer kampuslar gibi bağlı fakat özerk faaliyet gösterecek şekilde yapılandırmasına izin verilebilir.Bu kampuslar kendi oluşturduğu kurul ve komisyon kararları ile belirli seviyede Yabancı Dil dersinde zorunlu eğitim getirebilir.

             Devletçe yerel yönetim yasasında illeri ile ilgili kaynakların toplanması belirli oranların ilgili bakanlıklara gönderilmesi gibi yerel yönetimlerin gelirlerini arttırıcı düzenlemelerin yapılması durumunda MEB.’ nın gayri milli hasıladan eğitime ayrılan payı süreç içinde azaltılmış olacak ya da yerel yönetimlerce belirli bir oranı Milli Eğitim  Bakanlığı  Merkezi Yönetimine aktarılması yolu ile devletin eğitime ayırdığı kaynaklar farklı yatırımlara yönlendirilebilir.

            Bu gün özel eğitim kurumları bilhassa vakıf okulları kendi olanakları ile eğitimi finanse etmeleri ve kuruluş amaçları gereği fakir ve çalışkan öğrencilere bursluluk, yatılılık vb. olanakları sunmaları hatta bugün Gaziantep ilindeki Kolej Vakfı Özel Okulları bununla da kalmayarak bu öğrencilere kendi bünyesinde yükseköğretim kurumu olmadığı için üniversite bursu vermektedir.Bu nedenle ülkemiz eğitimine gönül vermiş bu insanları kutlamakla kalmamak, yatılı burslu daha fazla fakir ve başarılı öğrencimizin bu olanaklarını arttırıcı devletçe gerekli kolaylıklar ve destekler sağlanması devletimizin eğitimle ilgili sorumluluklarından olmalıdır. ( Elektrik,su, telefon,ders araç-gereçleri, okula arsa tahsisi vb. çeşitli kaynaklarda ucuz ve indirimli destek yardımlar mutlaka yapılmalıdır.)

III.  KOMİSYONLAR:

               Eğitim Komplekslerine bağlı  Kampuslar / Kurumlarda, eğitim-öğretimin sağlıklı, verimli ve kaliteli yürütülmesi, görevlerin ekip anlayışı ile paylaşımı ve eşgüdüm içinde verimli yürütülmesi amacı ile aynı görevleri yapan personelin bir araya gelerek çeşitli komisyonlar oluşturmaları esastır. Kurulacak komisyonların sayıları Yönetim Kurulu kararı ile arttırılabilir. ( Bu amaçla her kampus bünyesinde kurulacak zorunlu komisyonlar ve isteğe bağlı komisyonlar, katılması gereken personel ve diğer hususlar yönetmelikle belirlenir.). Her kampus –okul bünyesinde ayrı, ayrı oluşturulan bu komisyonların başkanları aynı işlevi yürütmek amacı ile kurulan bu kurulların toplantılarına katılmak, komisyonda alınan kararları rapora dönüştürüp, kurula ve bağlı olduğu yöneticiye sunmak zorundadır. Eğitim kompleksi çatısı altındaki tüm eğitim kurumlarında görevli tüm personel görev ve sorumlulukları ile ilişkili  en az bir komisyonda görev almakla yükümlüdürler. Her komisyon personeli,  görev ve sorumlulukların belirli oranlarda paylaşıldığı, işbirliği, eşgüdüm ve karşılıklı güven içinde çalışmaların yapıldığı, katılımcı, paylaşımcı bir anlayışla belirli görevlerin üstlenildiği, demokratik bir yapı ve oy çokluğu ile kararların birlikte alındığı, ekip çalışması anlayışı ve ruhuyla alınan kararların ve paylaşıldığı, görev ve sorumlulukların bilincini taşıyarak, faaliyetlerin koordinasyon güven ve özgüven içinde yürütmek, yönetmelikler gereği belirlenen usul ve esaslar doğrultusunda  görev ve sorumluluklarını yapmak, yetkilerini kullanmak, çalışmaları yürütmekle yükümlüdürler. Çalışmalarının verimli ve kaliteli olması için hazırlanan raporlar doğrultusunda yönetimce gerekli yetki verilerek, her türlü katkı, kolaylık hizmetlerine sunulur.
     Her  eğitim kampusu/ kurumu  yönetimi, amaç ve işlevleri gereği, aşağıda adı geçen komisyonları oluşturmak, faaliyetlerin , görev ve sorumluluklarının gereklerini koordinasyon  ve  işbirliği içinde yürütmek ve tüm olanaklarını seferber etmekle sorumludurlar.
     Bu komisyonlar bölüm başkanlarını ve komisyonlarda görev alacak yönetim kurulu üyelerini  eğitim-öğretim başlamadan demokratik usul ve esaslarla, kendi aralarından seçimle belirlemek, yapılacak ilk toplantıda görevleri ve faaliyet alanları ile ilişkili kararları oy çokluğu ile almak, çalışma programlarını yönetmelikler gereği bu doğrultuda hazırlamak ve Kampus Yönetim Kurulunun onayı ile uygulamaya koymak, programın sağlıklı ve verimli yürütülmesi için tüm tedbirleri almak, ortaya çıkan sorunlara toplantılarda çözümler üretmek amacı ile en az yılda iki defa toplanırlar. İkinci toplantının ne zaman yapılacağına komisyon karar verir. Bu toplantılar  Sömestri –Dönem de iki defa olmak üzere yılda en fazla dört defa yapılabilir.  Bu komisyona Kampus/ kurum yöneticisi ya da Yönetim Kurulunun, uygun görüp seçimle belirleyeceği yönetim kurulu üyesi başkanlık eder. Her komisyona Okul Öğrenci Kurulu tarafından belirlenen bir öğrenci, aile birliği başkan ya da temsilcisi komisyon üyesi olarak katılır. Komisyonlara seçilen üye ya da üyelerin dönem süresince nitelikli olmaması, gerekli performansı göstermemesi, üyelerin hoşnut olmaması gibi nedenlerle üye sayısının 1/3 nün yazılı önergesi sonucu yapılan oylamada oy çokluğu ile ilgili üye düşürülür. Hakkında yasal işlem yapılır. Ara Seçimler, yalnız bu üye ya da üyeler için yenilenir. Komisyonlar toplantılarla ilgili kararları,uygulamalar,aksaklıklar, öneri ve çözüm yolları vb. rapora bağlar ve yönetime sunar. Yönetimce ilgili kurum ve birimlere bilgilendirilmek üzere gönderilir.   

         Komisyonların Oluşumu:

         Yukarıda belirtilen ya da kampus-okul yönetimince ihtiyaç duyularak oluşturulan komisyonların, mezun oldukları alan,unvan ve yaptıkları görevlerle ilişkili olan personelden oluşumu esastır. Ancak her komisyonda katılımcı anlayışın ve işbirliğinin ve eşgüdümün sağlanması amacı ile bu üyeler dışında görev alması gerekli olan komisyonların üyeleri; yönetmelik hükümleri,  komisyonların ve Yönetim  Kurulunun  aldığı  kararlarla  belirlenir. ( Her komisyona, Yönetim , Denetim-Teftiş, Rehberlik -Psikolojik Danışma, Araştırma-Geliştirme vb. komisyonlarının kendi aralarından seçimle belirlediği her komisyon için en az  bir üye  ilgili komisyonların üyesidir. ) Ayrıca, Kampus-Okul Öğrenci ve Aile Birliğinden birer üye  bu komisyonlara gözlemci olarak katılır. Komisyonların oluşumu, genel amaçları ve ilgili işlevleri yönetmelik hükümleri, yönetim kurulu ve diğer kurullarca kendilerine verilen yetki ve görevlerini yapmakla yükümlüdürler.
   Her birimde görevli personelin, yaptıkları görevlerle ilgili işlevleri yerine getirecek komisyonların oluşturulması ve bu komisyonlarda görev alınması zorunludur. Yükseköğretim Programlarının Ön Lisans mezunu alanla ilgili Teknikerler, memur statüsünde görev yapar ve Personel Komisyonunu oluştururlar. En az Ortaöğretim Programlarından mezun ve alanla ilgili hizmetliler, makine, elektrik, bilgisayar bahçecilik, sivil güvenlik, hemşirelik,lokantacılık, otelcilik vb. bölüm mezunu teknisyenler ya da diğer personel kadrolarında çalışanlar,  Diğer Personel Komisyonunun üyeleridirler. Her kampus-kurum bünyesinde aşağıda belirtilen komisyonların oluşturulması esastır. Ayrıca Kampus Yönetim Kurulu kararları ve Eğitim Kompleksi Üst Kurulunun onayı ile kampuslarca  ihtiyaç duyulan komisyonlar oluşturulabilir.    

    1- Yönetim Komisyonu
    2- Denetim Komisyonu
    3- Rehberlik ve Psikolojik Danışma Komisyonu
    4- Araştırma ve Geliştirme Komisyonu
    5- Ölçme Değerlendirme Komisyonu     
    6- Planlama  Komisyonu                                  
    7- Program    Komisyonu                                 
    8- Yönlendirme Komisyonu                              
    9- Ders Araç ve Gereçleri  Komisyonu
   10- Öğretim Yöntem  ve Teknikleri Komisyonu     
   11- Personel  Komisyonu
   12- Diğer Personel  Komisyonu
   13- Sosyal Etkinlikler ve Aktiviteler Komisyonu     
   14- Sınıf-Şube  Rehber Öğretmenleri  Komisyonu 
   15- Eğitici Kol Rehber Öğretmenleri  Komisyonu   
   16- Hizmet-içi Eğitim Komisyonu
   17- Döner Sermaye ve Eğitimin Finansmanı Komisyonu

  
18- Eğitim Sistemlerinin Değerlendirilmesi Komisyonu 

         1-Yönetim Komisyonu:

         Kampusun-Okulun her bölüm-birim ve komisyonu tarafından eğitim-öğretim başlamadan demokratik usullerle belirlenen ve komisyonca yetki verilen başkan, yönetim görevini yürüten yöneticiler ve en az bir öğrenci ve aile birliği başkanının  katılımı ile oluşur.. Başkanlığını kampus/ okul müdürü yürütür.
        Her komisyonun yönetim komisyonu üyesi olarak, seçilecek, aday olacak ve komisyonların kendi bünyesinde seçecekleri personelde; alanında deneyim ve nitelikli olanların aday olması öncelikle tercih edilir. Komisyonların gizli usul, oylama ve açık tasnifle yaptığı seçimler sonucunda, adayların eşit oy alınması halinde  deneyimli ve kıdemli adayın yönetim komisyonu  temsilcisi olarak, tercih edilmesi uygun olmalıdır.

          Kampus yönetim komisyonu diğer komisyonlar ve kurullarca alınan kararları inceler, önlemler alır ve uygulanması yönünde onay verir.Uygulanmasında sakınca gördüğü ya da tereddüt ettiği hususları üst kurula havale eder.Kampus-okul bünyesinde her türlü yönetim faaliyetlerini yürütür.

        2-Denetim Komisyonu :

        Her komisyonun alanı ile ilişkili ( Bu birimlerde görevli memurlar dışında, Memurlar ve hizmetliler Diğer Personel Komisyonun üyeleri olarak belirlenirler.) personelin, diğer değişle mezun olduğu branş ve yaptığı ve yürüttüğü görevin gereği ilgili denetim görevini yürüten personel, bu komisyonun asil üyeleridirler. Bu amaçla ağırlıklı olarak, yönetim-denetim-teftiş vb. bölümleri mezunları ve rehberlik, planlama, programlama, ölçme-değerlendirme, araç-gereç, araştırma-geliştirme vb.  birim-bölümlerin seçimle belirlenen  bir üyesi,  Okul öğrenci Kurulundan  ve Aile Birliğinden  birer temsilci bu komisyonun asil üyeleridirler. Başkanlığını aynı usullerle seçilen, ilgili komisyonun başkanı yürütür. Yılda en az 2 en fazla 4 defa toplanır. 
       Her türlü inceleme ve denetim faaliyetleri ile ilgili kararlar alır ve çözümler üretir. Yönetime ve ilgili kurullara rapor sunar.

   3-Rehberlik ve Psikolojik Danışma Komisyonu:

     Bu komisyon her Eğitim Kampusunun bünyesinde ayrı, ayrı oluşturulabilir. Bu komisyonda kampusta rehberlik ve psikolojik danışma faaliyetlerini yürüten personel, denetim, planlama, programlama, ölçme-değerlendirme, araç-gereç,araştırma geliştirme,öğretim ilke ve yöntemleri vb. birim-bölüm ve kurulların seçimle belirlenen temsilcilerinin katılımı ile oluşur. ( Tüm komisyonlar, adı geçen komisyon ile ilişkili kampusta görevleri yürüten eğitimci personelden oluşur. Diğer üyeler, kampus içinde  eğitim-öğretim-yönetim-rehberlik ve denetim vb. faaliyetleri yürüten birim ve merkezlerin başkan ya da temsilcileri,  bazı komisyonlara yönetim kurulu üyelerinin katılımı ile oluşan komisyonları ifade eder.)

     Dönemde iki yılda dört kez olmak üzere toplantı yapar. Faaliyet programında, toplantı kararları ile ilgili düzenlemeler yapar ve uygulanması için önlemler alır. Yıl sonunda faaliyet raporu hazırlayarak yönetime  ve ilgili kurullara sunar.  

      4- Araştırma ve Geliştirme Komisyonu.

      Araştırma ve Geliştirme birimi üyeleri ve her kademedeki kurul,komisyon bölüm-zümre başkanlarının ve temsilcilerinin katılımı ile oluşur. Bu kurul dönemde iki, yıl da dört toplantı düzenler, her komisyonun başkanlığını işlevi ile ilgili birimin-merkezin-bölümün başkanı yürütür.

        Komisyonda alınan kararlar doğrultusunda faaliyet programını düzenler. Yapılan faaliyetlerle ilgili hazırladığı raporu yönetime ve ilgili kurullara sunar.

      5-Ölçme Değerlendirme Komisyonu:

     Ölçme Değerlendirme birim ya da merkezi personeli, diğer kurul, komisyon, birim-bölüm başkan ve temsilcisinin katılımı ile oluşturulan komisyonu ifade eder. Başkanlığını ilgili birimin başkan ya da yöneticisi yürütür. Biri dönem başında diğeri Yeterlilik Sınavları öncesi olmak üzere dönemde iki yılda dört defa toplanır.Ölçme ve değerlendirme faaliyetlerinin objektif,geçerli ve güvenilir olarak düzenlenmesi ve yapılması için önlemler alır ve uygulama yönünde kararlar alır. Hazırladığı raporu yönetime ve ilgili kurullara sunar.  

       6-Planlama Komisyonu:

      Bu bölümde görevli personel, diğer kurul ve komisyon, birim-bölümlerin başkan ve  temsilcisinin katılımı ile oluşur. Kampus içindeki her türlü planlama faaliyetlerini yürütür ve kararlar alır.Dönemde iki defa olmak üzere yılda dört defa toplantı yapar. Bu toplantılarda alınan kararları, öneri, tavsiye ve çözümleri rapora dönüştürür.Yönetime ve ilgili kurullara sunar.

     7-Program Komisyonu:

     Kampus yöneticisi ve ilgili yardımcısı, Okul Rehber-Psikolojik Danışma,  Denetim Birimi Araştırma ve Geliştirme komisyonu  başkanları ve birer temcileri, Her sınıf seviyesinde bölüm-zümre başkanları ve birer temsilcileri, Okul Öğrenci ve Aile Birliği temsilcisinin katılımı ile oluşan komisyonu ifade eder. Bu komisyon en az yılda iki, dönemde bir olmak üzere Kampus yöneticisi veya yardımcısının başkanlığında toplanır. İlgili Kampustaki her türlü programlama çalışmaları, sorunlar ve çözüm yolları görüşülüp kararlar alınır. Kararlar rapor edilerek,  yönetim ve program kurullarına iletilir. Alınan onay doğrultusunda düzenlemeler ve çalışmalar yapılır.     

      8-Yönlendirme Komisyonu: 

       Rehberlik hizmetlerinin temel işlevlerinden biri öğrencinin kendini tanıması, ilgi, istidat, yetenek, kişilik ve değerlerini bilmesi bu bireysel ayrıcalıkları oranında eğitim olanaklarından yararlanarak, optimum gelişmesi, meslekleri, ilişkili programları, üst eğitim programlarını tanıyarak; gelecek yaşamında mutlu olup, iş doyumuna ulaşacağı kendine en uygun olan programlara yönlendirilmesidir. Yönlendirmede öğrencinin potansiyeline uygun seçeneklerin sunulması ve bu seçenekler arasından isteğine uygun bir programa yönelmesi esastır.       İlköğretimde yönlendirme üçüncü sınıfın ikinci döneminden başladığı için bu sınıfın Sınıf Öğretmeninin her öğrenciye belirlenen yetenekler için bir puan kullanma yetkisi bulunmaktadır. Kampus Yöneticisi, Sorumlu Yönetici Yardımcısı ve  4,5,6,7,8. Sınıf/ Sınıf Rehber Öğretmenleri,   her öğrenci için ayrı, ayrı iki puan, her sınıftan sorumlu okul Rehber- Psikolojik Danışmanı ya da danışmanları her sınıfta uyguladığı psikolojik ölçme araçlarının analiz ve değerlendirme sonuçlarına uygun bir veya iki puan takdir hakkını kullanma yetkisine sahiptir. Sekizinci Sınıf sonunda yapılan, Yönlendirme Komisyonu toplantısında her öğrencinin yıllara göre durumu ayrı, ayrı değerlendirilerek her üst öğretim programına geçiş için 0,1,2 şeklinde puanlar komisyon üyelerince teyit edilir.Öğrenci yeteneği ve başarı durumuna uygun olan üst programlar için her yıl sonunda ilgililerin takdir ettikleri puanları ayrı, ayrı değerlendirirler.Bu değerlendirmeler doğrultusunda gerek yeteneği ile ilgili gerekse başarı durumu ile ilgili programlara yönelmede öğrencinin ( 14-29 puan ) aldığı alanlara  yönlendirilebileceği kararlaştırılır.

     Her öğrencinin,  belirli bir yeteneğinin belirlenmesi ya da bir dersten başarılı olması durumunda, ilgililerce öğrenciye puan takdir edilmesi esastır. Her öğrencinin, bir dersten ya da yetenekten en alt düzeyde geçerli puan alması  durumunda bile değerlendiren tarafından en az bir puan en çok iki puan takdir edilmelidir. İlgililer her öğrenci için bu puanları her yıl ayrı, ayrı kullanırlar. Bu şekilde her yıl her öğrencinin durumları ayrı, ayrı puanlanarak, sekizinci sınıf sonunda başarı durumuna ve  ilgi, yeteneklerine uygun hangi üst kampusların programlarına yönlendirilebilecekleri verilen puanlarla “ Yönlendirme Komisyonu “ kararları ile belirlenir. Öğrencilere sekizinci sınıfa gelinceye kadar her yılın       ( 3,4,5,6,7,8. sınıf )  sonunda her öğrencinin gözlem, görüşme, etkinlik ve aktivite vb. durumları, Sınıf- Sınıf Rehber Öğretmenince ayrı, ayrı değerlendirilerek öğrenci dosyasına işlenir ve imzalanır. Fotokopisi ilgili öğretmence saklanır. Aynı şekilde ilgili sınıflardan sorumlu Okul Rehber –Psikolojik Danışmanının yıllık çalışma programı gereği uygulanan psikolojik ölçme araçları kullanılarak,  ( İlgi, yetenek, temel kabiliyet, kendini değerlendirme, kişilik, ölçülen yetenek, akademik yetenek, vb. ) sonuçları için puan takdir edilir. Her yıl sonunda öğrenci ile ilgili ilgi, yetenek ve kişilik özelliklerinden elde edilen bulgular ve analiz sonuçları değerlendirilerek, sonuçları belirten bir yazı yada öğrenci dosyasındaki ilgili bölüm doldurulup, imzalanır. Bu belgeler son olarak ilgili yönetici yardımcısınca onaylanıp, mühürlenir ve öğrenci bilgi işlem merkezine teslim edilir. Aynı usulle her yılın sonunda her öğrencinin Sınıf-Sınıf Rehber ve Sorumlu Okul Rehber-Psikolojik Danışmanı ve Yönetici Yardımcısı tarafından gerekli yönlendirme cetveli doldurulur. İlgili belgeler öğrenci İlköğretim Kampusunu bitirdikten üç yıl sonrasına kadar  muhafaza edilir. İlgili sonuçlar öğrenci Bilgi İşlem Merkezi kayıtlarına işlenir.

      Öğrencilerin üst programlara yönlendirilmesinde, her öğrenciye her sınıftaki  Sınıf-Sınıf Rehber Öğretmeni ve sorumlu Okul Rehber-Psikolojik Danışmanı olumlu olarak  en az bir puan verdiği düşünüldüğünde öğrenci sekizinci sınıf sonunda en az 12 puan toplamış olacaktır. Yönlendirmede en alt dilimin üstünde bir puanın objektif yönlendirme kurallarına uygun olacağı ve Kampus Yöneticisi  ve sorumlu Yönetici yardımcısının da her öğrenci için en az bir en çok iki puan uyuşmazlık durumunda puan kullanma yetkisi bulunduğu için birer puandan, iki puanı daha eklersek; asgari bir üst programa yönelme koşulu 14 puana çıkacaktır. Bu puan alt dilim olarak kabul edildiğinde bir öğrenci ilköğretim sonuna kadar maksimum 29 puan alabilecektir.     ( Öğrencinin her sınıftaki bireysel ayrıcalıkları ve notları dikkate alınarak, yeteneği ve ilgisinin ya da başarısının en alt düzeyde olduğu durumu en az bir puan olarak belirleneceği, üst düzeydeki yeteneği, ilgisi ve başarısı en fazla iki puan takdir edileceği için yeteneği bulmayan alanlarda puan takdir edilmeyerek, eksi yazılacaktır.)  Sekizinci sınıf sonunda, ilgi-yetenekleri ve başarı durumları ayrı,ayrı değerlendirildiğinde, öğrencinin başarı ve yetenek puanı değerlendirme sonucu ( 14-29 puan) arasında olacaktır. Başarı durumu notla ifade edildiği en düşük başarıya bir puan takdir edildiği için bir sorun yaşanmayacaktır. Başarı olduğu derslerin üst programlarına ilgili puanı tutturan öğrencilerin yönlendirilmesi kolay olacaktır. Ancak yetenekler, ilgiler dikkate alınarak yönlendirmede sorun çıkmasını önlemek için yöneticilerin her öğrenci için en az bir puan en çok iki puan verme koşulu getirilmiştir. Yöneticilerin takdir edeceği puan  yönlendirme komisyonunun çoğunluğunun verdiği puanlamaya uygun olması esastır. Bu hali ile yönlendirme öğrenci merkezli olarak düzenlenmiştir. Öğrencinin bu yolla haksız yönlendirilmesi engellenmiştir. ( Çünkü her öğrenci her sınıfta ilgi ve yetenekleri farklı sınıf öğretmenince değerlendirilmektedir.) Altı sınıfın iki veya üçünde öğretmen diğer öğretmenlerin belirlediği yeteneği belirlemese bile çoğunluk sağlanamayacaktır. Ayrıca her sınıftaki sınıf-sınıf rehber öğretmenleri objektif değerlendirme yapamasalar bile hiç puan vermediklerini düşünürsek yalnız okul rehber-psikolojik danışmanının ölçme araçları sonuçları doğrultusunda verdiği puan dikkate alındığında öğrenci her sınıf için bir- iki puandan asgari ( 6-12 puan) almış olacaktır. Öğrenci ile ilgili bir tereddüt durumunda, objektif verilere hiçbir öğretmen kayıtsız kalmayacaktır. Ölçme araçları sonuçlarına uygun karar vermesi sorumluluğunun gereğidir. Tersi durumda her öğretmenin her sınıfta öğrencinin yeteneğini belirlerken gelişigüzel ve olumlu not kullandığını düşünelim. Bu durumdaki  öğrenci (6-11 puan) alacaktır. Ölçme  araçlarından her yıl elde edilen  veriler, öğrencinin öğretmenlerin takdir ettiği yeteneklerin bulunmadığı yönünde ise ilgili yetenek için her yıl bir-iki puandan (6-12 puan) takdir edilmemesi yeteneğin belirlenmesinde ölçüt alınacaktır. Yani yönlendirmede etkin olan Rehberlik ve Psikolojik Danışma birimince, aynı yetenekle ilgili hiçbir puan takdir edilmemiş olması , üye çoğunluğunun bu yönde bir karar vermesini vermese bile en az puan olan bir puanı takdir etmesini gerektirmektedir. Hal böyle olunca öğrenci her yıl için bir puandan sınıf-sınıf rehber öğretmenlerince toplam altı puan takdir edilmiş olacaktır. Bazı yıllarda ölçme araçları sonuçlarındaki güvenirlik ve ölçme hataları da dikkate alındığında hiçbir koşulda yeteneği olmayan bir alandan yönlendirme için asgari puan olan 14 puan takdir edilmeyecektir. Tereddütlü durumlarda okul yöneticileri puanlarını, alandan uzman kişilerden oluşan Rehberlik-Psikolojik Danışma Merkezinin kararı yönünde görüş bildirmek sorumluluğunu taşıyacaklardır.

       Tüm objektif yönlendirme koşulları dikkate alınarak üst programlara yapılan yönlendirmeye rağmen, birey yaşantısının her hangi bir döneminde koşullar gereği kendine yeterince tanıyamamış ya da geliştirememiş olabilir. Daha sonraki dönemlerde kendini geliştirdiğinde istekli olduğu bir programa koşulları uygun olduğunda yıl sonunda geçişi yani yönlendirilmesi düzenlenmelidir. Ölçme Değerlendirme ve Araştırma Geliştirme bölümünde  her türlü yatay ve dikey geçişler konusunda ayrıntılı bilgi verilmiştir.

       Yönlendirme sonrası herhangi bir öğrenci ile ilgili tereddüt oluştuğu ya da öğrencinin itirazda bulunması veya dava açması halinde, Çok Programlı Liseler yönlendirmede alan-bölüm derslerinin Standart Başarı Testi sonuçları, Yetenek, Kabiliyet, İlgi, Değer, Kişilik vb. özelliklerinin belirlenmesinde Rehberlik ve Psikolojik Danışma Merkezi ya da  Kampustaki Biriminin Ölçme  Araçları sonuçlarından yararlanılır. ( Dava açması halinde ilgili birimlerden görevlendirilen komisyonca  daha önceki yıllarda öğrenciye uygulanan ölçme araçları incelenerek yeniden değerlendirilip, analiz sonuçları karşılaştırılarak karar bağlanır. Ölçme araçlarının objektif değerlendirilmesi esas olduğu ve bilimsel normlar doğrultusunda değerlendirilip, analizi yapıldığı için farklı uzmanlarca değerlendirilmiş olsa bile aynı sonuçlar elde edilecektir.)

        9- Ders Araç ve gereçleri Komisyonu  

         Her kampus bünyesinde ayrı, ayrı oluşturulur. Kampus genel müdürlüğünce görevlendirilen kişinin başkanlığında, her bilim dalı-zümre ve komisyon,birim ve merkezlerin başkanlarının katılımı ile oluşturulan komisyonu ifade eder. Her dönem de olmak üzere yılda en az iki defa toplanır. İlk toplantıda Öğretim Materyalleri ve Ders Araç-Gereçleri konusunda ayrıntılı açıklanan, araç-gereçlerin ilgili mekanlar ve birimlerde bulunup, bulunmadığı tespit edilerek gerekli önlemler önerilir, istekler belirlenir ve araç-gereçlerin geliştirilmesi, etkin ve verimli kullanılması, tüm branş ve bilim dallarının yararlanması vb. bu konularda karalar alınır. Alınan kararlar yönetime iletilerek önlemler alınması istenir. Gerektiğinde yönetimce planlama ve programlama kuruna gönderilerek bazı mekanlardan ortaklaşa yararlanılmasını sağlayıcı program hazırlanarak, uygulamaya konulur.

     10-Öğretim Yöntem Teknikleri  Komisyonu: 

       İlgili bölüm personelinin ve kurul,komisyon,birim,bölüm başkanları ve temsilcilerinin katılımı ile oluşur. Kampustaki öğretim ilke ve yöntemleri ile ilgili düzenlemeler, geliştirme ve uygulanması çalışmaları doğrultusunda kararlar alır,önerilerde bulunur ve çözümler üretir.Toplantıyı rapora bağlar, ilgili kurullara ve yönetime sunar. Dönemde iki olmak üzere yılda dört toplantı düzenler.

        11-Personel Komisyonu:

        Diğer komisyonların oluşturulduğu gibi bu komisyonda her kampus-okul-birim bünyesinde çalışan memur kadrosundaki tüm personelin katılımı ile ayrı, ayrı oluşturulur. (Okul Öncesi, Eğitim Personel Komisyonu, Sağlık Kampusu Personel Komisyonu gibi) İlk toplantıya Kampus-okul yöneticisinin görevlendirdiği yönetici yardımcısı başkanlık eder.Daha sonra başkanlık seçilen başkanca yürütülür. Başkanlığa ve yönetim kurulu üyeliklerine aday olan personelden en fazla kıdemi bulunan personel Kurul-Kampus Yönetimince sıralanarak, personel sayısının en fazla üçte biri kadar aday kesin aday olarak belirlenir. Seçimler en geç Eylül ayı başlarında, eğitim-öğretim başlamadan yapılır. Adaylara propaganda için beş süre verilir ve hafta sonunda  demokratik usullerle seçim yapılır. En çok oyu alan adaydan başlanarak başkan ve yönetim kurulu üyeleri belirlenir.

    Bu komisyon biri birinci dönem, diğeri ikinci dönem başlamadan ve yıl sonuna doğru olmak üzere yılda üç defa toplanır. Toplantıda işbölümü,görev dağılımı, yıllık izin süreleri, mesai ve çalışma alanları, karşılaşılan sorunlar,çözüm önerileri vb. konularda alınan kararların bir örneği Okul-kampus yönetimine sunulur.Kampus yönetimince gerekli düzenlemeler yapıldıktan sonra uygulamaya konulur. Başkan üyeleri temsil yetkisi ile Personel Kurulu toplantılarına katılmak zorundadır. Her hangi bir sorunun çıkması durumunda yönetimin muhatabı kurul ve komisyon yönetim kuruludur. Toplantılarda alınan kararlar rapor edilerek başkanca yönetime sunulur.

     12- Diğer Personel Komisyonu

     Memur kadrosu dışında kalan tüm personel bu komisyonun üyeleridir. Personel komisyonunun kuruluş, oluşum ve diğer faaliyetleri gibi aynı usullerle oluşturulur ve aynı haklara sahiptirler.( Personel Komisyonu gibi)

       13-Sosyal  Etkinlikler ve Aktiviteler Komisyonu:

        Her kampusun bünyesinde bu komisyonun oluşturulması esastır. Öğretmen-öğretim görevlileri kurulu, ilk  toplantısında gönüllükle o yıl kampuslarında oluşturulacak etkinlikler, sosyal, kültürel, sanatsal faaliyetler ve sportif faaliyet ve aktivitelerle ilişkili Sosyal-Kültürel Ekipleri belirlenir. ( Sosyal, kültürel Etkinlik, sporsal, sanatsal faaliyetler ve diğer etkinlik ve aktiviteler vb. her eğitimcinin bir ekipte görev alması sağlanır) Bu sosyal ekiplerde görevli eğitimciler bir araya gelerek o yıl yapılacak faaliyetleri planlarlar, her ekip açın ayrı, ayrı planlanan ve sınıflarca gönüllü belirlenip, seçilen öğrencilerle genel kurul toplantılarını yapar, ekibin oluşum amaçları, planlamalar görüşülür, öğrencilerin görüş ve önerileri doğrultusunda program şekillendirilir. Her etkinlik için gönüllü öğrencilerden ekipler oluşturulur, yönlendirici eğitimcisi belirlenir ve bu ekiplerin yapacakları çalışmaları işbirliği içinde araştırarak, planlamaları istenir. Planlamalar doğrultusunda yönlendirici eğitimcinin kontrolünde ekip yönetim kurulu ve üyeleri katılımcı ve aktif olarak faaliyet programına uygun çalışma ve etkinlikleri yaparlar. Bu örnekte olduğu eğitimcilerden oluşturulan her ekibin, kampustaki sınıflardan gönüllü seçilerek katılan üye her öğrencinin faaliyetlerle ilişkili aktif görevlendirme verilen öğrenci ekipleri ve sosyal-kültürel ekiplerin içinde yer alması ve faaliyetlere katılması esastır. Her ekibin yapacağı görevle ilişkili ekip eğitimcisinin rehberlik ve denetiminde,  etkinliği programa bağlamak seçimle oluşturduğu  yönetim kurulu aracılığı ile her öğrenci aktif görevler almakla sorumludurlar.Bu şekilde her öğrencinin aynı yıl içinde bir ekip çalışması ile etkinlik,faaliyet ya da aktivite gerçekleştirmesi sağlanır.

     14 Sosyal-Kültürel Ekip Yönlendirici Eğitimciler  Komisyonu:

          Öğretim Görevlileri-Öğretmenler Kurulunda gönüllükle istediği bir ekipte görev alan eğitimcilerin bir araya gelerek, genel kurulda oluşturulan sosyal-kültürel öğrenci ekiplerinin yönlendirilmesi diğer ekiplerle işbirliğinin sağlanması, gerekli yardımların yapılması vb. konularda birinci dönem ve ikinci dönem başında ve etkinliğin uygulanması zamanında olmak üzere yılda üç defa toplantı yapar.Bu toplantıda alınan kararlar doğrultusunda işbölümü,işbirliği ve koordineli olarak ekip çalışmaları  faaliyet programı gereği yürütülür.

    15-Döner Sermaye ve Eğitimin Finansmanı Komisyonu:

        Kampus yöneticisi-genel müdürünün başkanlığında, ilgili birimin uzman personeli, İlli kurul ve  rehberlik-denetim koordinasyon kurulu, Kampus yönetim kurulu gibi kurulların yönetim kurullarının katılımı ile oluşan komisyonu ifade eder. Kampus gelirlerinin yönetmelikler doğrultusunda etkin ve verimli kullanılması amacı ile önlemler alır,uygulamalar yapar ve Eğitim Kompleksi ve Üst Kuruluna öneri ve tavsiyelerde bulunur.Alınan kararların bir örneğini ilgili birimlere gönderir. Eğitimin Finansmanı Kurulu ve ilgili birimlerle işbirliği ve eşgüdüm içinde çalışır.

     16- Eğitim Sistemini Değerlendirme Komisyonu:

 Her Kampusun bünyesindeki, eğitim-öğretimin etkili, verimli ve kaliteli olarak verilip, verilmediği, çağdaş düzenlemelere gidilmesi, sürekli yenileştirmelerin yapılması, uyum sağlayıcı önlemler alınması vb. sürekli yenileme ve düzenleme çalışmalarının yapılıp,yapılmadığının değerlendirilmesi amacı ile Eğitim Sistemi değerlendirme Kurulu ile koordinasyon ve işbirliği içinde faaliyet yapar.Bu komisyon, Eğitim Kampusu Yönetim, Rehberlik-Denetim,Rehberlik-Psikolojik Danışma vb. komisyonların yönetim kurulu üyeleri ve diğer komisyonların başkanlarının katılımı ile oluşur. Başkanlığını Kampus Genel Müdürü yürütür. Birinci ve ikinci dönem sonlarında olmak üzere yılda iki defa toplanır.Eğitim sisteminde ortaya çıkan sorunlar, çözümler, ilin ve ülkenin değişen ve gelişen koşullarına uygun düzenlemeler ve gelecek yıllarda sistemde yapılacak iyileştirmeler konusunda kararlar alır.Eğitim Sistemi Değerlendirme Kurulu ve diğer kurullara gönderir.   

 
 

Halil TÜRKMEN
Psikolog-Danışman
Rehber Öğretmen

DEVAMI iÇiN TIKLAYIN

 


YASAL UYARI :
Tüm Hakları Kitabın Yazarı Halil TÜRKMEN 'e aittir.
 

 
 

I.Bölüm

II.Bölüm

III.Bölüm

IV.Bölüm

V.Bölüm

VI.Bölüm